Özgür Özel Ayşenur Ezgi Eygi adına açılan parkta konuştu: Ağzını açıp Trump a bir şey diyemiyor
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye'nin 9. Başbakan Adnan Menderes’in memleketi Aydın’ın Kuşadası ilçesinde düzenlenen halk buluşmasında konuştu. Özel, burada yaptığı konuşmanın ardından, Didim'e geçerek, ABD'de eğitim görerken 6 Eylül’de işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlenen bir gösteride İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Aygi'nin adının verildiği park açılışına katıldı.
Özel, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Bugün burada olmamızı gerektiren ise Ayşenur Ezgi Eygi. Filistin'de İsrail askerleri tarafından katledildiğinde, biz onun cenazesi Türkiye'ye gelsin diye uzun süre büyük bir diplomatik mücadele verirken, anıştığımız değerli ailesiyle beraber onun toprağına kavuştuğu törende buradaydık. O gün törende söyleyecek bir iki cümlemiz vardı. Siyaset yapmayacaktık ama söyleyecek bir iki cümlemiz vardı; Filistin'e, Deniz'lere, Bülent Ecevit'e ve Ezgi Nur Eygi'ye dair. O gün tören programı defalarca değişti. Olmayacak işler oldu. Bizi konuşturmak yerine, o gün sadece Sayın Numan Kurtulmuş'a bir mikrofon verip diğer partileri duymaya tahammül etmediler. Biz orada törenin saygınlığına bir gölge düşürmek istemedik. Ama belediye başkanımın kulağına, 'Ayşenur'u unutturmayacak, yaşatacak bir şey yap. Filistin'i, mücadeleyi hatırlatacak bir şey yap. Gelelim, onu açalım, o gün konuşuruz' dedim. İşte bugün o gündür.
"YAPILAN ZULMÜ PROTESTO ETTİ VE BİR ALÇAK KURŞUNLA HAYATINI KAYBETTİ"Ayşenur Antalya'da doğmuştu. Hem ABD'nin hem Türkiye'nin vatandaşıydı. Washington Üniversitesi'nde psikoloji okumuştu. Ama dünyadaki eşitsiz düzene, ta ABD'den isyan ediyordu. İsrail'in zulmüne hepimiz gibi karşı çıkıyordu. Ama hepimizden farklı olarak kalktı, Filistin'e gitti. Orada yapılan zulmü protesto etti ve bir alçak kurşunla hayatını kaybetti. 19 Eylül günü burada gözyaşları içinde onu hep birlikte, on binlerle yolcu ettik. Ve şimdi, bugün burada, Filistin bayrağının renklerini taşıyan çiçeklerle, barış sembolüyle onun adına bir park açılışı yapacağız. Sayın başkan hazır olduğunu Ankara'da bana gösterdi. Yukarıdan bakınca barış sembolü göründüğünü, Filistin bayrağının renklerini taşıyan çiçeklerle donatıldığını, kızımızın adının oraya verildiğini söyledi ve bu töreni kimlerle yapabileceğimizi sordu. Dedim ki, 'Hiç şüphesiz ailesi orada olacak. Hiç şüphesiz 1970'lerde Filistin için iki önemli dayanışma vardı. Bir tanesi CHP'nin 3. Genel Başkanı Bülent Ecevit ile Yaser Arafat'ın dostluğu ve CHP'nin ve Türkiye'nin Filistin devletine gösterdiği dayanışma... Orayı temsilen partinin son genel başkanı, mevcut genel başkanı olarak ben olurum. Ama diğer dayanışma, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının adınadır; onları Bora abi temsil eder.'
CHP, Filistin meselesinde bir başka siyasi partiden çok farklı şekilde ayrışıyor. Bugün Trump, 'Gazze güzelmiş, orayı boşaltayım, oraya güzel oteller yaparız, gazinolar yaparız, Gazze'de bir tatil kenti yaparız' diyor. Birileri susuyor. Öyle, Netanyahu ile zaman zaman kayıkçı kavgası yapıyordu. Şimdi onu bile yapmıyor. Güya 'One minute' diyordu, ne minuteler, günler, aylar geçti. Ağzını açıp Trump'a bir şey diyemiyor. Trump, resmen soykırımın üstüne tehciri savunuyor. Buna ses etmediği gibi yandaş köşe yazarlarına 'hicret olabilir' diyor.
"ABD'NİN ASIL AMACI HİDROKARBON YATAKLARI"Sanki Hz. Muhammed'in hicretini Filistinlilere örnek gösteriyor. Dini duyguları sömürüp, Gazze'yi boşaltıp Trump'a inşaat alanı açacak kadar alçaklaşabilecek birilerine yol veriyor, kendisinin önünü açmasını sağlıyor. Buradan açıkça söyleyelim, ABD başkanları bazen deli taklidi yaparlar ama hesapları, şeytanın bile aklına gelmeyecek hesaplardır. Trump'ın oradaki ince sahil şeridine kuracağı on tane otele, orada oynatacağı kumarın gelirine baktığını düşünmesin kimse. O uzun şeridin önünde, Doğu Akdeniz'in bütün Avrupa'ya 100 yıl yetecek hidrokarbon yatakları var. ABD emperyalizminin planı, Trump'ın deli taklidiyle gizlenmeye çalışılıyor. Bugün Trump'a susan, bir deliye değil; Filistin'in tehcirine ve Doğu Akdeniz'deki hidrokarbonların İsrail ile ABD'ye peşkeş çekilmesine susuyor demektir."


