Özel den Mansur Yavaş a operasyon bekliyor musunuz? sorusuna yanıt Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün partisinin Bolu’da yapılan milletvekili kampını takip eden basın mensuplarıyla bir araya gelerek soruları yanıtladı.
'YAVAŞ'A OPERASYON' YANITIÖzel, “Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik olarak yürütülen konser soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonun devamının geleceğini düşünüyor musunuz? Özellikle ABB Başkanı Mansur Yavaş’a yönelik bir operasyon bekliyor musunuz” sorusuna karşılık şöyle konuştu:
“Bunu konuşan, tartışan Melih Gökçek ve oğlu. Ben de Ankara Adliyesi'ne seslendim zaten. Dedim ki bunlar bu kararları nereden biliyorlar? Bu operasyonu nereden biliyorlar? Şimdi de bir şey yapacak, olacak diyorlar.
O zaman nerede soruşturmanın gizliliği? Ya dezenformasyon, o zaman niye böyle şeyler yapıldığında gerçek olmayan bilgiyi alenen yayma suçu sadece muhalefet partileri için mi var? İktidar partisinin önceki büyükşehir belediye başkanı ve şimdiki bir milletvekili, baba-oğul ilişkisi içinde dezenformasyon yapıyorsa buna niye, kimse hamle yapmıyor? Ben bu soruma cevap bekliyorum. Onun dışında ne düşünüyorum, böyle şeylerin Ankara Adliyesi'nde yaşanmıyor olduğunu ümit etmek istiyorum ama bir cevap bekliyoruz.”
"MASAK RAPORU KİRLİ BİR KİŞİ VAR"Özgür Özel, “Soruşturma dosyayında MASAK listesinde adı geçenlerden biri, Osman Gökçek’e gidip dilekçe vermişti. Savcılığa değil de Osman Gökçek’e gidiyor olması hakkında ne söylersiniz” sorusuna karşılık şu yanıtı verdi:
“Soruşturma dosyasında ki herkesin MASAK raporu tertemiz, bir kişinin pis. O kişi de soruşturma dosyasında yok. MASAK raporuna bakıyorlar ve soruşturmada olmayan Melih Gökçek artığı bir pisliği, Osman Gökçek’e güya gidiyor ve soruşturma dosyasına dahil ediyorlar. Ve bu kişinin itirafçılığıyla tutuklamalar yapıyorlar ve yargılama yapıyorlar. Yani hani balık baştan kokmuş denir ya, tuzla balık yer değiştirirmiş durumda. Olacak iş değil. Dosyada olmayan bir suçluyu bulup, dosyaya sokup, itirafçı yapıp, onu salıp geri kalanına işlem yapıyorlar. Orada dosyada bir suçlu var, MASAK raporu kirli bir kişi var. O da Melih Gökçek artığı birisi. Kendi pisliği eliyle Mansur Yavaş'a kara çalmaya çalışan bir kumpas kurmuş durumdalar orada yani. Dosyanın o detaylarına hep hakimim, takip ediyorum.”
MANSUR YAVAŞ CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAK MI?Özel, "Ekrem İmamoğlu cezaevinde, siz her fırsatta aday olmayacağınızı söylediniz. 'Mansur Yavaş için de ön seçim yaparız' dediniz. Seçmen 'Bizim adayımız Özgür Özel' refleksi gösterirse tutumunuz aynı mı olur” sorusunu şöyle yanıtladı:
"Ben netim. Birincisi, bizim adayımız Ekrem İmamoğlu. Çünkü arkasında artık ben, parti, yetkili kurullar ya da iki milyon CHP'li değil, 15 buçuk milyon vatandaşın oyu var. Ekrem İmamoğlu aday olabildiği sürece adayımızdır. Ama işte istinafın onayladığı dosya Yargıtay'da onaylanır, siyasi yasak gelirse ya da diploma... Biz tabii ki yürütmeyi durdurma ve diplomanın iadesini bekliyoruz, bütün o diplomasını 30 yıl önce almış insanlarda olduğu gibi. Ama yine de başka bir şey yaparlar, adaylığına engel olurlarsa o güne kadar adayımız Ekrem İmamoğlu, mücadele ederiz.
“MANSUR BEY ÖNEMLİ BİR SEÇENEK"Ben Mansur Bey ile ilgili 'Ön seçim yaparız'dan ziyade şunu söyledim: Mansur Bey önemli bir seçenek. Tutun ki Mansur Bey'i ya da bir başka adayı belirleme sürecinde bu kararı ben tek başıma veya yetkili kurullarla vermek yerine, biz artık 23 Mart günü bütün üyeler ve hatta halk yoklamasının tadına vardık. Mesela güncel siyasette bolca konuşulur ya cumhurbaşkanını halkın seçmesi. Buradan mesela geriye gitmek zordur. Çünkü geniş halk kitleleriyle siz Cumhurbaşkanı seçtiyseniz, 'Bırak biz bunu Meclis'te kendimiz seçeceğiz' demek zor bir geri adım olur. Ama ne olur? Cumhurbaşkanı tarafsız bir cumhurbaşkanı olabilir, bütün partilere eşit mesafede olacağı kesin garanti altına alınır, aday olma koşullarında belki parti bağlantısı gibi meselelere başka katı tedbirler alınır ki taraflı Cumhurbaşkanı'ndan çok ağzımız yandı. Ama millete, 'Sen Cumhurbaşkanı seçmeyeceksin, biz yine Meclis'ten seçeceğiz' demek zordur. Çünkü bazı adımlar kat edildikten sonra geri dönmek doğru olmaz. Ben CHP'nin attığı bu adımın, başta kendisi ama göreceksiniz birkaç seçim sonra Türkiye siyaseti açısından da önemli bir kazanım ve geri atılamayacak bir adım olacağını düşünüyorum.
"ORADAN GERİ DÖNÜŞ OLMAZ"
Çünkü bir tarafta bir adayı bir pazar günü 15 buçuk milyon seçmen gidip adaylaştırırken öbür tarafta 'Ben Genel Başkanım ben doğal adayım veya bizim partimizin yetkili kurulları şunu aday gösterdi' meselesi tüm partiler açısından güçleşecektir. Bugünden bakıldığında bunu pratik olarak, güncel olarak yaşamadığımız için ama görülmez ama mesela 1970'lerde CHP'nin ön seçimleri Adalet Partisi'ne sandık koydurmuştur. Sonra da yasal düzenleme getirmiştir bu işler. Çünkü köyde der ki 'Ecevit üyesine soruyor milletvekilini de bizimkini neden Süleyman Bey belirliyor' dediğinde o sandıktan Adalet Partisi de kaçamadı. Önce getirdiler, sonra yasal düzenlemeler yapıldı. O yüzden bu aday belirleme yöntemi ileride Türkiye'de bütün partilerin de 'Bizim adayımız o ama bir halk yoklamasına sunalım' veya 'Bu adaylar içinden üyemiz hangisini seçiyor' demesine yol açacak. Dünyada örnekleri vardı, 'Biz ne zaman geliriz' diyorduk, 'Genişletilmiş bir ön seçimde kimler oy kullanabilir' diyorduk. 19 Mart'ta darbeye karşı o kadar olağanüstü bir refleks vermek icap etti ki 'Koyun yanına bir dayanışma sandığı, görelim ne olacak' dedik. Halk geldi, meseleye el koydu 15 buçuk milyon kişiyle. Orada örneğin 550 bin oy kullanılsaydı bugün bunu konuşmuyor olurduk. O açıdan oradan geri dönüş olmaz.
“MANSUR BEY ADAYLAŞACAK OLSA..."Diyelim ki Mansur Bey adaylaşacak olsa ya da çoklu bir yarış olsa da benim düşüncem parti gerekli çalışmaları yapar, anketine bakar ama en sonunda yine bunu üyenin ve toplumun önüne koyup onların rızasını aramak durumunda olur. Aksi durumda şöyle bir risk barındırır, samimi kanaatim o: Bu sefer 15 buçuk milyon oyla gelmiş birisinin yerine gösterdiğin aday da o güçlü, meşru destek aranmadığında başka bir tartışma başlayabilir. 'Yerine aday, yedek aday' gibi ne Mansur Bey'in ne benim isteyeceğim ne aday kim olacaksa o adayın isteyeceği bir tartışmanın alevlenmesini biz istemeyiz.”
"MANSUR BEY KİMSENİN YEDEĞİ DEĞİL"Özel, “‘Mansur Bey B planı olarak görülüyor’ diye konuşuluyor. Görüşmenizde bu durum gündeme geliyor mu” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Mansur Bey kimsenin yedeği değil, benim gözümde de öyle değil. Mansur Bey'in kendi gönlünde de öyle değil. Ama Mansur Bey bu milletin gönlünde yeri olan çok önemli bir siyasetçi. İhmal edilemeyecek, yok sayılamayacak bir figürdür. Bunu böyle görmek lazım. Zaman ne getirecek, Mansur Bey ne düşünecek, toplum ne düşünecek, nasıl bir noktaya geleceğiz? O gün gelmediği için, bugün o gün değil. Bunları konuşmak o açıdan yersiz ama Mansur Bey ile aramızda bu konuda en ufak bir çelişki yok. Hatta hatırlarsınız, ön seçim kararı alıp da yapılmadan önce birtakım spekülasyonlar bolca ortaya atılıyordu. Biz hep diyorduk ki 'Biz üçümüz oturduk, konuştuk ve bir sorun olmayacak.' Ön seçim günü Mansur Bey gitti, Ekrem Başkan'a oy kullandı. Meseleleri o yönüyle görmek lazım. Bir sıkıntı, bir problem yok ama tabii o gün gelmeden bir şey söylemek için de çok erken. Benim kendimle ilgili pozisyonum net. Ben şöyle bakıyorum: Denklemi çözmek için değişkenleri sabitlemek lazım. Denklemi çözecek kişi kendini denkleme sokarsa, değişkeni sabitleyemezsin. O zaman yanlış çözebilirsin.”


