Oğuz Murat Aci nin eşinden kayınpederine suçlama: Kazadan 10 gün sonra 5 milyon dolar istedi
Sondakika sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İstanbul Kemerburgaz'da 1 Mart 2024 tarihinde, Oğuz Murat Aci'nin yaşamını yitirdiği trafik kazasında, Aci'nin eşinin davadan çekilmesini tartışılıyor.
Olaya neden olan Timur Cihantimur, annesi Eylem Tok ile birlikte ABD'ye kaçtı. Timur Cihantimur'un iadesi gündemdeyken, Türkiye'deki mahkemede ilginç bir gelişme yaşandı. Aci'nin dosyada müşteki olarak bulunan eşi Şükriye Aci ve kazada yaralanan 4 müşteki, hem Timur Cihantimur hem de Eylem Tok hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğine dair bir dilekçe sundu. Şükriye Aci'nin avukatı Ahmet Aslan tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan şikayetten vazgeçme dilekçesinde, Şükriye Aci'nin bu olaydan kaynaklı maddi ve manevi zararının, kazaya sebep olan suça sürüklenen çocuk Timur Cihantimur'un babası Bülent Cihantimur tarafından karşılandığı belirtildi.

Şikayetini tazminat karşılığı geri çektiği için Oğuz Murat Aci'nin anne ve babasının tepkisini çeken gelin Şükriye Aci tv100'e şikayetinden neden vazgeçtiğini anlattı. Şükriye Aci kendisinin sürecin dışında bırakıldığını söyleyerek, "Burada çok uzun bir süreç var aslında bilinmeyen ve görülmeyen. Bu süreç eşimin ailesi tarafından çok fazla yönetildi ve bana çok fazla zaten söz hakkı verilmedi. Akabinde ben zaten çok ufak bir çocukla tek başıma kaldım. Altı ay boyunca davayla ilgili ne ben ne de diğer yaralılar, herhangi bir bilgi almadık. Altı ayın sonunda ilk defa avukatları benimle konuşmak istedi. Karşı tarafla bir görüşme halinde olduklarını, işte hemen çıkışmamam gerektiğini, çocuğum olduğunu ve mantıklı düşünmem gerektiğini söylediler. Hatta o zamanlar elli, elli beş milyonları konuştukları bir dönemdi. Ben o süreçte hiçbir şey konuşmadım. Bir şeylerin ters gittiğini maalesef ki altı ayın sonunda anlayabildim." dedi.
6 AY SONRA FARK ETTİMTazminatın baştan beri konuşulduğunu ifade eden genç kadın, "Ne yazık ki onların ilk günden beri kafalarında kurdukları planı ben o kafada olmadığım için altı ay sonrasında fark edebildim. Şu şekilde de konuşmaların geçtiğini, işte kayınpederimin böyle bir parayı alacağını, yaralılara işte iki yüz elli şer bir şeyler veririz, onlar tutar gibi şeyler. Kendi avukatlarının ağzından çıkan şeyler bunlar söylediklerim. Yaralılar şu kadar veririz ne yaparsa yapsınlar. Para alındıktan sonra iş bittikten sonra beni ilgilendirmiyor, isterlerse birbirlerini yesinler gibi ifadeler kullandığını öğrendim. Bunların hepsini ben çok net bir şekilde öğrendim." ifadelerini kullandı.

Şükriye Aci sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir komplo teorisiyle yine fake hesaptan oluşturdukları mesajlarla. Sanki ben onların ortak avukatıyla iş birliği yapmışım gibi gösterip beni zorla noterde Burak Bey'i azlettirdiler."
"VİCDANIM RAHAT""Ben zaten mesleği olan bir kadınım ve on sekiz yaşımdan beri çalışıyorum. Yine biz evliyken dahi eşimin ailesini hiçbir zaman tamah eden bir insan değildim. O kadar vicdanım şu konuda rahat ki eşim ailesini biliyordu. Ve benim her zaman destekçimdi. Onlar bu süreci devam ettirip beni tekrar yönetebileceklerini düşündüler. Yönetemedikleri noktada beni karalamaya başladılar. Ben ilk çocukla yalnız başıma evdeyim. Kapımı kimse çalmazken hastalanıp annemin evine hani hastayım çocukla beni idare etsin diye giderken."
"YÜKLÜ BİR MİKTARDA TAZMİNAT ALMADIM""Kendi yaptıkları işleri öğrendiğimi bildikleri için ben çocuğumu alıp annemin evine gidip onlara göstermemişim gibi algı yaratmaya başladılar. Daha o zamandan. Yüklü miktarda bir tazminat almadım."
KAYINPEDERE ŞOK SUÇLAMA"Onların böyle bir beklentisi vardı kayınpederimin kendi ağzından çıkan. Yani bizim oturduğumuz yerde kulaklarıyla bunları duyan insanlar var. Daha yanlış duymadıysam olayın sekizinci günü kendi avukatına bir iki üç dört beş milyon dolar kaç koparabiliyorsan o kadar alacaksın dediğini de biliyorum. Bunları maalesef çok geç öğrendim."
"ONLAR BİZE ULAŞTI""Yani aslında ilk gün itibariyle bu para pazarlıkların dönmesi, bunların yapılacağı beliydi. Ben para pazarlığına oturmadım. Avukatlarım aracılığıyla onlar bize ulaştı ve bu şekilde bir anlaşmaya vardım. Çünkü artık çok yoruldum ve çok sıkıldım. Ben aylardır tek başıma mücadele ediyorum."


