Öfke baldan tatlıdır Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Filistin meselesi, 1948’de İsrail kurulmadan önce başlayan ve zaman zaman patlayıp çevresine zarar veren bir volkan gibidir. Son patlama 7 Ekim 2023’te Gazze’de iktidarı elinde tutan Hamas (İslami Direniş Hareketi) askerlerinin, Güney İsrail’de bir kasabayı basıp, 1200 kişiyi öldürüp 250 kişiyi rehin alarak mevzilerine çekilmesiyle başladı. Sarsıntılar genişleyerek devam ediyor. Maalesef lavlar bizim kapımıza kadar geldi. 1979’da İran’da “İnkılabı İslami” oluncaya kadar Filistin ihtilafı, Araplarla Yahudiler arasındaydı. Devrilen Şah Rıza Pehlevi İsrail’in ve onun hamisi ABD’nin dostuydu. İmam Humeyni’nin ülkesinden sürülmesinin bir sebebi de Şah’ın bu tutumuna karşı çıkmasıydı. Humeyni İran’a hakim olunca “Siyonist İsrail’i haritadan sileceğiz” dedi ve ABD’yi “Büyük Şeytan” ilan etti. Filistin’i Yahudilerden temizleme görevini üstlendi. Adeta Arap devletlerine işten el çektirdi. Dış politikasını ve askeri yapılanmasını bu amaca göre yeniledi. Irak, Suriye, Lübnan ve hatta Yemen’deki Şii’leri, İsrail’e karşı savaşmaları için eğitti ve donattı. Pek tabii İsrail bunları yakından izledi ve o da kendi savunma sistemini geliştirdi. ABD de hem kendi çıkarlarını (petrol diye okuyun) korumak hem de İsrail’e uzun vadeli yararlı olmak için, kapsamlı bir Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirdi. Türkiye bu süreçte “ABD-İsrail Yanlısı” gibi davrandı. Müslüman Gazellilere de maddi manevi destek oldu.
GENEL TESPİTLER
1. Büyük Devletler, kendilerinde dünyayı yönetme yetkisi olduğuna inanır. Hatta bunu, Tanrı’nın kendilerine tevdi ettiği bir misyon addeder. Kullandıkları yöntem de “Böl ve Yönet” tir. Pek tabii bu hizmetin bedeli olarak da yönettikleri ülkelerin doğal kaynaklarına el koyarlar. Petrol bir numaradır.
2. ABD Başkanı Wilson’ın, “halkların bağımsızlık için isyanını” meşru gören ve adını “self determinasyon” koyduğu bir doktrini vardır. Bu doktrine göre Türkiye’nin bölünmesi 1918’de ilan ettiği prensipler metninde yer alır.
3. İsrail, ABD’nin ileri karakoludur. İslamcılar, Hristiyan dünyasını “Daru’l Harp” ilan edince zaten Yahudilere karşı suçluluk kompleksi içinde olan Avrupa devletleri de İsrail Devletini giriştiği savaşlarda haklı bulmuştur.
4. Büyük Orta Doğu Projesi, bölge devletlerinin parçalanarak güçsüzleştirilmesi ve İsrail dostu Müslüman bir Kürt Devleti kurulmasını öngörmektedir.
5. İran ise petrolden kazandığı milyarlarca dolarla, Filistinlilerin yaşam kalitesini arttırmak, Gazze’yi, Dubai veya Beyrut yapmak yerine İsrail’i haritadan silip, tüm Yahudileri geldikleri yere geri göndermek isteyen Hamas ve Hizbullah’ın silahlanması için harcamıştır. Bu yetmemiş, atom bombası yapmaya kalkarak kendini “tehlikeli devlet” haline getirmiştir.
BU AHVAL VE ŞERAİT İÇİNDE BİRİNCİ VAZİFE
Yukarıda yer alan tespitler herkesin bildiği şeylerdir. Kısaca içinde bulunduğumuz ahval ve şerait budur. İsrail gaddar, Amerika kalleş, Trump dangalak, Netenyahu katil, Müslümanlar birleşmiyor, uluslararası hukuk çiğneniyor. Çin kalıbının adamı değil, Avrupa devletleri tavşan pisliği diye öfkelenmeyin demiyorum. Savaş şimdilik durmuştur. Yeniden başlayabilir, filmin sonu gelmedi. Eğer enflasyonu indirmek ve halkın geçim sorununa çözüm geliştirmek istiyorsak, birinci vazifemizin Türkiye’yi bu ateş çemberinin içine sokmamak olduğunu da unutmayalım.
SON SÖZ: Savaşçı değil, iktisatçı ol.


