Ne iddianame ne mahkeme var: Resul Emrah Şahan 108 gündür tek kişilik hücrede
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
HELİN YILMAZ
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, 19 Mart sabahı yapılan operasyonda gözaltına alınıp tutuklananlardan biri. Onun tutuklanması tüm Şişli’yi derinden etkiledi çünkü Şişli artık seçtiği isimlerden biri ile değil kayyum ile yönetiliyor. Şahan’ın tutukluluğunun üzerinden 108 gün geçti. Ancak hala ne iddianamesi var ne de hakim karşısına çıktı. Tek kişilik bir hücrede aylardır üzerine atılı suçlara cevap vereceği günü bekliyor.
Resul Emrah Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, halktv.com.tr’den Helin Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.
İddianamenin henüz hazırlanmadığını dile getiren Ersöz, “Zaman zaman savcılık makamı ile görüşüyoruz. Soruşturma dosyasına eklenen müzekkerelerin olduğunu ve iddianamenin yazılmaya başlanmadığını öğrendik. Bizim tahminimiz, Eylül ayına kadar iddianamenin yazılacağı yönünde” dedi.
İddianamesiz şekilde bu kadar süre tutuklu bekletilmenin Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararları yatırlatarak yanıtlayan Ersöz şunlar ifade etti:
“Uzun tutukluluk her davaya göre farklı yorumlanabilir. Anayasa Mahkemesinin de AİHM’in de farklı kararları var. Aslında burada uzun tutukluluktan ziyade haksız tutukluluk var. Dosyanın içindeki delil ve iddialara baktığımızda suçlama için gerekli şartlar oluşmamış durumda. Zaten burada haksız tutuklulukla karşı karşıyayız. Tutuklamanın şartları yok, özgürlük hakları kısıtlanıyor. Bu nedenle süreci AYM’ye taşıdık. Eylül ayında gibi bir mahkeme olursa tutukluluğun 6. ayında mahkeme karşısına çıkar, bu da aynı zamanda uzun tutukluluk yaratacaktır.”
Resul Emrah Şahan’ın DEM Parti’nin kent uzlaşısı kapsamında desteklenmesi ve kurulan ilişkiler ‘terör örgütüne yardım’ suçlaması şeklinde dosyasında yer aldığı kamuoyunda paylaşılan bilgiler arasında. Ersöz, CHP’nin de Türkiye ittifakı olarak yürüttüğü süreci müvekkilinin üzerinden bir tartışma konusu haline getirilemeyeceğini söyledi. “Bu eğer terör ile ilişkilendiriliyorsa sadece Resul Emrah Şahan üzerinden suçlama gerçekleştirilemez” diyen Ersöz, “Kimin ne zaman ve nasıl adaylık süreci işleteceğini YSK belirlemiştir. Böyle bir durumda tüm siyasi faaliyetler ve partiler arasındaki tüm ittifaklar bir şekilde suç olarak nitelendirilebilir. PKK ile bağlantı oluşturmak için örgüt yöneticilerin seçimden sonraki açıklamaları eklenmiş. Oysa sözkonusu böyle bir ittifak seçimden 3-4 ay öncesini işaret eder” ifadelerini kullandı.
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı'nın avukatı iddiaları yanıtladı: Absürtlüklerle dolu
Ersöz, Şahan’ın sürece dair değerlendirlemelerini ise şöyle aktardı:
“Partiler arasındaki ittifaklarda bir bürokratın ya da adayın tek başına söz söylemesi mümkün değildir. Kimlerin ve nerede aday gösterileceğini Parti Meclisleri karar verir. Şahan’a yönelik suçlamalar bu nedenle siyasi partinin çalışmasını ya da işbirliğinin kriminalize edilmesi anlamındadır. Bu nedenle yapılan operasyonun kendi şahsına değil partisinin faaliyetlerine yönelik olduğunu dile getirmekte. Çok yüksek bir oy oranı ile seçilmiş bir belediye başkanı olan Şahan, seçme ve seçilme hakkına aykırı bir şekilde görevinden uzaklaştırılmış durumda. Yerine kayyum atandı. Biz de idare mahkemesine davalar açtık. İdari yargı süreçlerinde somut norm ve şartları değerlendirmesi ile sözkonusu kanun maddelerinin Anayasa Mahkemesine taşınmasına karar verdi. Burada bir idari yargı süreci de işletiliyor.”
Şahan yalnızca bir belediye başkanı değil. Aynı zamanda bir baba. Tutukluluk ve gözaltı operasyonu süreci 7 yaşındaki kızında da izler bıraktı. Şahan tutuklandıktan hemen sonra kızı evin kapısına “Buraya polisler giremez” yazısını astı. Şahan kapalı görüşlerin çocukların psikolojisine kötü etki edeceği için kızıyla yalnızca açık görüşlerde yani ayda bir konuşabiliyor.

Kızından ayrı kalmak, onun büyüdüğüne şahit olamamanın Şahan’ı da üzen ve zorlayan bir süreç olduğunu dile getiren avukatı, kapalı görüşlerin yaratacağı duyguduruma rağmen “Hasret öylesine katlanılmaz bir hal alır ki böyle bir durumda sırf camın arkasında görüp telefonla konuşmak dahi olsa o görüş sağlanır” ifadeleri ile yaşanan acının ve mağduriyetin öteki yüzünü de anlattı.
“Bugüne kadar hiç kapalı görüşlere gitmiyordu. Açık görüşten bu zamana uzunca bir süre geçince kapalı görüşte çocuğunu görmek istedi. Bu çok zor ve sürdürülebilir de değil. Haksız ve hukuksuz bir tutukluluğun bir neticesi. Sadece Şahan’a özel bir durum da değil.”
NEDEN TEK KİŞİLİK HÜCREDE KALIYORLAR?İBB soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan herkes gibi Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da tek kişilik bir hücrede kalıyor. Ancak kaldıkları hücreler 3 kişinin birlikte kalabileceği şekilde dizayn edilmiş. Peki, neden?
Av. Hüseyin Ersöz “Birlikte tutuklamaları mümkün ama burada bir anlamda da tecrit uygulanıyor. Siyasi yargılama süreçlerinde geçtiğimiz dönemlerde de bu uygulamayı gördük. Birlikte kalmak istedikleri, isimler de var. Ama geçmişte, örneğin; Gezi davasında tutuklu olanlar ya da gazeteciler için, buna benzer talepler kabul edilmemişti” diyerek cezaevindeki koşulları aktardı.
Cezaevindeki müdüriyetin siyasetin yer aldığı bu tip davalar konusunda inisiyatif kullanmaktan geri durduğunu belirten Ersöz, tekli kalmanın başka anlamlarının olup olmadığına şu ifadelerle yanıt verdi:
“Balyoz ve Ergenekon davaları da siyasi yargılamalardı ama 2 ya da 3 kişi kalabiliyorlardı. İBB soruşturması özelinde tek kişilik kalma tercih edildi. Tecrit mi, yalnızlaştırma mı; soruları akıllara geliyor. Bu kişilerin yalnızlaştırılması, ‘etkin pişmanlıktan’ ifade vermeleri için tecrit edilmesi ya da ekstra bir cezalandırma biçimi olarak tercih edilmesi sorularının kafaları karıştırdığını biliyoruz. Ama bunun hangisinin gerçek olduğunu tarih gösterecek.”


