Onları bir meteor öldürmedi! İşte dinozorların gerçek sonu Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Milyonlarca yıl boyunca Dünya'ya hükmeden dev dinozorların yok oluşunu sağlayan felaketin ne kadar yıkıcı ve karmaşık olduğunu keşfetmek, bilim insanları ve kamuoyu tarafından uzun süredir tartışılan bir konu olmuştur. Genellikle ani ve yıkıcı bir olay olarak düşünülen dinozorların yok oluşu, yeni araştırmalara göre çok daha derin ve şaşırtıcı bir sürecin başlangıcıydı.
theconversation.com'un haberine göre yaklaşık 66 milyon yıl önce, çapı yaklaşık 10 kilometre olan bir asteroit, Yucatán Yarımadası'nda günümüz Meksika'sındaki Chicxulub Krateri'ne çarptı. Bu çarpışma, sadece dinozorları değil, gezegendeki canlı türlerinin yarısından fazlasını yok etti. Ancak, bu felaket tarihin en büyük yok oluşu değildi. 186 milyon yıl önceki Permiyen yok oluşu, yaşam formlarının %90’ını ortadan kaldırmıştı. Çarpışmadan önce, dinozor türlerinin sayısı küresel soğuma nedeniyle zaten azalmıştı. Ancak tüm dinozorlar yok olmadı; teropod dinozorlarının torunları olan kuşlar, onların mirasını taşıyan yaşayan kanıtlar olarak hayatta kaldı.
Güneş 4 kat daha fazla ısındıAsteroit, saniyeler içinde atmosferi delip, havayı Güneş'in dört katı sıcaklığa kadar ısıttı. Şok dalgası kayaları eritti ve gökyüzüne dev bir ateş topu gönderdi. Çarpışma sonucu oluşan 175 kilometre çapındaki krater, devasa miktarda karbondioksit saldı ve Dünya, küresel çapta düşen kızgın döküntülerle bombardımana tutuldu. Yüzlerce kilometrelik bir yarıçap içinde yaşam bir anda yok oldu. Daha uzak bölgelerde, şok dalgası ve ardında her şeyi yok eden dev bir ateş fırtınası oluştu.
Aylarca süren büyük yangınlar, gökyüzünü kararttı ve tsunamiler, 1 kilometreye kadar yükselerek kıtaları harap etti. Fotosentez durdu, besin zinciri çöktü ve gezegen dondurucu, ölümcül bir karanlığa gömüldü. Güneş ışığı geri döndüğünde, Dünya artık tamamen değişmişti. Sera gazları nedeniyle sıcaklıklar yükselmeye devam etti ve asit yağmurları bitki örtüsüne zarar verirken suyu ağır metallerle zehirledi.
Ancak ilginç bir şekilde bazı organizmalar hayatta kalmayı başardı. Küçük memeliler, kuşlar ve timsahlar gibi sürüngenler, bu kaosun ortasında uyum sağlamayı başardı. Bu felaket, Senozoyik Dönem'in başlangıcını işaret ederken, yaşam gelişmeye devam etti ve yeni yollarla varlık göstermeye başladı. Dünya, tarihinin en büyük felaketlerinden birinin ardından yeniden şekillendi.


