Özgür Özel Murat Çalık a zulmedenlere Atatürk ün ferasetini anlattı: Bakın Gazi Paşa düşmanına nasıl davranmış
Halktv sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'a yapılan muameleye tepki göstererek Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ferastinden örnek verdi.
MURAT ÇALIK'A YAPILAN ZULÜMLenfoma kanser riski taşıyan tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, hakkında adli tıp kurumu yeni tetkik yapılması gerektiğini belirten bir rapor verdi. Bu rapora göre Buca Cezaevi'ndeki Çalık, yeniden İstanbul'a tetkik için getirilecek.
Çalık, tedavi için yatırıldığı hastaneden paylaşılan bir fotoğraf dönemin adeta dönemin simgesi haline geldi.
Gazeteci Ersin Eroğlu'nun paylaştığı fotoğrafta Çalık'ın annesinin oğlunu hastanenin dışında çaresizce nasıl beklediği görüldü.

Miting için Trabzon'da bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, duruma Mustafa Kemal Atatürk'ün ferasetinden bahsederek tepki gösterdi.
Milli Mücadele zaferi sonrasında esir düşen mağlup Yunan Komutan Trikopis'e, galip kumandan Atatürk'ün nasıl davrandığını anlatan Özel, "Bir ülkenin cumhurbaşkanı, işgal orduları komutanına canını bağışlayıp, bir mevkidaşına esir düştükten sonra düşman hukuku değil de esir hukuku uygulayacak bir yüce gönüllülük varken, şu özgüvene bakın. Ya sizin bu memlekete yaptığınız nedir ya?" dedi.

"Adam kan hastalığı geçirmiş, kanser geçirmiş. Tekrar etse ölse sen kazanmış mı olacaksın? Anacığı orada kalpten ölse gitse, sen kazanmış mı olacaksın? 12 yaşında evladını ağlatınca sen mi kazanmış oluyorsun? Ne ne istiyorsan, ne istiyorsan, muhatapların bizleriz ya. Gel bizden ne istiyorsan gel hesaplaş. Gel mücadele et ama 12 yaşında çocuğu, 84 yaşında ananın yakasından düşün artık yani." ifadelerini kullanan Özel, şunları söyledi:
"Bu ülkenin ilk cumhurbaşkanı, Türkiye'yi işgal eden Yunan ordularının komutanı Trikopis, ele geçirilmiş, çadırda titreyerek bekliyor, "Beni birazdan kurşuna dizecekler" diye. "Mustafa Kemal geliyor" diyorlar, "elleriyle öldürecek beni" diyor. Adam kendine bunu layık görüyor. Yani çünkü gelmiş, işgal etmiş, yakmış, yırtmış, neler yaşatmışlar. "Elleriyle öldürmeye geliyor beni" diyor. Geliyor Mustafa Kemal, oturtuyor, sigara ikram ediyor. Diyor ki: "Komutan, bir esir olarak muamele göreceksiniz. Kötü muameleden korkmayın, canınızdan endişe etmeyin. İlk takasta sizi ordunuza teslim edeceğiz" diyor. İlk esir takasında. Sonra da diyor ki: "Şu manevrayı nasıl yaptınız? Burada bu hatayı nasıl yaptınız?" Ya bir ülkenin cumhurbaşkanı, işgal orduları komutanına canını bağışlayıp, bir mevkidaşına esir düştükten sonra düşman hukuku değil de esir hukuku uygulayacak bir yüce gönüllülük varken, şu özgüvene bakın. Ya sizin bu memlekete yaptığınız nedir ya?"


