Ölümünün üzerinden asırlar geçti ama adı gündemden hiç düşmüyor! Nostradamus gerçekte kimdi? Nostradamus un 2025 kehanetleri ve ilginç Türkiye detayı
Hurriyet sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Gelecekte bizi neler bekliyor? Dünyanın sonu ne zaman ve nasıl gelecek? İnsanlık asırlardır bu soruların cevaplarını merak ediyor. O nedenle geleceği görebildiği iddia edilen kişilere duyulan ilgi asla azalmıyor. Hele o kişilerden biri var ki ölümünün üzerinden asırlar geçmesine karşın asla gündemden düşmüyor.
Doktor ve kahin Nostradamus'tan bahsediyoruz elbette... Hayranları, kehanetleri bazen kafa karıştıran bazen de tüyler ürperten Nostradamus'un 16'ncı yüzyılda söylediklerinin bugün halen geçerliliğini koruduğuna inanıyor. Peki yüzyıllar önce ölmüş olan Nostradamus gerçekte kimdi? Hangi kehanetlerde bulunmuştu? Kehanetlerinin ne kadarı isabetliydi?
ASLINDA BİR TIP DOKTORUYDU
Nostradamus olarak tanınan Michel de Nostradame, Fransa'nın Saint-Remy-de-Provence şehrinde Aralık 1503'te dünyaya geldi. (Tarihçiler doğum gününün ne olduğu konusunda bir uzlaşıya varabilmiş değil.) Babası bir noterin oğlu, annesi ise tanınmış bir doktorun kızıydı. Hayatı boyunca ki evlilik yapan Nostradamus'un sekiz çocuğu oldu.
Rönesans dönemi Fransa'sı, Avrupa'nın birçok yerinde olduğu üzere dini çekişmelerin yaşandığı bir yerdi. Bu durum Nostradamus'un hayatını da etkiledi. Yahudi kökenli ailesi, Provence 1486'da Fransa Krallığı'nın parçası olunca Hristiyan olmuştu. Bu nedenle Nostradamus, bir Katolik Hristiyan olarak yetişti.
Gençlik yıllarında Latince, Yunanca, İbranice ve tıp eğitimi alan Nostradamus henüz ergenken Avignon Üniversitesi'ne başladı. Öğrenciliği sırasında okul hıyarcıklı veba nedeniyle kapatılmış olsa da, Nostradamus lisans derecesini 1520'li yıllarda almayı başardı.
KADER ONU EN İYİ BİLDİĞİ YERDEN VURDU
Resmi eğitimi sona erdikten sonra Nostradamus, Fransa'nın çeşitli yerlerine seyahatler ederek hem aktarlığı öğrendi hem de çağın en korkulan hastalıklarından biri olan veba hastalarını tedavi etti.
Tarihçiler Nostradamus'un bir sonraki durağı olan Montpellier Üniversitesi'nden simya ile uğraştığı gerekçesiyle atıldığına inanıyor. Ancak okula geri dönüp doktorasını tamamlayıp tamamlamadığı konusunda da bir fikir ayrılığı yaşanıyor.
Hayatı boyunca pek çok hastayı iyileştirmiş olsa da eşini ve iki çocuğunu kurtarmayı başaramayan Nostradamus'un aile üyeleri, 1530'lu yıllarda büyük ihtimalle veba sonucu hayatlarını kaybetti. En sevdiklerini kaybeden doktor bu yıkımın üzerine pek çok başka dertle de uğraştı.
1538 yılında bir dini heykelin yapılışındaki zanaatkarlık üzerine söylediği olumsuz sözler, yanlış kişilerin kulağına gidince Nostradamus sapkınlıkla suçlandı ve 1538'de engizisyon mahkemesinde yargılandı. Eğer suçlu bulunsaydı sonu idam olabilirdi. Ancak mahkeme Nostradamus'u akladı.
Doktorluğa devam eden Nostradamus yeniden seyahatlere başlayıp veba tedavisi alanında uzmanlaşmayı sürdürdü.
HASTALARI NOSTRADAMUS'TAN MEMNUNDU
Tedavi yöntemleri işe yarıyor olsa gerek ki hastası eksik olmuyordu. Önerdiği tedavilerin başında temiz su içmek gibi hijyen uygulamaları geliyordu. Yanı sıra, çeşitli otlar ve çiçeklerden gül hapı gibi ilaçlar üreten Nostradamus'un yöntemleri arasında Rönesans dönemi Fransa'sında oldukça yaygın olduğu üzere simya, astroloji ve kehanet gibi bugün bilimsellikten uzak görülen uygulamalar da yer alıyordu.
Ancak hastaları Nostradamus'tan oldukça memnundu; doktorluk becerileri kulaktan kulağa yayılıyordu. Bilimsel olsun olmasın vebayı tedavi etmek için kullandığı yöntemler sayesinde Nostradamus Fransa'yı bir uçtan bir uca dolaştı ve hem çalışmalarıyla hem de kaleme aldığı yazılarla yüksek mevkilerdeki kişilerin dahi hayranlığını kazanmaya başladı.
Nostradamus yıllık almanaklarını 1550'li yıllarda yazmaya başladı. Bu almanaklarda bir sonraki yıl yaşanacaklara ve etkili olacak hava koşullarına dair isabetli olduğu söylenen tahminler yer alıyordu. Şiirsel bir dille yazılan ve oldukça ucuza satılan bu "kehanet" metinleri kısa süre içinde çok popüler oldu ve Nostradamus'un ününe ün kattı.
Kazandığı şöhret, şahsi ve siyasi geleceklerinde neler olacağını bilmek isteyen önemli kişilerin Nostradamus'un kapısını çalmasını sağladı. 1555 yılında Fransa Kralı 2'nci Henry'nin armasına göndermeyle "genç bir aslanın" savaşta öleceğini öngören Nostradamus'u bir sonraki yıl ziyaret edenler arasında Henry'nin eşi Kraliçe Catherine de Medici ile oğlu 9'uncu Charles da vardı.
MUĞLAK İFADELER ŞARLATANLIK SUÇLAMASINDAN KORUYORDU
2'nci Henry'nin 10 Temmuz 1559'da bir mızrak düellosu turnuvasında aldığı yara sonucu hayatını kaybetmesi, kamuoyunda tarihçi Denis Crouzet'nin deyişiyle "felaketin yaklaştığı hissi"nin doğmasına neden oldu.
Nostradamus'un kehanetlerinde muğlak, süslü ifadeler kullanması hem kendisini hem de kehanetin odağındaki kişiyi hatalardan, aşağılanmadan ve şarlatanlık suçlamalarından koruyor, bu da ününün ve gizeminin zamanla artmasını sağlıyordu. Oxford Üniversitesi'nden tarihçi Michelle Pfeffer'ın The Conversation için kaleme aldığı makalede belirttiği üzere, astroloji ve kehanet o yıllarda özellikle elitler arasında oldukça yaygın ve popüler uygulamalardı.
O noktada Reform hareketi yaşanmış Katolikler ve Protestanlar arasındaki gerginlik nedeniyle Avrupa dini ve sosyal çekişmelerin ortasında kalmıştı. Sosyal eşitsizlikler huzursuzluk yaratıyor, kehanetler ve dedikodular kamuoyunu kasıp kavuruyordu. Bu ayrışmaların birçoğu iç savaş boyutunda çatışmalara dönüştü.
Ancak Katolikler ve Protestanların aynı noktada durduğu meselelerden biri Nostradamus'un kehanetleriydi. İki tarafı da eleştirilerinin hedefi olan Nostradamus ise kehanetlerinin arkasında durdu, hatta öngörülerini büyük bir kitapta toplayıp bastırdı ve çok sevilen almanaklarını yayınlatmaya devam etti. Hatta Kilise'nin izni olmadan eserlerini yayınlattığı için kısa süre hapiste kalmak bile Nostradamus'u durduramadı.
Nostradamus 1 Temmuz 1566 tarihinde, muhtemelen gut hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. O günden bu yana tarihçiler ve kamuoyu Nostradamus'un ömrü boyunca yaptığı binlerce kehaneti tartışıyor ve karmaşık metinleri yorumlayarak anlamlandırmaya çalışıyor.
NOSTRADAMUS NE DEDİ NE OLDU?
Nostradamus yaşarken elde ettiği ünü büyük oranda 2'nci Henry'nin ölümüne yorulan kehanetine borçlu olsa da gerçekleştiğine inanılan diğer kehanetleri sayesinde ismi neredeyse 460 yıldır hafızalardan silinmedi.
Nostradamus'un muhtemelen en şoke edici tahminlerinden biri, 1558 civarında ortaya attığı "Londra Senatosu (Parlamentosu) Krallarını idam edecek" kehanetiydi. Nitekim 1649 yılında, 1'inci Charles'ın Parlamento'yla yaşadığı çatışmanın İngiltere'yi iç savaşa sürüklemesinin ardından Kral vatan hainliğiyle suçlandı ve kellesi uçuruldu. Biyografi yazarı Ian Wilson, National Geographic'e yaptığı açıklamada, "Nostradamus'u eleştirenler bile şunu kabul etmeli: Bu çok dikkat çekici bir ifade" diye konuştu.
Aynı kehanette Nostradamus, Londra'nın "üç kere yirmi ve altıda ateş toplarıyla yanacağını" da öne sürüyordu. 1666 yılında yaşanan yangında Londra'nın büyük bir kısmı kül oldu.
O yıllarda yaşayan insanlar Nostradamus'un kehanetlerini unutmadı. Hatta ilerleyen yıllarda yaşanan olaylarla kehanetleri ilişkilendirmek de oldukça yaygınlaştı. Nostradamus'un hayranları kehanetlerde geçen "fırtına-ateş-kan"la sonuçlanacak "evli bir çift" ifadesini Fransız İhtilali'ne, "İmparatorluğa pahalıya mal olacak" bir İmparator ifadesine Napoleon'un yükselişine, "tüm insan ırkının büyük düşmanı" ifadesini de Hitler'in yükselişine yordu.
KEHANETLERİ KENDİ ÇIKARI İÇİN KULLANANLAR DA OLDU
Nostradamus'un kehanetlerinin birçoğu doğru çıkmadı ancak tarih boyunca pek çok siyasi ve kültürel figür, Nostradamus'un kendi çıkarlarına göre yorumlayıp kullandı. Bunların başında Üçüncü Reich'ın yani Nazi Almanya'sının liderleri geliyordu. Örneğin Hitler'in propaganda bakanı Josepf Goebbels, Nostradamus'un kehanetlerini propaganda metinlerine dahil ediyor, bu sayede kamuoyunda şüphe uyandırıyor ve destek topluyordu. Bazı radikal gruplar da Nostradamus'u kullanarak ideolojilerini yaymaya çalıştı.
Nostradamus'un ayrıca dünyanın sonunu tahmin ettiği de söyleniyor ancak bu kehanet henüz gerçekleşmiş değil.
Bu kehanetlerden biri Temmuz 1999'da "göklerden yüce dehşet Kralı geleceği" yönündeydi. Nostradamus'un bu ifadesi milenyumda Y2K virüsünün bilgisayar sistemlerini etkileyip dünyayı felce uğratacağı endişelerini artırdı.
11 Eylül saldırılarını, Covid-19 pandemisini ve 2024 yıl başında Japonya'da yaşanan 48 kişinin hayatını kaybettiği 7.5'lik depremi de tahmin ettiği söylenen Nostradamus'un 2025'le ilgili kehanetlerinde de birçok ilginç detay var. Bunların başında mali sorunlar ve tükenen kaynaklar nedeniyle uzun zamandır devam eden bir savaşın sona ereceği geliyor. Bu ifadeler Rusya-Ukrayna savaşıyla ilişkilendiriliyor. Aynı kehanetin sonunda yer alan cümlede geçen "Galya pirinci" ve "Ay'ın hilal şekli" ifadelerinin de Fransa ve Türkiye'yi kastettiğine inanılıyor. Nitekim her iki ülke de Rusya ile Ukrayna arasında barışı sağlamak için girişimlerde bulunuyor.
Öte yandan 2025 kehanetleri veba ve daha fazla savaş gibi moral bozucu öngörüler de içeriyor. Vebanın yeni bir pandemi olasılığına, daha fazla savaşın ise İngiltere kraliyet ailesinin prensleri William ve Harry arasındaki gerginliğe işaret ettiği yorumları yapılıyor.
Kehanetlerde bahsedilen "Dünya'yı yok edebilecek ateş topu"nun gezegenimize çarpabilecek büyük bir göktaşına, "denizlerin derinlerinden çıkıp seller sırasında göklere ulaşacak" yeni bir hükümdar ve "okyanusun krallığından doğacak Su İmparatorluğu" ifadelerinin de iklim krizinin sonucu olarak artan aşırı hava olayları ve sellere karşılık olabileceği değerlendiriliyor.
Nostradamus bugün hala kehanet meraklıları tarafından okunuyor, yorumlanıyor ve değerlendiriliyor. Neredeyse 5 asır önce ölmüş olmasına karşın gücünü koruyan kehanetleri insanları eğlendirmeye, kafa karıştırmaya ve ilgi çekmeye devam ediyor.
Tarihçi Stephen Bowd'un Encyclopedia of Millennialism and Millennial Movements'ta dediği üzere, "Kehanetler bireylerin, grupların, devletlerin ve tüm dünyanın umutlarını ve korkularını şekillendirmeyi sürdürüyor". Nihayetinde kim geleceği bilmek ya da bunu yapabilmenin mümkün olduğunu düşünmek istemez ki?


