Ongun’a katılıyorum, bu işte bir tuhaflık var! Hatta birçok tuhaflık
SonTurkHaber.com, Haber7 kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Adamlarda utanma kalmadığı için..
Büyük bir şımarıklıkla, tekrar tekrar gündem oluşturmaya kalkıyorlar.
Gözaltına alınmasının üzerinden nerede ise iki ayı doldurmak üzere olduğumuz Murat Ongun, hâlâ açıklayamadı: “İBB sözcüsü maaşı ile aylık kirası 450 bin TL olan Acarkent villalarında, rüşvet parası dışında nasıl oturulabiliyorsunuz?”
Biz soruyoruz: “2025 yılında gözaltına alındığında, 350 bin TL gelirim var diyorsun. Bir yıl önce 300 bin TL aylık bedelle villa kiralıyorsun. Ki 350 bin TL gelirin 2025 için olduğuna göre, villanın kirasının da 2025’deki miktarına bakalım: 450 bin TL. Buyur, 350 bin gelirle, 450 bin TL kira nasıl ödüyorsun açıkla” diyoruz..
O cevap veriyor:
“İBB soruşturmasının 2. dalgasının tutanaklarını okudum. Ortada gerçekten izaha muhtaç TUHAF bir durum var. Tutuklanan 20’den fazla üst düzey devlet memuru yöneticinin bana bağlı hareket ettiği iddia ediliyor.”
Adama sorduğumuz sorulara cevap yok.. Ama algı gırla:
“Bu kişiler üst düzey kamu görevlisi olmanın yanı sıra teknik konularda son derece uzman kişiler. Benim hiç bilmediğim imar, şehir planı, çevre koruma, su havzaları gibi teknik konularda talimat verebilme yeteneğim de yetkim de yok. Hele hele konunun uzmanlarına hiç yok.”
İyi de Murat bey, sorun da bu zaten..
Anlamıyor musun, anlamazlığa mı yatıyorsun?
Senin bir yetkin de, uzmanlık alanın da olmadığı halde, koca koca devlet memurlarına talimat verip, rüşvet karşılığı devlet bürokrasisini hallaç pamuğu gibi attırdığın iddia ediliyor..
Senin o memurlar kadar bilgin yok ama..
O memurların en yüksek maaşlısı 80-90 bin TL aylık gelire sahip iken, sen 300 bin TL gelirin olduğunu söylüyorsun.
İşte tuhaflık burada..
Sen konuşma istersen, Murat..
Ekrem abin kızacak sonra..
Bir çuval inciri, zaten berbat etmiştin, şimdi hepten içine edeceksin..
Sus, sus bari de, durum daha da vahimleşmesin..
Ama bunlarda utanma, birazcık olsun susma, nerde?
Ekrem Baki’yi, AK Parti’den istifa ettiriyorlar..
Kim bu Ekrem Baki? AK Parti’den, Üsküdar’da meclis üyesi seçilmiş.. “Muhalefete karşı yürütülen ağır baskılar ve dozun giderek artması, iyiye evrilecek bir işaret göremiyor oluşum” diye cümleye başlayıp, istifayı basıyor..
İyiniyetle soruyoruz, “Kenan Alpay’a yönelik CHP’nin görevden el çektirme ve memuriyetten atma girişimlerini mi kastediyorsunuz?”
Cevap veriyor: “haberim yok.”
AK Partili meclis üyesinin, sosyal medya paylaşımından dolayı görevden el çektirilmek istenen Kenan Alpay’dan haberi yok ama, yolsuzluk yaptığı için tutuklanan Ekrem İmamoğlu’ndan haberi var..
İşte bu sapı bizdenlerin yüzünden, Murat Ongun da, büyük bir cesaretle, yolsuzluk operasyonundaki kendince tuhaflıkları sıralıyor:
“Hem iddialarla hem de medya ve sosyal medyadaki iftiralarla, özel olarak HEDEF alındığım ortadadır. Ama bu gerekçe bile, iyi yetişmiş üst düzey kamu görevlilerinin, benim talimatımla iş yaptığı hakaretine maruz kalmalarını gerektirmez.”
Senin talimatınla iş yapmıyorlarsa, İBB’den ihale alan şirketler, eşinin kurduğu şirkete niye para gönderiyorlar, Murat bey?
Sözcü gazetesinden ayarladığın Ali Macit’e yutturduğun gibi, bize de yutturacağını sanma.. “İBB’den ihale alan şirketler, Murat Ongun’un eşinin şirketinden 16 milyon TL’lik alım yapmış olamazlar. Çünkü o şirketin iki yıllık geliri 293 bin TL” diye yazdırdığınız yalanların, yatsıya varmadan mumu söndü bile..
Eşiniz hanımefendinin şirketi, sadece 2023 yılında, 3 milyon 127 bin tl kazanç beyan etmiş, Murat bey..
Sözcü gazetesine o haberi yaptırmasaydınız, daha iyiydi..
Şimdi suçlarınıza, bir de yalan haber yaptırma, Ali Macit isimli muhabiri kandırma, insan içine çıkamaz duruma düşürme de eklenmiş oldu..
Ali Macit’e kısa bir bilgilendirme de yapalım, bu arada Murat Ongun da, bilmiyorsa bu işi öğrensin..
İddia ne idi? Murat Ongun’un eşine, İBB’den ihale alan şirketler, 16 milyon TL göndermişler..
Sözcü’nün haberinde, şirketin kasasına 16 milyon TL girmediğine dair bir bilgi veriliyor mu? Hayır..
Ne deniyor?
Şirketin hammadde alımı 5 milyon 883 bin TL.
Hammadde alımını sonra anlatırsın..
Önce, İBB’den ihale alan şirketlerden 16 milyon TL, İBB’nin ikinci adamı Murat Ongun’un eşinin şirketine geldi mi, gelmedi mi?
Cevap veremediklerine göre, geldi..
“Ama” diyorlar.. “Biz havadan para kazanmıyoruz.. 5 milyon 883 bin mal alımımız var.”
Daha dur Ali Macit..
Bu işlerde sen yenisin..
Ama ayak oyunlarını iyi öğrenmişsin. 3 yıllık hammadde” diyorsun. Sonra “iki yıllık kâr” diyorsun.
Üç yılla başlarken, niye iki yıla indin? Üç yılın hesabını veriyorsan, üç yıllık kârı söyle. İki yıllık kârı söylüyorsan, iki yıllık hammadde alımını söyle.
Kaldı ki, o alım yapıldığı belirtilen firmaların faturalarının gerçek olduğunu nereden biliyorsun?
16 milyonluk İBB’den ihale alanlardan yollanan parayı inkar edemiyorsunuz. 6 milyonluk hammadde alımından yazdırılan hayali fatura ile işi kapatmaya kalkıyorsunuz..
Para kasanıza girmiş, vergi dairesine de “3 milyon 127 bin kazanç elde ettik” demişsiniz..
“İki yılda sadece 293 bin TL kâr elde ettik” nereden çıktı peki?
“Banka hesabı verileri”nden çıkmış.
Heey.. Ekrem Baki..
Şunlara biraz akıl öğret.
Evet, hukuk lazım, evet vicdan lazım..
Ama en başta akıl lazım..
Akıl olmazsa, hukuk da olmaz, vicdan da olmaz..
Bir şirketin gelir giderinin, banka kayıtlarından kesin olarak çıkarıldığını, ben sizden öğreniyorum..
Evet, AK Parti iktidarında, vergi kaçakcılığını önlemek için, belli miktarın üzerindeki alımlarda banka ödemeleri zorunlu tutuldu. Ama bu işin hâlâ birçok açık noktası olduğunu, muhasebeciler çok iyi bilir..
Banka kayıtları bir veridir. Ama kesin veri değildir..
Şöyle bitirelim..
Diyor ya Murat Ongun” “Tuhaflık var” diye..
Ben de sorayım kendisine, “Sözcü’deki habere göre, eşin üç yılda, haydi haber metnindeki tam ifadeyi esas alalım, iki yılda 293 bin TL kâr etmiş. Karı koca çalışıyoruz demiştin.. Farkında mısın bilmiyorum, eşinin aylığı 12 bin TL’ye geliyor. Sen 350 bin, eşin 12 bin. Tuhaf değil mi Murat bey?”
Daha nice tuhaflıklar var da..
Hangi birini yazacağımızı şaştık, kaldık..
Adamlar “çok ehil, çok bilgili uzman kişiler” diye övdükleri memurların 4 katı gelire sahipler..
Ama o kişilere talimat veremeyeceklerini iddia ediyorlar..
Eşinin şirketine 16 milyon yollanıyor..
Onlar, hammadde alımı üzerinden şirket bilançosu çıkarıyorlar..
Hammadde alımında üç yıllığı, satışa sıra gelince iki yıllığı esas alıyorlar..
Kâr diye gösterdikleri ise, “Abla hiç zahmet etmeseydin. dört dil biliyormuşsun.. Sokakta turist rehberliği yapsan, daha çok kazanacktın” uyarılarına sebebiyet veriyorlar..
Bu işlerde bir değil, çok tuhaflık var..
Var da, para çok olunca, tuhaflıkların üstünü örtmek için çalışanlar da çok oluyor..
Kafa karışıklığı da bundan kaynaklanıyor..
Yeni Akit


