Orta Karadeniz de peş peşe olan iki deprem! Karadeniz deprem bölgesi mi? Sözcü Gazetesi
Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde saat 12.23'te 4,4, saat 12.26'da 4,2 büyüklüğünde iki deprem kaydedildi. Depremler, yerin yaklaşık 10,07 ve 19 kilometre derinliğinde gerçekleşti.
Karadeniz deprem bölgesi mi?Karadeniz Teknik Üniversitesi Radyo/TV Birimi’nin geçtiğimiz mart ayında hazırladığı programda, Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Osman Bektaş, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin depremselliğine ilişkin çarpıcı bilgiler paylaştı.
Prof. Dr. Bektaş, 1940’lı yıllarda yayımlanan ilk deprem haritalarında Trabzon’un “2. derece deprem bölgesi” olarak sınıflandırıldığını, ancak sonrasında yaşanan 30–40 yıllık sessizlik nedeniyle bu risk tanımının haritalardan çıkarıldığını anlattı. “O dönemde sahil kumulları ve plajlarımız, bölgeyi yüksek riskli gösteriyordu” dedi.
2000’lerden itibaren yürütülen yeni saha çalışmaları ve 2012’de Trabzon açıklarında kaydedilen 5,6 büyüklüğündeki deprem, Doğu Karadeniz’de gizli kalan fayların gün yüzüne çıkmasına yol açtı. Bektaş’a göre bölge, kuzeyde Karadeniz Deprem Kuşağı, güneyde ise Kuzey Anadolu ile Kuzeydoğu Anadolu fay sistemleri arasında sıkışmış durumda. AFAD’ın en güncel tehlike haritası, Karadeniz kıyılarını “aynı derecede yüksek sismik tehlike” altında gösteriyor.
Bektaş, “1968 Bartın depremi (6,6) kadar kuvvetli bir sarsıntının önümüzdeki 50 yılda yüzde 90 olasılıkla bölgemizde de yaşanabileceğini” vurguladı.
Zemin yapısının da riski büyüttüğünü belirten jeolog, Trabzon’un kıyı kesimindeki suya doygun kum katmanlarının sismik dalgaları güçlendirdiğini; bu sayede 6 büyüklüğündeki bir deprem, yerel amplifikasyonla 6,5–7’ye kadar çıkabiliyor. “Ayrıca yamaç alanlarda sıvılaşma ve heyelan riski büyük. Orta şiddette bir deprem bile, yamaçlardaki yapıları tehdit edebilir” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Bektaş, “Deprem gerçeğini kamuoyuna doğru aktarmak ve yapı stokumuzu bu bilince göre güçlendirmek hayati önem taşıyor” diyerek, yerel yöneticiler ve vatandaşları hazırlıklı olmaya çağırdı.


