Özgür Özel in tavrı net: CHP de kriz yok! Ne butlan kararına ne kayyuma bırakırız

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay soruşturması ve mutlak butlan tartışmalarına dair Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen heyetin beklenen sonucun alınamamasının ardından "19 Mart itibarıyla nasıl Saraçhane’ye sahip çıktıysak, partimize de sahip çıkarız" dedi.

Kurultaya dair YSK kararının zaten kesin oluşu ve AYM’ye itiraz süresinin dolması nedeni ile 30 Haziran’da görülecek davanın sonuç değil süreç odaklı partiyi tartıştırmaya yönelik girişim olduğunu vurgulayan Özel, şöyle konuştu:

"30 Haziran’dan bir endişem yok. İlk kez bir genel başkanın yaptığı anahtar liste, İsmet Paşa’dan beri delinmeden geçti. Tüm örgüt, bu süreçte partinin böyle bir tartışmanın içinde olmaması gerektiği konusunda hemfikir oldu. Arkadaşlarımız, iyi niyetle Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tartışmaları sonlandıracak bir açıklama yapmasını istediler. Ama tutun ki böyle bir şey (Mutlak butlan kararı) oldu, seçmenlerin bize emanetini bir kenara bırakmamızı kimse bizden beklemesin."

CHP yönetiminin kurultay soruşturmasıyla ilgili gerilimi çözmek için Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir heyet göndererek sorunu çözme girişimi, yönetimin beklediği şekilde sonuçlanmadı.

Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'ın haberine göre; Görüşme sonrası ortaya çıkan tabloda Kılıçdaroğlu tarafı “partiyi kayyuma bırakamayacağını ve mahkemeden önceki yönetimi geri getirecek bir karar çıkarsa, buna uyacaklarını” belirtiyor. Kılıçdaroğlu’ndan süreçle ilgili destek bekleyen parti yönetimi ise “CHP’nin yargıyla dizay edilemeyeceğini, gerekirse genel merkezde nöbet tutarak mahkemeden çıkacak hiçbir kararı tanımayacağını” vurguluyor.

İki tarafın içinden de Kılıçdaroğlu ve CHP lideri Özgür Özel’in bir araya gelerek sorunu çözmesini önerenler olsa da yine bu önerinin büyük bir destek alamadığı görülüyor.

CHP’de değişimin yaşandığı kurultayla ilgili tartışmalar, kurultay davasının görüleceği 30 Haziran’a yaklaştıkça alevlendi. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı görüşme sonrası iki taraftan farklı açıklamalar yapılması da kafaları karıştırdı.

CHP lideri Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu ile görüşmesinde “Kurultay tertemiz” dediğini söylemesine karşın, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Özel’in sözlerini yalanladı. Bu yalanlama üzerine de İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na bir mektup göndererek tekrar Kılıçdaroğlu’ndan bir açıklama yapmasını istedi.

Kılıçdaroğlu tarafı ise buna karşı “Kemal Bey’in kurultay süreciyle ilgili bir bilgisi yok. Davanın da tarafı değil. Bilgisi olmayan bir konuda, tarafı olmadığı bir davayla ilgili açıklama yapamaz” savunmasını yaptı. Kılıçdaroğlu da İmamoğlu’yla görüşmesinden bu yana hem Özel’in hem de İmamoğlu’nun açıklamalarını doğrulayan bir paylaşım yapmadı.

Partide bu çelişkiler üzerinden gerilim yaşanırken partinin 81 il başkanı ortak bir bildiriyle CHP lideri Özgür Özel’e desteğini açıkladı. Başkanlar, Kılıçdaroğlu’ndan da “kurultayın temiz olduğuna yönelik bir açıklama yapmasını ve Özgür Özel’i desteklemesini” istedi.

Ancak bu çağrının üzerinden beş gün geçmesine karşın Kılıçdaroğlu çağrıya yanıt vermedi.

Bu gelişmeler üzerine hafta başında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP Parti Meclisi üyesi Engin Özkoç, Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek dava süreciyle ilgili destek istedi.

Ziyarete ilişkin konuşan Özkoç, görüşmede mahkemeden önceki yönetimi getirecek bir karar çıkarsa ve Kılıçdaroğlu bunu kabul ederse partinin parçalanacağını söylediklerini iletti. Özkoç, Kılıçdaroğlu’nun da “Görevi almazsam parti kayyuma kalır. Bunu kabul edemem” dediğini aktardı. Özkoç ve Seçer, Kılıçdaroğlu’ndan bu yanıtı beklemediklerini aktardı.

Tüm yaşanan süreçlere ilişkin konuşan parti kurmayları, “Kemal Bey’den beklediğimiz, partiye sahip çıkması ve yönetimi desteklemesiydi. Bunu halen yapabilir. Ancak öyle bir tutumu olmadığını görüyoruz. Hatta dava sürecinin, onun bir televizyon yayınında yaptığı ‘şaibe’ açıklamasından sonra başladığını görüyoruz. Ancak burada önemli olan mahkemeden çıkacak karar değil. Mahkeme ne karar verirse versin, CHP’nin seçilmiş yönetimi kendi üyelerinin hakkını, partinin kurumsal kimliğini koruyacaktır. Partiyi ne butlan kararına ne kayyuma bırakırız. Zaten partinin il başkanları da parti örgütünün görüşünü bize bu şekilde iletti. Yönetimi desteklediklerini söylediler. CHP’nin yargıyla dizayn edilmesine izin vermeyiz. Gerekirse genel merkezde nöbet bile tutulur” dedi.

Kılıçdaroğlu tarafı ise yönetimin süreci yanlış yürüttüğünü savunuyor. Bu süreçte Kılıçdaroğlu’na hakaretler edildiğini söyleyen bazı vekiller, buna yönetimin sebep olduğunu söylüyor.

Kılıçdaroğlu tarafı kurultayla ilgili “Kemal Bey’in kurultayla ilgili bilgisi yok. Bu nedenle çıkıp açıklama yapamaz. Bilmediği bir konuda ‘temiz’ diyemez. Kemal Bey zaten mahkemenin sonucunu bile beklemiyor. Kötü bir sonuç da çıkmamasını temenni ediyor. Ama yönetim önce aracılar kullanarak medyada Kemal Bey’e hakarete varan açıklamalar yaptırdı. Şimdi de destek açıklaması yaptırtmak istiyor. Bu açıklamayı yapamaz. Mahkeme somut bir delil de koyarsa ve bir karar verirse partiyi bir kayyuma bırakmamak gerek” diyor.

İki taraftan da bazı isimler “Kılıçdaroğlu ve Özel bir araya gelsin. Bu kriz bitsin” derken, iki tarafın da içinde bu önerinin büyük bir destek almadığı görülüyor. Bu nedenle Kılıçdaroğlu tarafından “Kemal Bey ‘Bir karar çıkarsa Özgür Bey’le konuşur, ona göre hareket ederiz’ demiş. Ancak yönetim burada Kemal Bey’den davayı toptan reddeden bir tavır bekliyor. O da bunu yapamaz. Bu nedenle mahkemenin sonucunu beklemek gerekir. Mahkemeden önceki yönetimi getirecek bir karar çıkarsa Kemal Bey gelir, partiyi kayyuma götürür. Partinin bu davalarla anılmasına neden olan insanlardan da partiyi arındırır” yorumlarını yapıyor.