Ne kadar güzel bir kadın olduğunu hayatının son yıllarında fark etmiş: İntikam için süper mini giymek istedi... Onu zor durdurduk!

1981 yılında dönemin veliaht prensi Charles ile evlendiğinde geleceğin kraliçesi olarak görülen Diana o tahta hiç çıkamadı, o tacı hiç giyemedi.

Ama milyonların gönlündeki yerini de hala koruyor.

1997 yılında 31 Ağustos günü Paris'te yanında sevgilisi Dodi El Fayed ile geçirdiği kazada hayatını yitirmesinin üzerinden, genç bir insanın hayatı kadar zaman geçse de Diana hala kalplerdeki yerini koruyor.

�

GİYİM KUŞAMINDAN ÖRNEKLER SATIŞA SUNULUYOR
Talihsiz Prenses'in son günlerde yine gündeme gelmesinin nedeni ise yapılacak olan bir müzayede.

O müzayedede Diana'nın gardrobundaki bazı parçalar satışa sunulacak. 26 Haziran'da (Bugün) Beverly Hills'te yapılacak müzayedede Diana'nın elbiseleri, ayakkabıları, çantaları alıcılarını bekleyecek. 

Bu nedenle Prenses Diana'nın moda anlayışı ve giyim kuşamı hatta ünlü kıyafetleri bir kez daha gündeme geldi.

O müzayedede Diana'nın birçok elbisesinde imzası olan Jacques Azagury'nin de tasarımları yer alıyor.

Diana'nın son yıllarında giyim tarzını yenilemesine yardımcı olan Azagury, Fox Digital'e konuştu.

DIANA'YI ESKİ GİYİM ANLAYIŞINDAN KURTARMAK İSTEDİ
Bu müzayede hakkında "Onun anısını canlı tutmak harika bir duygu. Prenses'in mirasını sürdürmek için elimden geleni yapacağım" diye konuştu.

Onun anlattığına göre kendisini Diana ile 1980'li yıllarda İngiliz Vogue dergisinin o dönemdeki editörü Anna Harvey tanıştırdı. Amaç, Diana'nın giyimi kuşamıyla kabuğundan çıkmasına yardımcı olmaktı.

Azagury "Diana son yıllarında çekiciliğini ve kadınlığını ön plana çıkarır şekilde giyinmeye başlamıştı... Benim de amacım buydu" diye anlattı.

Söylediğine göre ilk hedefi Diana'yı kraliyet hayatında giydiği o salaş eteklerden fırfırlardan kurtarmaktı. Uluslararası sahnede dikkat çekmesi gerekiyordu ve bu da Azagury'nin göreviydi.

Tabii ki Diana da İngiliz kraliyet ailesinin bir üyesi olarak tüm ailenin sıkı sıkıya bağlı kaldığı giyim kurallarına uymak zorundaydı.

Ama Charles ile evliliği dağıldığından artık kamuoyunun gözünde onun da yeni bir imaja ihtiyacı vardı.

KADINSI YANINI ÖN PLANA ÇIKARMAYI İSTEDİ
Zaten Diana'nın tam da kocası Charles'ın TV ekranlarında evliliği süresince onu aldattığını itiraf ettiği gün katıldığı bir davette giydiği siyah intikam elbisesi bunun örneklerinden biriydi. Ki zaten o görünüm çoktan tarihe geçti.

Diana ile Charles 1992'de yollarını ayırıp dört yıl sonra da resmen boşandı. İşte Azagury de onun tarzını şekillendirmeye o zaman başladı.

Azugury'nin anlattığına göre Diana o dönemde kendini evliliğinden tamamen kurtulmuş hissetmeye başladı.

Diana'nın o sırada fiziksel görüntüsünün zirvesinde olduğunu hatırlatan Azagurry yine de onun bir isteğini yerine getirmediğini anlattı. O da Diana'nın ünlü kıyafetlerinden biri olan mavi elbiseyle ilgiliydi.

 SÜPER MİNİ GİYMEK İSTEDİ... AKSİNE ZOR İKNA ETTİLER
O günü şöyle anlattı Azagury "Süper mini elbiseler giymek istediğini söyleyerek beni şaşırttı. Düşük bir göğüs dekoltesi vardı ve eteği de miniydi. Diana daha mini etek istedi.

Biz de ona "Bak sen böyle bir elbise giyemezsin.. Sen bir prensessin. Sana bunu hatırlatmak zorundayız" diyerek ikna ettik.

Yine de o ünlü mavi elbise miniydi ama Diana'nın istediği kadar değil elbette.
�

BÜTÜN BİR AİLEDEN İNTİKAM ALMAK İSTEDİ
Birlikte çalıştığı modacılar da dahil Diana'yı tanıyanlar, evliliğinin bozulmasından sonra kadınsı yanını daha ön plana çıkaran, dekolte ve mini etekler giymek istediğini söylüyor.

Bunun ardında da İngiliz kraliyet ailesinden intikam alma düşüncesi var. Bunlar arasında en ünlülerinden biri de "intikam elbisesi" olarak bilinen bu siyah elbise.

Aslında bir davete hazırlanan Diana o gün bambaşka bir elbise giyecekti. Fakat Charles, TV kameraları karşısında alenen ona ihanet ettiğini söyleyince bu siyah mini elbiseyi giydi. O görüntüsü de tarihe geçti. 

Jacques Azagury'nin söylediğine göre Diana hayatının son yıllarında gayet formdaydı, çok güzel görünüyordu. Biraz da bu yüzden iddialı giyinmek istiyordu. Aşırıya kaçmaması şartıyla zaten modacının amacı da buydu. Diana'nın güzelliğini ön plana çıkarıp kamuoyunda ona yeni bir imaj kazandırmak.