Park yeri tartışması mahkemeye taşındı
SonTurkHaber.com, Dha kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Sağlık çalışanı Büşra Atalay, aynı binada oturan komşusu Temel Ç. hakkında, otomobilini onun otomobilinin arkasına park ettiği için kendisine sözlü ve fiziki saldırıda bulunduğu suçlamasıyla şikayette bulundu. Ankara Batı 11'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık Temel Ç., suçlamayı kabul etmedi. Temel Ç. savunmada, "Olay tarihinde araç park anlaşmazlığı meselesi nedeniyle aramızda anlaşmazlık oldu. Önce müşteki kapıyı vurdu. Ben de buna karşılık sinirle elimi duvara vurdum. Kimseye hakaret ve tehdit etmedim" dedi. Temel Ç., yargılama sonunda 'kadına karşı tehdit' suçundan beraat ederken, 'hakaret' suçundan 90 gün adli para cezasına çarptırıldı ve hükmün açıklanması geri bırakıldı. Büşra Atalay, karardan sonra 14 Temmuz'da aynı nedenle balkondan kendisine terlik ve sopa atan Temel Ç. hakkında tekrar şikayette bulundu. Atalay, Temel Ç.'nin terlik ve sopa atarken çektiği görüntüsünü de delil olarak sundu.

'ÇOCUKLARIM KORKUYOR'
Büşra Atalay, 2 çocuğuyla korku içinde yaşadıklarını belirterek, "İki oğlumla beraber güzel bir hayat sürüyoruz. Maalesef komşu zorbalığına maruz kaldığımız süreler dışında. Yaklaşık 7-8 senedir devam eden bir süreç. Kendisi yaşlı; saygı duyuyoruz yaşına hürmeten. Yalnız kendi aracını devletin verdiği kamu alanına park ettiysek, gelip rahatsız ediyor, zile basıyor. Küfürler, üzerimize terlik, sopalar fırlatmalar. Hakim daha önce ceza verdi. Cezadan sonra bazı şeyler düzelir dedik; ama olay daha da şiddetlendi. Artık aracı kendi yeri olduğunu düşündüğü kaldırım kenarının dışında, önüne veya arkasına park ettiğimiz zaman da balkondan küfürler, hakaretler, evin içinde gürültüler, üzerimize sopa, terlik, sandalye atmalar. Çocuklarım korkuyor. Çocuklar apartmandan dışarı çıkarken 'Anne başımıza bir iş gelecek mi? Anne arabayı park edince bir etrafa bak, kafamıza bir şey atar mı?' diye soruyor. Çocuklarımın yaşadığı sıkıntıdan dolayı zaten ben bu kadar bunun üstüne düştüm. Burası bizim baba malımız, dede malımız. Gitmeyeceğiz, bizim evimiz" dedi.

(Fotoğrafta: Taha Burak Özkan)
Atalay'ın avukatı Taha Burak Özkan, terlik ve sopanın hukukta silah olarak geçtiğini söyleyerek, "Müvekkilime yönelik sopa ve terlik fırlatmak suretiyle hakaret ve tehditlerine devam ederek yeniden bir fiil gerçekleştirdi. Şahsın ikinci açılacak davada ilk davada verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması iptal edilmiş olacak. Yani hüküm açıklanmış olacak ve birinci mahkemeden aldığı ceza ile bu dosyadan alacağı ceza birlikte infaz edilecek. Umarız caydırıcı olur bu. Bir daha böyle bir olayın özellikle kadına karşı bu tür vakaların, şiddetlerin, hakaretlerin önüne geçmiş olur" dedi.




