Öcalan Demirtaş ı topa tuttu iddiası! Erdoğan a seni başkan yaptırmayacağız dememeliydi
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
MHP'nin başlattığı İmralı Süreci'nde, terör örgütü PKK 11 Temmuz'da silahları yakmasının ardından, TBMM'de Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu kuruldu.
Komisyon sürerken, DEM Parti'nin terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan ile görüşmemesi dikkat çekmiş; parti, görüşmenin yapılması için açıklamalarda bulunmuştu.
DEM Parti, 6 Temmuz 2025'te İmralı Adası’na giderek görüşmeyi gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından kısa bir açıklama yapan DEM Parti, Öcalan'ın süreçte "yeni bir aşamaya geçilmesi" yönünde mesaj verdiğini duyurdu.
ÖCALAN DEMİRTAŞ'A TEPKİ GÖSTERMİŞ! ERDOĞAN'I KARŞISINA ALMASINI DOĞRU BULMAMIŞNefes’ten Aytunç Erkin, Öcalan’ın DEM Parti ile yaptığı görüşmeye dair iddiaları aktardı.
İddiaya göre Öcalan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile merhum Sırrı Süreyya Önder’i, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert muhalefet ettikleri için eleştirdi.
Öcalan, Demirtaş’ın siyasi tarihe geçen “Seni başkan yaptırmayacağız” sözlerini tepki gösterdi.
Öcalan, Demirtaş'ın bu çıkışını doğru bulmadığını belirterek, "Seni başkan yaptırmayacağız’ meselesi Selahattin ve Sırrı’nın hatasıydı. Seni başkan yaptırmamaya çevirmelerine gerek yoktu. Erdoğan’ı karşıya almalarına da gerek yoktu" dedi.
DEM PARTİ'YE 'BÜYÜK RESMİ GÖRÜN' TAVSİYESİÖcalan’ın iddiaya göre DEM Parti’ye, süreçte “küçük pazarlıklar” yapılmaması gerektiğini söylediği belirtildi. Hasta mahkûmların durumunun gündeme getirilmesini değerli bulduğunu ifade eden Öcalan, DEM Parti’ye “büyük resmi” görme tavsiyesinde bulundu.
Öcalan’ın ayrıca CHP’ye de mesaj gönderdiği öne sürüldü. Gidişatın “Gezi’ye dönebileceğini” söyleyen Öcalan, bundan kaçınılması gerektiğini dile getirdi.
Aytunç Erkin'in aktardığına göre Öcalan şunları sarf etti:
“Sayın Erdoğan’a da bir şeyler ileteceksiniz. Bu tarihi eşikte anlatacaksınız. Ben devlet okullarında okudum, yatılı okuyup buraya kadar geldim. Ben devletle Kürtleri tanıştırmanın ne anlama geldiğini biliyorum. Kemalist partiyle mücadele edilebilir ama benim önderlik tarzım farklıdır.
Selahattin zamanında ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ demişti. Doğru değildi. Benim onu başkan yaptırıp yaptırmama gibi bir derdim yok. Ben Sayın Erdoğan ile temel sorunları çözmek için görüşebilirim ya da görüşmem, şimdilik siz vekaleten görüşüyorsunuz. Herhangi bir partiye, CHP’ye ya da başka bir partiye iktidar kazandırmak için görüşmüyorsunuz, olsa olsa demokratik bir ittifak olabilir. Üçüncü bir yolsunuz, üçüncü bir ittifaksınız. İşte daha önce HDP’nin yüzde 15’ler bandında bir oy potansiyelinin olduğunu görmüştüm. ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ meselesi Selahattin ve Sırrı’nın hatasıydı. Seni başkan yaptırmamaya çevirmelerine gerek yoktu. Erdoğan’ı karşıya almalarına da gerek yoktu. Demokratik ittifaklarına, çalışmalarına, cepheyi genişletmeye odaklanmalıydılar. Olmadı. Selahattin de hatasını anladı sanırım. Sırrı’yı bu arada bir kez daha rahmetle anıyorum.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>Cumhuriyet tarihinin en önemli hamlesiyle karşı karşıyasınız. Şu tarz konuşmalar hoşuma gitmiyor: Bir kaç yaşlımız cezaevinden çıksın, şu paket şöyle olsun, bu pakette şu olsun. Bu olmaz. Kuşkusuz değerlidir, saygı duyuyorum. Ama biz büyük şeylerle uğraşıyoruz. Bu tip şeylerle bizi kimse oyalamasın. Bunu siz yaparsanız sizi de kabul etmem. Hukukçu arkadaş da burada. Pervin arkadaş da bunları iyi biliyor. Bizim taleplerimiz bunlardan ibaretmiş, bunlarla kandırılırmışız gibi yapmasın kimse. Varsa yetenekleriniz siyaset yapacaksınız. Öyle Adalet Bakanından şunu isteyelim, bunu isteyelim, ucuz işlerdir bunlar. Ben ilkesel konuşuyorum. Hukuk ve saygı isteyeceksiniz.
Şu pakete şu girdi, şu girmedi, öyle at pazarlığıyla bu iş yürümez. Bu işi boğuntuya getirmeyeceğiz. Küçük işlere boğulmayalım. İlkesel yürüyüş gerekiyor, bunu da siz yaparsınız. Özgürlük yasaları ve demokratik entegrasyon yasaları kalmıştır geriye. Yarın bunları konuşmalısınız. Ben fiili önderlik yapıyorum.
Kandil’in, DEM’in, hatta CHP’nin de çıkarlarını gözetiyorum. Özgür Özel Bey’e de selamlarımı iletmelisiniz, onunla da görüşün. Bir tuzak vardır, demokratik siyaset ve ittifakla buradan çıkılır. Bu gidiş tehlikelidir. Böyle giderse Gezi’de olduğu gibi iş sokağa taşar ve bir on yıl kaybedilir. İttihatçılar döneminde Balkanlarda da böyle oldu. Bu olursa Balkan savaşlarındaki gibi olur. Demokratik siyaset içeriği önemlidir. Özgürlük yasaları ve ardından anayasa... Özgürlük ve demokratik entegrasyon yasalarına Özel’ler de destek verirse hem Türkiye’nin hem demokratik siyasetin önü açılır ve bu şekilde demokratik seçimlere gidilir"


