Orta Asya geleneğini 45 ülkeye satıyor: Keçeferya ile dünyaya açılıyor Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Yüzyıllardır göçebe toplulukların hayatında önemli bir yere sahip olan keçe, günümüzde yeniden ilgi görüyor. Bu kadim el sanatını modern çizgilerle harmanlayan keçe ustası Ferya Gül Alioğlu, Kasımpaşa Mevlevihanesi’nde kurduğu atölyede geleneksel tekniklerle üretim yapıyor. Alioğlu'nun elinden çıkan takke, şal, sarık, çanta ve dekoratif ürünler hem yurt içinde hem de 45 farklı ülkede ilgi görüyor.
DİZİLERLE BİRLİKTE YÜKSELEN İLGİSon yıllarda yurt dışında yayınlanan tasavvuf temalı Türk dizileri, keçeden üretilen geleneksel başlıklara olan ilgiyi artırdı. "Yunus Emre", "Hacı Bayram Veli" ve "Vefa Sultan" gibi yapımlarda gördükleri başlıklara hayran kalan izleyiciler, Türkiye’den sipariş veriyor. Alioğlu, “İngiltere, Fransa, Almanya, Katar, Meksika ve Fas gibi ülkelerden sipariş alıyorum. Hatta fesin çıkış yeri olan Fas’a bile fes gönderdim,” diyerek küresel ilginin boyutunu vurguluyor.
Keçeye olan ilgisi üniversite yıllarında Konya’da başlayan Alioğlu, 18 yıldır bu işle uğraşıyor. Usta belgesine sahip olsa da hâlâ öğrenme sürecinde olduğunu belirtiyor:
“Aynı teknikle, aynı yünle iki kişi aynı ürünü yapamaz. Çünkü keçe, yapanın ruhunu içine alır. Bu işi maddeden manaya dönüşüm gibi düşünmek lazım.”
Keçenin sadece basit bir malzeme değil, aynı zamanda şifa kaynağı olarak da yeniden keşfedildiğini ifade eden Alioğlu, ürün alan bazı müşterilerden “Migrenim azaldı” ya da “Zihinsel bulanıklığım geçti” şeklinde geri dönüşler aldığını belirtiyor.
Geleneksel malzemenin modern hayatta da karşılık bulduğunu vurgulayan Alioğlu, geçmişte sadece köylerde kullanılan keçenin bugün şık şapkalar, ipekle harmanlanmış şallar ve şehir hayatına uyumlu aksesuarlarla yeniden hayat bulduğunu ifade ediyor.
“İnsanlar polyesterden ve plastikten uzaklaşıp doğala yöneliyor. Keçe hem sıcak hem serin tutan, manyetik alanı dengeleyen bir malzeme. Günlük yaşamda fonksiyonel bir tercih.”
ÇALIŞMALARI DİZİ VE FİLMLERDE DE BOY GÖSTERİYORAlioğlu’nun atölyesi sadece bireysel siparişlerle değil, aynı zamanda dizi, film ve türbe restorasyonlarıyla da iş birliği içinde çalışıyor. Bugüne kadar birçok özel sarık ve Mevlevi sikkesi hazırlayan sanatçı, bu çalışmaların manevi anlam taşıdığını belirtiyor:
“En özel işlerimden biri, Eyüp Sultan Türbesi'ndeki sarığın yeniden sarılması oldu. Müsaade ile, büyük bir özenle gerçekleştirdik.”
"KEÇEFERYA" İLE DÜNYAYA AÇILIYORÜretimlerini “Keçeferya” markası altında sürdüren Alioğlu, el sanatlarıyla ilgilenenlerin sayısının arttığını, özellikle yurtdışında geleneksel malzemeye gösterilen ilginin sevindirici olduğunu söylüyor:
“El emeği ürünlerin ruh taşıdığına inanılıyor. Bugün 45 ülkeye ulaşıyor olmak, sadece ticari değil, kültürel bir etkileşim sağlıyor.”


