OSMANLI’NIN MİRASI: Saraybosna nın tarihi Son Dakika Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Boşnakça’da “Sarajevo” olarak bilinen Saraybosna, Slav dillerinden Osmanlı kaynaklarına kadar farklı adlarla anılageldi: Saray, Saray Ovası, Saray Kasabası, Saray-Bosna ve Bosna Sarayı (Bosnasaray). Coğrafî olarak Bjelašnica, Igman ve Trebević dağları arasında, Miljacka Irmağı’nın Bosna Nehri ile buluştuğu noktada konumlanan şehir, tarih boyunca hem doğal hem stratejik konumuyla dikkat çekti.
SARAYBOSNA'DA HANGİ MEDENİYETLERİN İZLERİ VAR?
Osmanlı döneminde inşa edilen Gazi Hüsrev Bey Cami, Kurşunlu Medresesi, Moriça Han gibi yapılar hâlâ ayakta. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde yapılan Latin köprüsü, Belediye Binası (Vijećnica) ve katedraller ise Batı’nın izlerini taşıyor. Yugoslav döneminde sosyalist mimari öne çıkarken, 1990’lardan sonra yeniden özgün kimliğini bulmaya başladı. Şehirde yürürken aynı sokakta cami, sinagog, Katolik ve Ortodoks kiliseleri görebilirsiniz. Bu mimari mozaiğin içinde, kültürler arası barışın nasıl mümkün olduğunu sorgulamamak elde değil.

ŞEHİRDE İLK CAMİ KİM TARAFINDAN İNŞA EDİLDİ?
Osmanlılar öncesinde bölgede Brodec ve Vrhbosna gibi küçük yerleşimler vardı. Ancak bugünkü anlamda Saraybosna, Osmanlı idaresinde kurulan bir şehir oldu. 15. yüzyılda İshak Bey ve oğlu Îsâ Bey’in öncülüğünde şehirde ilk saray, cami, hamam, han ve bedestenler inşa edildi. 1462 tarihli vakfiyeler, bu yapıların varlığını açıkça ortaya koyuyor. Şehir zamanla “Saray”dan, “Bosna Sarayı” anlamına gelen Saraybosna’ya evrildi.
SARAYBOSNA’YI TÜRK-İSLAM ŞEHRİ HALİNE KİM GETİRDİ?
1521-1541 yılları arasında Bosna sancak beyi olan Gazi Hüsrev Bey, Saraybosna’yı bir Türk-İslâm şehri haline getiren kişi olarak tarihe geçti. İnşa ettirdiği külliye, medrese, cami ve çarşılarla şehir kültürel ve ekonomik açıdan büyük bir gelişim gösterdi. 16. yüzyılda Müslüman nüfusun %98’e ulaşması, Saraybosna’nın tipik bir İslâm şehri olmasında etkili oldu.

SARAYBOSNA’DA YAŞANAN AYAKLANMALAR NELERDİR?
1697 yılında Avusturya ordusunun saldırısı sonrası büyük bir yangınla harap olan Saraybosna, 18. ve 19. yüzyıllarda da pek çok yangın ve salgınla sarsıldı. Yeniçeri isyanları, yerel âyan ayaklanmaları ve reform karşıtı direnişler şehirde uzun süre siyasî istikrarsızlığa neden oldu. 1831’deki Kaptan Hüseyin Gradaşçeviç önderliğindeki isyan ise Bosna’daki en önemli yerel ayaklanmalardan biri olarak kayda geçti.
SARAYBOSNA’DA AVUSTURYA-MACARİSTAN DÖNEMİ’NDE NELER OLDU?
1878 Berlin Kongresi’nin ardından Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan yönetimine verilmesiyle şehirde önemli dönüşümler başladı. Elektrik, modern su sistemleri, yeni yollar, tiyatro ve müze gibi kurumlar inşa edildi. Saraybosna, bu dönemde kültürel çeşitliliğini koruyarak hem Osmanlı mirasını hem Avusturya etkisini bir arada yaşatan bir kent profili çizdi.


