Özgür Özel depremin vurduğu Sındırgı da: Afet bölgesi ilan edilmeli
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos saat 19.53’te merkez üssü Sındırgı olan 6.1 büyüklüğündeki deprem; Ege, Marmara, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerindeki bazı illerde de hissedildi.
Depremde 12'si metruk, 16 ev tamamen yıkıldı. İlçe merkezinde zemin katında eczane bulunan 3 katlı bir apartman da çöktü. Binanın enkazında kalan 6 kişiden 2’si kendi imkanıyla çıkarken, 4 kişi AFAD ekiplerince kurtarıldı. Enkazdan çıkarılan ve TEKEL’den emekli olan Nihat Önbaş (81) yaşamını yitirdi.
ÖZGÜR ÖZEL SINDIRGI'DADepremin ardından Sındırgı Belediyesi'ni ziyaret eden Özel, burada açıklamalarda bulundu.
Sındırgı'nın afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Özel'in açıklamalarından önce çıkanlar şu şekilde:
"SINDIRGI’NIN ŞU AŞAMADA ÇOK ÖNEMLİ BİR DESTEĞE İHTİYACI VAR"
Bir kaybımız var. Öncelikle depremde kaybettiğimiz Nihat Önbaş amcamıza Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve siz hemşerilerine başsağlığı diliyorum. Kaybın birle sınırlı olması en büyük tesellimizdir.
"İSTANBUL’DAN, ANKARA’DAN BAKILINCA DA SANKİ BİR İHTİYAÇ YOKMUŞ GİBİ ALGILANIYOR"Biraz önce içeride Serkan Başkan’dan gerekli bilgilendirmeyi aldık. Elbette Sındırgı’nın şu aşamada çok önemli bir desteğe ihtiyacı var. Sorunları, ihtiyaçları ve yapılanları anlattı. Ama sözün en doğrusu, cana gelsin, mala gelsin. Çok daha büyük kayıplarımız olabilirdi, bir büyük acıyı hep birlikte yaşıyor olabilirdik. Tesellimiz bu yöndedir.
"BURADAKİ İHTİYAÇLARI GİDERMEK İÇİN GAYRET GÖSTEREN HERKESTEN ALLAH RAZI OLSUN"Öncelikle hepinize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İşin bir diğer yanı, yani bir kaybın olması teselli, ama bir diğer yanı Türkiye’den, özellikle biliyorsunuz İstanbul’a güneş açınca Türkiye’ye bahar geliyor. İstanbul’a kar yağmadan Türkiye’ye kış gelmiyor. İstanbul’dan, Ankara’dan bakılınca da sanki Sındırgı’da deprem gelmiş, geçmiş, bir ihtiyaç yokmuş gibi algılanıyor. Oysa durum böyle değil.
"DEVLETİN ŞEFKATLİ ELİNİN SINDIRGI’YA UZANMASI GEREKİR"Deprem günü, Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz Sayın Ahmet Akın ilk dakikadan itibaren devredeydi. Ben Tokat’ta, otobüsün üstüne çıkmak, miting yapmak üzere merdivenlerdeydim. Durumu duyunca geri döndüm ve kendisini aradım; ilk bilgileri ondan aldım. Belediye Başkanımızın telefonu düşmedi. İlçe Başkanımızı aradım ve ilk bilgileri ondan aldım. O andan itibaren takip ediyoruz.
Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz, bu arada bakanlar ve bakanlık yetkilileri Sındırgı’nın yanına geldi. Buradaki ihtiyaçları gidermek için gayret gösteren herkesten, hangi siyasi partiden olduğuna bakılmaksızın Allah razı olsun. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız ilk andan itibaren 225 araç ve 812 personelle burada oldu; 6.000 kişiye ilk çorbasını ikram etti. 6.650 kişilik sıcak yemek çalışmasını başlattılar. Ayrıca 7.000 adet kumanya, 15.000 adet ikramlık, 65.000 su, 1.000 adet konserve, 11.500 içecek, 25.000 ekmek ve 20.000 simitle o ilk günlerin telaşını, acısını ve paniğini savuşturdular.
Sındırgı Belediye Başkanımız bir kriz masası oluşturdu. Daha sonra Bakanlığın talebi bize devredildi. Burada önemli olan, kendi evladınızı biliyorsunuz; seçtiğinizi biliyorsunuz. Sındırgı’nın evladına derdinizi anlatmak ve talebinizi aktarmak size daha sıcak geliyor. Bu da hayata geçiriliyor.
Yaşlı ve engellilerin güvenli bir alana taşınması, arama kurtarma çalışmalarında görev almak, 1.785 koli gıda, 1.632 koli içecek, 55.000 kişiye sıcak yemek, 26.800 kumanya ve 5.000 battaniye yardımıyla Sındırgı Belediyesi, kendi imkanları ve Balıkesir Büyükşehir’den aldığı destekle, Manisa Büyükşehir Belediyemiz ve diğer belediyelerin katkılarıyla ilk aşamayı tamamladı.
"BELEDİYE BAŞKANIMIZ AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMESİNİ AYRICA MECLİSTEN ÖZEL BİR KANUN ÇIKARILMASINI TALEP EDİYORLAR"Buradan sonra devletin şefkatli elinin Sındırgı’ya uzanması gerekir. Zira esas artçı şok, biraz önce içeride bir deprem daha yaşandı, ama bu tip durumları irdelediğimizde esas artçı şok, ekonomide ve yaşanacak göç dalgasında oluyor. Sındırgı’nın yıllar, on yıllar kaybetmemesi, bundan sonra yaralarının hızla sarılmasına bağlıdır.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
"İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ TOKİ ETAPLARINA HIZ VERİLMELİDİR"Belediye Başkanımız, ilçe yönetimimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız, Sındırgı’nın afet bölgesi ilan edilmesini, bunun zaman geçirilmeden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılmasını, ayrıca meclisten özel bir kanun çıkarılmasını talep ediyorlar. Biz de bu taleplerini haklı buluyor ve arkalarındayız.
Tüm siyasi partilere, başta iktidardaki Cumhur İttifakı ortakları olmak üzere, Sındırgı’nın bu talebini görmelerini ve elini tutmalarını biz de aracılık ediyoruz. Biz Sındırgı için Mecliste iki elimizi birden kaldıracağız; herkesten bunu bekliyoruz.
"SÖZ VERİLEN 650.000 KONUTUN SADECE %38’İ YAPILDI"Ana muhalefet olarak görevimiz, devletin verdiği sözleri takip etmektir. Sayın Kurum, burada yapılmakta olan TOKİ inşaatlarından 100 konutun Mayıs ayına kadar teslim edileceğini söyledi. Bu önemlidir, ama birinci aşamadır. İkinci ve üçüncü TOKİ etaplarına hız verilmelidir. Planlanandan önce başlanması ve bitirilmesi için öncelik verilmesi gerekir. Sayın Kurum’a bunu hatırlatıyoruz.
"ŞİMDİYE KADAR 30 AİLE GİTMİŞ"Ayrıca 1,5 ay içinde köy konutlarının inşasına başlanacağı da belirtilmiştir. Bunu takip edeceğiz. 6 Şubat depreminde, 10 ilimizde etkili olan büyük felakette, Sayın Erdoğan bir yıl içinde bütün konutları teslim edeceğiz demişti. Deprem bölgesindeki insanlar bu devlete güvendiler ve inandılar. Hatta oy verme davranışlarını buna göre şekillendirdiler. Bir yıl içinde konut verecek, bu sözü verene oy verelim dediler.
Bugün bir yıl değil, iki yıl değil, iki buçuk yılı geçti; 925. gün bugün ve maalesef söz verilen 650.000 konutun sadece %38’i yapıldı. Hatay, Maraş, Malatya ve Adıyaman’daki durum daha vahim. Halen birçok kişi konteynerde, evinin bahçesinde kurduğu yarım yamalak çadırda veya gurbette yaşıyor. Bu durum kalıcılaşıyor, şehirler kan kaybediyor.
"ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"Sındırgı için Serkan Başkan’ın en büyük korkusu buradan bir göç dalgası olmasıdır. Şimdiye kadar 30 aile gitmiş; geçmiş örnekler, bir yıl içinde nüfusun %35-40 azalabildiğini ve önemli kısmının geri gelmediğini gösteriyor. Bu göç kalıcılaşıyor, kentin küçülmesine yol açıyor. Bu yüzden afet bölgesi ilan edilmesi, özel kanunla korunması ve yaraların hızla sarılması gerekmektedir.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız zaten Sındırgı’ya pozitif ve ayrımcılıktan uzak bir yaklaşım sergiliyor; bundan sonra da bunu artıracağını söylüyor. Öncelikler değişebilir, ama hızlı şekilde projelerin tamamlanması, Sındırgı’nın ekonomik ve sosyal hayatının hızla canlanması, esnafa sahip çıkılması, işini ve iş yerini kaybetmiş esnafların geçici olarak konteynerlerle desteklenmesi için elimizden geleni yapacağız.
Devletin yapması gereken çok şey var; onları takip edeceğiz ve zorlayacağız. Kendimiz de Büyükşehir ve belediye imkanlarıyla, Türkiye Belediyeler Birliği yönetimi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nden belediye başkanlarımızın desteğiyle elimizden geleni yapacağız.
Buraya hem haksız yere hapiste tutulan Ekrem Başkan’ın notunu aldık, hem Mansur Başkanımız dayanışma duygularını iletti. Bütün başkanlarımızın ve Cumhuriyet Halk Partililerin en samimi, en sıcak dayanışma duygularını ve geçmiş olsun dileklerini kabul buyurunuz.
Allah bundan sonra daha kötüsünü göstermesin. İyi günlerde birlikte olalım inşallah. Hepinize teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.


