‘Müzik beni iyileştiren tek şeydi’
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Dicle Hayat Dağdeviren 16 yaşında. Adıyaman’da yaşıyor. 5 yaşındayken başladığı piyano yolculuğu, 6 Şubat depremleriyle bambaşka bir anlam kazandı. Annesi ve kardeşini kaybeden, kendisi ağır yaralı olarak enkazdan kurtarılan Dicle, babasıyla birlikte devam ettiği bu zorlu süreçte hayata kırık bir piyanoyla tutundu. Beste yapmayı öğrendi, yaşadıklarını müziğe dönüştürdü. ‘Karanlıktan Sonra’ adlı eserleriyle 10. Uluslararası Little Mozart’s Piyano ve Keman Festivali ve Yarışması’nda ‘Piyano Bestecilik’ dalında birincilik ödülünü aldı. Dicle’yle müzikle kurduğu bağı konuştuk.
◊ ‘Karanlıktan Sonra’ adlı bestenin hikâyesi nedir?
Bu beste Adıyaman Belediyesi’yle yürüttüğümüz belgesel projesiyle başladı. Eğitim aldık, sokağa çıktık, Adıyaman’ı ve duygularımızı çektik. Bir gün koordinatörümüze beste yaptığımı söyledim. Dinleyince herkes çok beğendi ve belgeselin müziği olmasına karar verildi. Besteme ‘Karanlıktan Sonra’ adını verdim çünkü yaşadığım süreci anlatıyordu. Gerçekten de bir karanlıktan sonra gelen ışığı tarif ediyordu.
‘Piyanom da enkazdan çıktı’
◊ Yarışmada 1’inci olduğunu öğrendiğin an neler hissettin?
Kapadokya’daki törende sadece bestelerimi ve birkaç parça çalacağımı sanıyordum. Yarışmaya katılmak gibi bir planım yoktu. Jüri üyeleri ve hocalarım, bestecilik alanında yarışmaya başvurabileceğimi söylediler. “Neden olmasın” dedim. Ödül töreninde 1’inci olduğum anons edilince önce anlamadım. Çok duygulandım. Sahneye çıktığımda gözyaşlarımı tutamadım.
◊ Piyanoya başlamaya seni yönlendiren neydi?
Antep’teyken baleye gidiyordum ama Adıyaman’a taşındığımızda her şey kısıtlandı. Buna rağmen bir şey yapmak istedim ve piyano çalmaya karar verdim. İyi ki başlamışım. Piyano benim en yakın arkadaşım, ben anlatmadan beni anlayan biri gibi.
◊ Beste yapmaya ne zaman başladın?
Depremden sonra başladım. İlk bestemi enkazdan çıktıktan sonra hastanedeyken ve bir daha yürüyemeyeceğimi düşündüğüm süreçte yaptım. Ardından babamın enkazdan çıkardığı ve kırık parçalarını bir yapboz gibi birleştirdiği piyanomda çaldım. Bu benim için çok özel çünkü piyanomla aynı şeyleri yaşadık. O da enkazdan çıktı. Yeri geldi o tuşlara kardeşim, annem dokundu ve ben o tuşlarla bu besteyi çaldım.
◊ Müzikle ilişkin değişti mi?
Depremden sonra piyanoya ara verdim ama sonra kalkmam gerektiğini anladım. Çünkü müzik beni iyileştiren tek şeydi.
◊ Deprem nasıl bir dönüm noktasıydı ?
Her şeyimi kaybettim ve sıfırdan başlamak zorunda kaldım. Eskiden evimizde akşam yemeklerinde herkes gününü anlatırdı, şimdi sessizlik var. O sessizliğe alışmak bile başlı başına zor. Ama müziğe tutunarak yoluma devam etmeyi seçtim. Acımı içimde taşıyorum ama onu nereye yönlendireceğimi öğreniyorum. Bu da beni büyütüyor.


