Özgür Özel tartışmalara noktayı koydu: Kayyumun kurultayı durdurma yetkisi yok!
Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İstanbul İl Yönetimi'ne Gürsel Tekin'i kayyum olarak atayan kararın ardından yaklaşan kurultay davası öncesinde 21 Eylül'de olağanüstü kurultaya gitme kararı alan CHP'de, bir yandan da 8 Eylül'de başlayacak örgüt temsilcileri meclisi ve 9 Eylül'de partinin rotasını belirleyecek çalıştayın hareketliliği yaşanıyor.
15 Eylül’de görülecek mahkemeden önce mutlak butlan kararı tartışmaları alevlenirken gözler yeniden karara uyacağını açıkça ifade eden eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na çevrildi. CHP lideri Özgür Özel ise mahkemeden mutlak butlan kararı çıksa bile kayyumun kurultayı durdurma yetkisinin olmadığını ifade ederek "21 Eylül’deki kurultay herkese açık şu anda aklından kayyum geçen kim varsa zaten gelip aday olup yarışabilir" dedi.
"KAYYUMUN KURULTAYI DURDURMA YETKİSİ YOK!"NEFES yazarı Deniz Zeyrek'e konuşan Özgür Özel, CHP'nin hareketli gündemini değerlendirdi. İstanbul’daki kayyum kararının "hukuksuz" olduğunun altını çizen Özgür Özel, "İstanbul’da büyük bir mühendislik yapmışlar açıkçası kararın bütününe bakınca, hem kayyum atıyor, partinin içinden partili kimliği olan birisini atıyor, sonra da dönüyor, onu kalıcılaştırabilecek kurultay sürecini durduruyor ve kendine bağlıyor. Bu resmen partiyi felç etmeye yönelik. Tam bir mühendislik var orada.” dedi.
YSK'nın başvuru kabulü ile "bir kördüğümün çözüldüğünü" ifade eden Özel, şunları söyledi:
"Kararı alınmış kongre süreçlerinin yargı tarafından bile durdurulamayacağını, hatta Eskişehir’de atanmış bir kayyumun durdurduğu kongre sürecini devam ettirme emsal kararını da hatırlattık.
Ankara’da bir mahkeme görülüyor. O mahkeme kendisine yapılan tedbir kararlarını reddetti. O mahkemeyi etkilemeye yönelik Yılmaz Tunç (Adalet Bakanı) da konuştu. ‘İstanbul’daki mahkemenin aldığı karar Ankara’yı etkiler’ dedi. Neden etkiler? Çünkü oy farkından fazla delegenin delegeliğini iptal etti mahkeme.
Şimdi İstanbul delegeleri olmadan ve doğal delegeler olmadan bir başvuruyla ve İstanbul delegeleri oy kullanmadan ve bizler de oy kullanmadan geri kalan delegelerin iradesini yenileyip ortaya koyacağız."
“15 Eylül’de mutlak butlan (hukuken yok hükmünde olmak) kararı çıkar ve Kılıçdaroğlu geri dönerse onun 21 Eylül’de bahsettiğiniz olağanüstü kurultayı durdurma yetkisi var mı” sorusunu yanıtlayan Özgür Özel, şunları söyledi:
“Yok. Benim bile yok. Çünkü olağanüstü kurultay kararını talep edenler delege. Delege kurultayı isterse genel başkan durduramıyor onu. Zaten olağanüstü kongreyi delegenin de isteyebilmesi bu yüzden.”
Kemal Kılıçdaroğlu ya da farklı bir ismin karşısına rakip olarak çıkma ihtimali için de açık konuşan Özel, "Aklından kayyum geçen kim varsa zaten gelip aday olup yarışabilir" dedi. Özel'in açıklamaları şu şekilde:
“Zaten her olağanüstü kongre bu demek aslında. 21 Eylül’deki kurultay herkese açık şu anda aklından kayyum geçen kim varsa zaten gelip aday olup yarışabilir. Delege ortada ve o çok laf söyledikleri İstanbul delegesi de yok. Ben dahi oy kullanmayacağım. Doğal delege olduğum için PM ve MYK üyesi olduğum için. Geçmiş kurultaydan delegelik kazanmış ve İstanbul kurultayıyla delege olmuş kimse yok.
Alınan bu kurultay kararı, partiye kayyum da gelse ne karar çıkarsa çıksın uygulanması gereken bir karar. O yüzden de teknik ve hukuki yönü kuvvetli bir hamle. Yani bir siyasi meydan okumadan ziyade hukuki ve teknik olarak kör düğümü çözüyor. Kayyum ihtimaline karşı kayyumun da engel olamayacağı, butlan kararının da engel olamayacağı delege talepli bir şey bu. Yeni bir genel başkan daha seçilecek bunun üstüne ve bitmiş olacak.
Aday olmak isteyen buyursun gelsin olağanüstü kurultayımızda aday olsun. Çok kısa ömürlü olur gelen butlan ya da kayyum ise. İstanbul Kongresi için de aynı şey geçerli. Kayyum atanan Gürsel Bey gidip kongrede aday olabilir. Delege onu seçerse seçilmiş il başkanı olur. Başımın üstünde yeri var. Gelir hemen en öne oturur İstanbul il başkanı olarak. Biz hukukun gerektirdiği bütün tedbirleri almak durumundayız. Yoksa meydan tamamen onlara kalır.”


