Özgür Özel rest çekti
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
CHP Lideri Özel sohbet ettiği İsmail Saymaz’ a ‘butlan ya da kayyum kararı çıkarsa tanımam’ demiş.
Çok cesur çıkış. Ne yapacak?
Direnecek… Gerekirse binayı, genel başkanlık makamını terk etmeyecek…
30 Haziran’da Türkiye bunu da yaşar mı? Ana muhalefet partisine mahkeme kanalıyla ve polis gücüyle el konulabilir mi?
Gördüğüm, anladığım kadarıyla Erdoğan sonuna kadar gitmekte kararlı… İktidar, CHP’yi etkisizleştirmek, bölmek için elinden geleni yapacak… Terörsüz Türkiye konseptinde DEM yalnızlaştırılacak… CHP’li belediyeler ihaleye fesat karıştırmak, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla silkelenecek, başkanlar hapse konulacak… Aynı anda AKP/MHP ikilisi yönetim biçimlerini güçlendirmek, meşrulaştırmak aynı zamanda kalıcı hale getirmek için Anayasa değişikliğine soyunacak…
Bizi bekleyen siyasi senaryo bu…
CHP’nin nöbet değişimine sahne olan kurultayı delegelere baskı yapıldı, delegeler yemeğe götürüldü, delegeler otel lobilerinde kandırıldı, delegeler pavyona taşındı gibi sudan gerekçelerle yok hükmünde sayılırsa belli ki kıyamet kopacak…
Özel kıyameti koparacağının sinyalini muhafazakarlığıyla ünlü Bayburt’ta verdi. Sudan gerekçelerle genel başkanlığı elinden alınmaya kalkılırsa kıyameti koparmakta haklı mı?
Bence haklı….
Erdal İnönü Deniz Baykal çekişmesini hatırlayın. 1987 yılındaki referandumla siyasi yasak kalkınca (Evet % 50,16, hayır % 49,84 idi. Yasaklar 75 bin oy farkla kalktı) Baykal siyasete döndü SHP Genel sekreteri oldu. Bir süre sonra İnönü’nün karşısına aday olarak çıktı. SHP dört yıl içinde üç kurultay yaptı. Üçünde de Baykal yenildi. Üçünü de izledim. Üçünde de otel lobileri sabahlara kadar doluydu. Baykal’ın kurmayları ile İnönü’nün kurmayları delegeleri yanlarına çekmek için ter döktüler. Yemekler düzenlediler, davetler verdiler.
Kurultay dediğin de böyle olur. Yarış dediğinde bu şekilde yapılır. Oyunun kuralı budur…
Kimse çıkıp şaibe var demedi, kimse çıkıp mahkeme kapılarından medet ummadı. Milliyetçi ve muhafazakar partilere bakıyoruz. Genel başkan olan ölene kadar genel başkan kalıyor. Anlayış bu. Genel başkana rakip çıkmıyor, çıkmaya niyetlenen hain damgası yiyor…
MHP Genel Başkanı Bahçeli 1996 yılından beri genel başkan. Seçimi kaybetse de genel başkan, partisi küçülse de genel başkan; iktidar olamazsa da genel başkan…
AKP’ye bakalım. Erdoğan 2001 yılından beri genel başkan; rakipsiz.
CHP’de tek adam liderliğini 1972 yılında Bülent Ecevit bitirdi. Bu gelenek o gün bugün sürüyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkan, aday olan ilk kişi Özgür Özel değil ki… Muharrem ince iki kez aday oldu ikisinde de yenildi. Kılıçdaroğlu kazandı. Kimse çıkıp hile var, baskı var, genel merkezin otoritesi etkili oldu diye mahkemeye gitmedi… Kongreyi iptal ettirmeye çalışmadı…
Özgür Özel’in İnce’ den farkı Kılıçdaroğlu’nu yenmesiydi. Ecevit’in İsmet İnönü’yü yenmesinden sonra yaşanan bir ilkti…
Dışarısı kaynıyor. İsrail İran’da rejimi değiştirmek için tüm gücüyle saldırıyor.
Değiştirebilir mi?
Zor… Ama ortalık karıştı, daha da karışacak. Dengeler değişti, daha da değişecek.
İçerisi zaten kaynıyor. Kurultay iptaliyle daha da kaynatılırsa belimizi zor toparlarız…


