Özgür Özel’den gündeme dair çarpıcı açıklamalar: CHP’ye kayyım atanırsa Erdoğan’ın koltuğunun bile meşruiyeti bozulur

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazeteci Ünsal Ünlü’ye verdiği röportajda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özel, Erdoğan’ın kendisine yönelik tehditlerine, CHP Kurultayı davası ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu süreçteki tutumuna, LeMan Dergisi’ne yönelik yürütülen karikatür soruşturmasına ve CHP’nin 19 Mart sürecinden beri yaptığı mitinglere değindi.

Özgür Özel, Erdoğan’ın kendisine yönelik “Otur, Ankara’da siyaset yap” söylemi hakkında “aklınca beni tehdit ediyor” yorumunu yapan Özel, tarihe ülkesinin geleceğini satan değil tehdide boyun eğmeyip hapis yatan birisi olarak geçmeyi tercih edeceğini söyledi.

CHP’ye kayyım atanması ihtimali hakkında da konuşan CHP lideri, “Kayyım atanma ihtimalini binde bir bile görmüyorum. YSK'nın kararları Asliye Hukuk Mahkemelerinde tartışılmaya başlanırsa Erdoğan’ın Genel Başkanlık koltuğunun bile meşruiyeti bozulur” şeklinde konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik şahsi bir kırgınlığı olmadığını söyleyen Özel, “Ama partinin hafızası ve üyeleri kırıldı” dedi. CHP lideri, “Erdoğan'ın bütün bu sertliği çaresizlikten kaynaklanıyor. Bundan medet umuyor" ifadesini kaydederken bu bağlamda mitingleri de programlı olarak sürdüreceklerini söyledi.

CHP lideri Özel, gündeme dair değerlendirmelerde bulunduğu röportajda şu şekilde konuştu:

"Erdoğan "Otur, Ankara'da siyaset yap" diyerek aklınca beni tehdit ediyor. Daha önce Bahçeli de "Yargı kararlarına saygı göster, siyaset yap" demişti. "Genel Başkan oldun, böyle kalmak istiyorsan gel böyle davran, yoksa seni indireceğiz" diyorlar. Bu da bir darbe girişimidir. Hakkımda fezleke hazırlatıp yollamışlar. Bugüne kadar 48 fezlekem olmuştu zaten. Bir şey olacağından değil ama olursa da olur! Erdoğan'a teslim olup tarihe "Koltuğu için; arkadaşlarını, partisini, ülkesinin geleceğini sattı" diye geçeceğime "Tehdide boyun eğmedi, O da seçime kadar yattı" dedirtmeyi tercih ederim."

"Kemal Bey'e şahsen bir kırgınlığım yok, hançerlenmiş gibi de hissetmiyorum ama partinin hafızası ve üyeleri kırıldı. Muhalif milletvekilleriyle ilgili de herhangi bir yaptırım uygulamayacağım, tedirgin olmalarına hiç gerek yok. Ben de dahil olmak üzere hepimiz seçim bölgelerimizde önseçime gireceğiz. Yaptıkları üyeler tarafından olumlu görülmüşse siyasete devam ederler. Tunç Soyer için İzmir'e desteğe gittiğimde her birinin tek tek ellerini sıktım. Partinin her yerden bu kadar saldırıya uğradığı bir dönemde umarım bu birliktelik siyaseten onlar açısından da bir dönüşüm ve kırılma noktası olur. Benim onlarla bir derdim yok. "

"Leman Dergisi'nde yayınlanan karikatürde Hazreti Muhammed'e hakaret yok. Orada, adlarını peygamberlerinden alan ve bombalarla öldürülen iki suçsuz insan çizilmiş. Yani dinen yasak olduğu gibi peygamber resmedilmemiş. Erdoğan istiyor ki 'Ben böyle düşünüyorum, sen de benim gibi açıklama yapacaksın' demesini kabulleneyim. Muaviye'nin Hazreti Ali'yi, sadece o öyle istediği için erkek deveye dişi diyen kitlesi olduğunu söyleyerek tehdit etmesi gibi, ayağımı denk almamı istiyor. Hazreti Ali ayağını denk aldı mı ki ben alacağım? Bildiğini yapsın!"

"Şu ana kadar 30 miting yaptık, Amasya 31. olacak ve 46 ilden daha miting çağrısı var. Programlı olarak devam edeceğiz."

"8 Eylül, 30 Haziran gibi olmayacak. Çünkü insanlar bunun partinin başından beni almak için değil türbülans yaratmak için yapıldığını gördü. Kayyım atanma ihtimalini binde bir bile görmüyorum. YSK'nın kararları Asliye Hukuk Mahkemelerinde tartışılmaya başlanırsa bırakın siyasi partileri Kanarya Sevenler Cemiyetinde bile seçim yapılamaz. Oturulan her koltuğun, hatta Erdoğan'ın Genel Başkanlık koltuğunun bile meşruiyetini bozar. Bütün kurumların başında bulunanlar sallanan koltuklarda oturmaya başlar. Bize "Hediye dağıttınız" diyorlar. Her delegeye birer çanta ve içinde de parti faaliyet raporu verdik, o kadar. Bizim partide hediye dağıtılmaz ama Erdoğan kongresinde milyonlarca liralık saat dağıttı. "Parasını nereden buldun?" diyorum, cevap veremiyor. İrade fesadı bu olabilir işte."

“Erdoğan sertlikten bir şey sağlayamayınca kabalaşmaya başladı. Siyasi rakibine ilk adıyla hitap edilir mi? Ben kendisine hiç "Recep" demedim, demem de ama ben adıyla barışık bir insanım ve zaten uğrunda mücadele ettiğimiz şey de özgürlük. Erdoğan'ın bütün bu sertliği çaresizlikten kaynaklanıyor. Bundan medet umuyor."

Özgür Özel de ‘Halk TV’nin yanındayım’ dedi: Hakikatleri gizleme çabasıdır

Özgür Özel'den emekli zammına çok sert tepki

SON DAKİKA! Özgür Özel’den Halk TV’ye mesaj: Halkımız Halk TV’nin yanındadır