Özge Ulusoy a dolandırıcılık suçlaması! Sahneden apar topar indirildi

İş adamı Lokman İn, ünlü model ve sunucu Özge Ulusoy'u dolandırıcılıkla suçladı. Gecede yaşananlar, iş adamı Lokman İn'in "Yılın Güvenilir İş Adamı" ödülünü almak üzere sahneye davet edilmesiyle başladı.

Tam bu sırada sunucu Özge Ulusoy, menajeri Mine Kayakıran tarafından sahneden indirildi. Sahneye çıkan Lokman İn, ödülünü almadan mikrofonu eline alarak salondaki herkesi şoke eden şu ifadeleri kullandı:

"Birkaç gün önce, müzik de girseniz söyleyeceğim. Firmamı dün dolandıran kişi bana güvenilir iş adamı ödülü verecekmiş, ben buraya gelince kaçıyor. Sadece ilginç! Dolandırıldığım kişi tarafından ödül almak ilginç, onu söylüyorum. Gelirken o kaçıyor, müzik açıyorsunuz, ses açıyorsunuz. Ne yani ünlü diye dolandırma hakkına mı sahip? Kaçmakla oluyor mu?"

Sahnede yaşanan bu gerilimin ardından Lokman İn, iddialarını sosyal medya platformu X üzerinden detaylandırdı. İşbirliğinin detaylarını anlatan İn, şu açıklamayı yaptı:

"Açık konuşma zamanı… Özge Ulusoy ile profesyonel bir işbirliği gerçekleştirdik. Tüm ödemeleri eksiksiz yapıldı. Ancak verilen sözler tutulmadı, içerikler paylaşılmadı. Dün bir ödül töreninde, sahneye çıkmam beklenirken menajeri Mine Kayakıran tarafından sunucu Özge Ulusoy sahneden bilinçli olarak indirildi. Tüm bu yaşananların ortasında, Özge Ulusoy hiçbir şey olmamış gibi programı sunmaya devam etti. Herkesin kiminle çalıştığına dikkat etmesi gereken bir dönemdeyiz."

Yaşanan bu olayın ardından tüm gözler Özge Ulusoy'a çevrildi. Ulusoy'un avukatı tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Müvekkilimiz sayın Özge Ulusoy, 20 yılı aşkın süredir kamuoyunun yakından tanıdığı, başarılarıyla takdir toplayan ve itibarıyla öne çıkan bir oyuncu, manken ve sunucudur. Son günlerde sosyal medya ve çeşitli dijital mecralarda yer alan mesnetsiz açıklamalar nedeniyle kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi zaruri hale gelmiştir.

Son yaşanan olaylar, müvekkilimizin ismi ve itibarı kullanılarak, ilgili şahıs ya da şirketin sosyal medya görünürlüğünü artırma, kamuoyunda sansasyon yaratma ve ticari tanıtım elde etme gayesiyle kurgulanmış olup; toplumun hassasiyetleri ile müvekkilimizin tanınırlığı kötü niyetli biçimde istismar edilmiştir.

Bu tür açıklamalar yalnızca müvekkilimizin kişilik haklarına ağır bir saldırı teşkil etmemekte; aynı zamanda hukuka aykırı ve haksız bir ticari rekabet yöntemi olarak da değerlendirilmelidir.

20 yılı aşkın meslek hayatında ilk kez bu derece asılsız ve hedef gösterici iddialara maruz kalan müvekkilimiz, kişilik haklarını, şeref ve itibarını korumak adına ceza hukuku ve özel hukuk yolları dahil olmak üzere tüm yasal süreçleri başlatmıştır. İtibar suikasti niteliği taşıyan bu açıklamalara karşı hukuki mücadelemiz, her türlü mecrada kararlılıkla sürdürülecektir."