Öcalan’dan Ahmet Özal’a mektup: Babanız demokrasi şehidiydi
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
T24'ten Ceren Bayar'ın haberine göre,17 Nisan 1993’te ani bir şekilde yaşamını yitiren Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a, Abdullah Öcalan tarafından İmralı Heyeti aracılığıyla bir mektup gönderildi.
Mektubun ayrıntılarını aktaran Ahmet Özal, bu yazının kendisine başlangıçta Sırrı Süreyya Önder vasıtasıyla ulaştırılmasının planlandığını, ancak Önder’in sağlık sorunları nedeniyle iletimin DEM Parti milletvekilleri aracılığıyla gerçekleştiğini belirtti.
Ahmet Özal, mektupta babası Turgut Özal’ın Öcalan tarafından "demokrasi şehidi" olarak tanımlandığını söyleyerek, “93’te yaşananlara değiniyor ve babamla ilgili olumlu sözler sarf ediyor. Onu bir demokrasi şehidi olarak anıyor” ifadelerini kullandı.
"BU DOĞRUDAN KRİZ DEĞİL"Turgut Özal için kullanılan "demokrasi şehidi" tanımına ilişkin değerlendirmede bulunan Ahmet Özal, “O dönemde pek çok söylenti dolaştı. ‘Özal spor yaparken kalp krizi geçirdi’ dendi. Ancak o dönemde spor yaptığı falan yoktu. Kalbi bir anda duruyor. Bu doğrudan kriz değil. Amerika’daki doktoru bile, ‘Bu şekilde kalbin durması, milyonda bir görülen bir durum’ dedi” şeklinde konuştu.
Ahmet Özal, 1993'te Turgut Özal dışında başka önemli insanların da öldüğünü hatırlattı. Bu yılda hayatını kaybeden isimlerin birbiriyle olan ilişkine dair şunları söyledi: “1993’te babamdan önce Uğur Mumcu öldürüldü. Bunu çok kimse bilmez ama babam Cumhurbaşkanlığı Köşkündeyken 10 günde, 15 günde bir babama rapor verirdi Uğur Mumcu. Sık görüşüyorlardı. Kimse bilmez bunu. Sonra Adnan Kahveci trafik kazasında öldü. İşin ekonomik tarafına bakıyordu. Sonra Eşref Bitlis Paşa’nın uçağı düştü. O da askeri tarafına bakıyordu meselenin. Sonra işte Madımak oldu, Başbağlar oldu."
Özal, 93 yılının incelenmesi gereken bir yıl olduğunu ve çok fazla faili meçhul olduğunu belirtti. Babası Turgut Özal'ın ölümünün şüpheli ölüm olduğunu söyleyen Özal, yaşananların yurtdışı kaynaklı olduğunu düşündüğünü söyledi.
Özal, Türkiye'de Kürt sorununa ilişkin, barışın sağlanmasıyla Türkiye'nin de güçleneceğini belirterek, “Babamın bir lafı vardı; ‘Adriyatikten Çin Seddi’ne kadar 21. asır Türkiye'nin ve Türklerin asrı olacaktır.’ Bu zor, bu tehlikeli bir cümle.Bu yüzden batı kolay kolay bırakmaz seni. Onun için bizim akıllı olmamız lazım. Dış mihraklar varsa bizim de ona göre oynamamız lazım” ifadelerini kullandı.
Öcalan'a yanıt olarak bir mektup gönderme şansı olmadığını belirten Özal, Öcalan'ın kendisine mektup göndermesine ilişkin “Barış tabii ki çok güzel bir şey. İnsanların ölmemesi çok güzel bir şey. Türkiye'de 40 bin kişi öldü 40 yılda. Yazık, günahtır. Onun için bunun bir şekilde çözülmesi lazım. Barışı herkes ister, inşallah başarılı olurlar. Barışmayalım da ne yapalım? 40 sene daha bir 40 bin kişi daha mı ölsün? Bu çözüm değil." şeklinde konuştu.

