Omuzlarındaki ağır geçim yükünü pazarda haykırdılar: Meyveleri biz rüyamızda görüyoruz
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa’nın Turgutlu ilçesinde bulunan semt pazarını gezerek hem vatandaşların hem pazar esnafının sorunlarını dinledi. Mısır satan bir esnaf, ürünlerini zararına sattığını ifade ederek “Mısırı 12-13 liraya aldım, 12-13 liraya satamıyorum. Ürünlerin parasını toplayayım yeter. Bir yevmiyeyi çıkarayım giderim” ifadelerini kullandı. Emekli bir kadın esnaf ise “İşler iyi değil, ürün para yapmıyor, vatandaş alamıyor. Emekli maaşıma bin 800 lira zam geldi, maaşım 16 bin 800 oldu. Emekli aç. Alamıyorlar, bakan gidiyor. Millet akşam olsun da ucuz alalım diye bakıyor. Satamadığım domatesleri eve götürüp salça yapıyorum. Emeğe yazık. Gübre alamıyorum, mazot alamıyorum, ilaç alamıyorum. Ne olacak sonumuz bilmiyorum" sözlerini sarf etti.

Bir diğer esnaf ise daha önce böyle bir dönem görmediğini belirterek “Malın çok olduğu yıl çok gördüm ama malın satılmadığı yıl görmedim. Bol oluyordu ama illaki bir paraya alınıyordu. Şimdi mal almıyorlar. Bu pazarı bir de ezan okunduktan sonra, tezgahlar toplandıktan sonra görün neleri alıyorlar. Eskiden orta direk diye bir kavram vardı şimdi öyle bir şey yok. Şimdi ya gariban ya zengin. Bizim pazarlar orta direğe hitap ediyor. Zengin pazara gelmiyor, fakirin alım gücü yok” ifadelerini kullandı. Üniversitede okuyan ve masraflarını çıkartmak için babasına yardım eden bir öğrenci ise, “Eskiden 20-30 koli patlıcan satılırdı şimdi 5-6 koli patlıcanı satamıyoruz” söyleminde bulundu.

Bir başka çiftçi ise, “Pazar yerlerinde tezgahlarım var, tezgahtaki tüm ürünler kendi ürettiğim mallar. Biberin 30 lira maliyeti var ben 20 liraya satamıyorum. Pazarcıyım halciyi aradan çıkartmış oluyorum. Kendim üretip kendim satıyorum bir de zarar ediyorum, kredi kullanıp onu ödüyorum. Krediyi krediyle kapatmaya çalışıyoruz. En sonunda araziler gidecek, iş bitecek. Başkalarının eline geçeceğiz biz işçi olacağız. Türkiye’nin neresine bakarsan bak ne alan ne satan ne de yetiştiren, hiç kimse para kazanamıyor. Sadece kazanan devlet, vergiden para kazanıyor" ifadelerini kullandı.

Pazar alışverişine gelen bir emekli ise maaşların yetersizliğinden şikayet ederek “Hiçbir şey alamadım. Meyve alamıyoruz, hiçbir şey alamıyoruz çok kötü durumdayız. Meyveleri biz rüyamızda görüyoruz. Bu sadece benim için geçerli değil. Etraftaki bütün garibanlar bu durumda” sözlerini sarf etti.
Esnaf, iş bırakma noktasına geldiğini belirterek “Masraflar çok ağır, işin içinden çıkamıyoruz. Ürünlerin yüzüne bakan yok. Çiftçi üretmezse ne olur bilmiyorum. Üretmeyeceğiz artık, masrafların içinde kalıyoruz. Buradan para toplayamazsam ben ilaççıya olan 200 bin lira borcumu nasıl ödeyeceğim? Çiftçiliği mecbur bırakacağız” söyleminde bulundu.
Ürün ekmeyerek karda olduğunu söyleyen bir çiftçi ise ”Geçen sene ekerek 1 milyon lira zararım vardı. Bu sene ekmeyerek karım var. Ben de ekmeyeceğim, seneye 3-5 kişi daha bırakacak. Bu insanlar 5 sene sonra bugünkü parayla salatalığı, domatesi 100 liraya yiyecek” ifadelerini kullandı. Ürünlerini zararına sattığını ifade eden başka bir çiftçi ise “60 liraya alıp 50 liraya satıyoruz. Her şeyden noksan yaşıyoruz. Koca Meclis’te yazan bir yazı var. ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ diye. Hangi millet? 50 liraya bir kilo üzüm almayı düşünüyor. Hangi millet?” ifadelerini kullanarak isyan etti.
Bi çayımız vardı: Ona da zam geldi!
İktidar halka değer vermiyor, halk da iktidara güvenmiyor



