Naci Görür yeter artık diyerek isyan ettirdi! Meslektaşlarına laf çaktırıyor
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Türkiye, en son büyük felaketini 6 Şubat depremlerinde yaşadı. Resmî verilere göre 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti, on binlercesi sakat kaldı. Aradan geçen zamana rağmen deprem bölgesinde yaralar tam anlamıyla sarılamadı. Binlerce kişi hâlâ konteynerlerde yaşarken, sel ve taşkın gibi afetlerle de karşı karşıya kalıyor. Kışın ısınma, yazın ise su sorunu depremzedelerin yaşamını zorlaştırıyor.
Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, uzun süredir yaptığı uyarılarını yineleyerek acil önlem çağrısında bulundu. Görür, "Deprem kesin olmaz" gibi bir ihtimale sarılmak yerine Türkiye’deki binaların güçlendirilmesi, riskli yapıların yıkılması ve deprem anında ulaşılacak alanların planlanması gibi çalışmaların yapılmasını ifade ediyor.
"MESLEKTAŞLARINA KİBARCA LAF ÇAKTIRIYOR"Görür, “Dertleşme” başlıklı yazısında bir meslektaşına da sitem etti. Balıkesir Sındırgı depremlerinin ardından yapılan yorumlara atıfta bulunan Görür, “Bir uzman deprem mekanizmasından bahsediyor, kendinden bahsediyor. Bu depremlerin normal olduğunu söylüyor. Kibarca meslektaşlarına laf çaktırıyor” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz ay Rusya’da yaşanan 8,8 büyüklüğündeki depreme de dikkat çeken Görür orada bir kişinin bile ölmediğini belirterek Türkiye’de aynı adımların atılması gerektiğini vurguladı.

Görür'ün paylaşımı şöyle:
"DERTLEŞME:
Sabah haberleri dinliyorum. Balıkesir yöresindeki depremlerden bahsediyor. Bir uzman deprem mekanizmsından bahsediyor. Kendinden bahsediyor . Bu depremlerin normal olduğunu söylüyor. Kibarca meslektaşlarına laf çaktırıyor. Kısacası bir tehlike yok, eskiye devam. O görevini yaptı, medya yaptı, müsterihler. Yöneticilerden ses yok. Halkın pek umurunda değil, sadece korkuyuorlarmış. Doğruya talep yok. Doğru ne? Deprm dirençli kentler. Daha bir kaç gün önce, Kamçatka’da 8,8 deprem oldu bir kişi ölmedi, bir ev yıkılmadı. Bizde olsaydı on binleri toprağa verirdik. Niçin? Yeter artık. Gelin şu deprem dirençli kentlere başlayıp kurtulalım. Ne olur? Devletin, hükumetin bundan önemli görevi mi var?"


