Oğuzname kimlik belgesi Kültür Sanat Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Türklerin en önemli kök metinlerinden olan Oğuzname yazmalarından oluşan 3 ciltlik “Oğuzname” serisi Ketebe Yayınları’ndan çıktı. Prof. Dr. Necati Demir’in yıllar süren titiz çalışmasıyla, mevcut Oğuzname yazmalarından derlenerek hazırlanan kitap, Türklerin yeryüzüne bakışını, gökle kurduğu bağı, töresini, soyunu ve cihan düzenine dair inancını ortaya koyuyor.
“Oğuz Kağan kimdir?” sorusundan yola çıkarak Oğuznamelerin peşine düştüğünü ifade eden Necati Demir, 18 Oğuzname’ye ulaştığını belirterek eserlerin içeriğinden bahsetti: “Oğuzname, insanoğlunun yaratıldığı günden itibaren bütün Türklerin uzak tarihini, atalarını, nesillerini, toplum yapısını, özellikle devlet yapısını, dilini, hukukunu, geleneklerini ve yaşayış tarzını daha çok rivayetlere dayanarak anlatan eserdir. Dolayısıyla Oğuzname, Oğuz Türklerinin kimlik belgesidir. Kendisi ile hesaplaşmasıdır. Ayrıca; Oğuz Kağan’ın doğmasını, çocukluğunu, faaliyetlerini, savaşlarını, fetihlerini, devlet oluşturmasını, Oğuzları teşkilatlandırmasını anlatmak için yazılmıştır. Oğuzname’de Oğuz, Moğol, Kanglı, Kıpçak, Karluk, Kalaç, Uygur gibi Türk ve Türklere akraba boy/milletlerin isimlerinin kaynağını efsanevi olarak bizlere sunuyor.”
DEVLETİN BİRLİĞİ AÇISINDAN ORTAK DEĞER
Oğuzname’nin günümüz insanına her şeyden önce Oğuz Türklüğünün tarihi, dili ve kültürünün köklü bir yapıya ait olduğunu anlattığını belirten Demir, “Oğuzname’ye göre bütün Oğuzların atası Oğuz Kağan’dır. Bu devlet yapısı bakımından müthiş bir ortak değerdir. Oğuz Devletleri olan Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyetindeki bütün insanları, ayrıca İran, Irak, Kıbrıs, Balkan ve Gagauz Türküğünü bir noktada birleştirmektedir. Devlet anlayışı açısından eşi benzeri olmayan bir örnektir Oğuzname. Devletin birliği ve beraberliği açısından muhteşem bir ortak değerdir” dedi.
OĞUZ BOYLARI DAMGALARI ÖNEMLİ
Hiçbir eserin dünya tarihi açısından Türk dünyasını Oğuzname kadar kucaklayamadığını aktaran Demir, Oğuzname’yi önemli kılan unsurlardan birisinin de içerisinde bulunan Oğuz boyları damgaları olduğunu dile getirdi. Türkler tarih boyunca damgalarını kendilerini tanıtan “kimlik kartı” olarak kabul ettiklerini açıklayan Demir, “Damgalar; öncelikle, sahibi belli olsun diye otlak ve tarlalarındaki taşlara kazınır. Oturanı belli olsun diye çadırlarının veya evlerinin kapısına nakşedilir. Kime ait olduğu anlaşılsın diye hayvanların sağ veya sol bacağının üstü ile alınlarına vurulur. Hangi aileden olduğu anlaşılsın diye başa konulan şapkaya veya bereye işlenir. Hayır sahibini bildirmek için çeşme, cami, köprü gibi hayır için inşa edilen eserlere vurulur. Türklerde damgaların önemi ve tarihi alt yapısı ile ilgili çok sayıda bilim adamı emek harcamıştır. Ancak bu konu hâlâ tam anlamıyla çözülüp ortaya konulabilmiş değildir” şeklinde konuştu.

İslamiyet öncesi dönemin izleri var
Üç ciltlik büyük edisyon, içerdiği nüshalar bakımından Oğuzname külliyatının tarihî yayılımını kuşatıyor. Birinci ciltte, yazılması 1300’lü yıllar olarak tahmin edilen İslamiyet öncesi dönemin izlerini taşıyan Uygur Harfli Oğuzname, Reşideddin’in Câmiü’t-Tevârih’inde yer alan Oğuz Kağan anlatısı ve Hasan bin Mahmud el-Bayatî tarafından Cem Sultan’a ithafen yazılan Câm-ı Cem-âyin nüshaları yer alıyor. İkinci ciltte, Kazan Oğuznamesi ile İngiltere Nüshaları bulunuyor. Üçüncü ciltte ise, Kısa Metinli Oğuznameler bir araya getirildi.


