PKK’nın şartları neler? “Savaş” mı kaybettik? Sözcü Gazetesi

Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.

11 Temmuz 2025 günü...

30 PKK teröristinin, silahlarını büyük bir kazanda yaktıkları gün...

★★★

IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu), 1969’da kuruldu.

Kuzey İrlanda’nın bağımsızlığı için, İngiliz güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele başlattı.

2005’te mücadeleyi sonlandırma kararı aldı.

Silahlarını, Bağımsız Uluslararası Silahsızlanma Komisyonu’na teslim etti.

Silahlar, yakılarak değil; askeri yöntemlerle imha edildi.

★★★

ETA (Bask Yurdu ve Özgürlük), 1959’da kuruldu.

İspanya’dan ve Fransa’dan bağımsız bir Bask devleti kurmak amacıyla, silahlı mücadeleyi başlattı.

2011’de, silahlı mücadeleyi bıraktı.

2017’de, silahlarını Fransa gözetiminde, açık şekilde teslim etti.

Silahlar yakılmadı.

★★★

FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri), 1964’te kuruldu.

Amacı, Kolombiya’da sosyalist devrim ve kırsal reform gerçekleştirmekti.

2017’de, belirlenen bölgelerde BM’ye silahlarını teslim etti.

Silahları yakmadı.

★★★

PKK ne yaptı?

Silahları, teslim etmedi.

Teröristler, sembolik olarak 30 hafif silahı yaktılar.

Çünkü, “ateş” onların inanışına göre “yeniden doğuşu” ifade eder.

“Asıl şimdi doğuyoruz, biz teslim olmadık, kendi irademizle silah bırakıyoruz” bağımsızlık yolunda önemli bir süreci zaferle sonuçlandık” mesajını verdiler.

★★★

Türkiye, “yakma”yı kabul etmemesi gerekirdi, ama etti.

★★★

9 Temmuz 2025’te, terörist başı Öcalan, silah yakma töreni öncesi video konuşmasında ne dedi?

“Ana amaç gerçekleşmiştir...”

Başka ne dedi?

“Tarihi bir başarı elde ettik, şimdi sıra demokratik ve hukuk sürecinde...”

★★★

Gerçekten, tarihi bir başarı...

Suriye’de yaklaşık 80 bin silahlı terörist gücüyle, özerk/federal bir PKK/YPG devletçiğine sahip oldu.

Kuzey Irak’ta, Barzani yönetimi benzeri bir yapı...

Bulunduğu yerde, sekretaryası var.

Hayal bile edemezlerdi...

★★★

Kuzey Irak’ta 3 bin civarında PKK teröristinin olduğu söyleniyor.

Demek ki, 100 gün boyunca, her gün 30 silahı yakma töreni düzenlenmesi gerekiyor.

Tabii, eğer silahlar ve teröristler Suriye ve İran’daki PKK’nın kolu YPG ve PJAK’a gönderilmediyse...

★★★

Terörist başının talimatıyla, PKK’nın önemli gücü Suriye’deki PKK/YPG’ye çoktan kaydırıldı.

PKK, hangi silahları yakacak veya teslim edecek?

Suriye ve İran’a gönderdiği önemli silahlardan geriye kalanları...

★★★

Suriye’de YPG silah bırakmayı kabul ederse...

80 bin teröristi bulunan PKK/YPG için, günde 30 kişilik silah yakma töreni düzenlenecek olursa...

2667 gün sürer.

89 ay...

7,5 yıl...

Peki, YPG, silahları bırakır mı?

Hayır, bırakmaz...

★★★

Asıl konuya gelelim...

PKK, silahlarını sembolik bile olsa neyin karşılığında yaktı?

PKK’nın koşulları ne?

★★★

Silah yakma töreni öncesi, PKK elebaşı Bese Hozat şartlarını açıkladı:

“Kuşkusuz, bu tarihi girişimin başarıya ulaşması için çok ciddi hukuksal reformlara ihtiyaç var. Yasal ve anayasal düzenlemelere ciddi bir ihtiyaç var...”

★★★

Hangi düzenlemeler?

Anayasa madde 42’nin, Resmi dil “Türkçe”nin değiştirilmesi...

Anayasa madde 66’da, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ifadesi yerine, “Türk”, “Kürt” “Arap” veya “Türkiyeli” şeklinde düzenleme yapılması.

Yetmez...

Atatürk İlke ve Devrimleri’ne ilişkin hükümlerin değiştirilmesi...

★★★

PKK terör örgütü elebaşlarından Nedim Seven de, diğer koşulları sıralıyor:

“Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü sağlanmaz ise, demokratik siyasetin önü açılmaz, yasal düzenlemeler yapılmaz ve cezaevindeki politik tutsaklar özgür bırakılmazsa, bu iyi bir ortam ortaya çıkartmaz ve yeni kriz noktaları oluşur...”

★★★

Terörist başı özgür kalırsa, sizce nereye gider?..

Suriye’de, PKK/YPG’nin bölgesine başkan olarak yerleşir mi, Barzani gibi...

Ve ülkelerin temsilcilerini, bakanlarını kabul eder mi?

Neden olmasın?

★★★

Bu gelişmeler yaşanırken, herkes, Cumhurbaşkanı’nın yapacağı açıklamaya odaklandı.

Ve 12 Temmuz 2025’te, Cumhurbaşkanı aslında çok önemli bir konuşma yaptı.

Stratejik sonuçlara gebe bir konuşma:

“Türk-Kürt-Arap bir arada ise, beraberse işte o zaman Türk vardır, Kürt vardır, Arap vardır. Uzaklaştıklarında ise mağlubiyet vardır. Haçlılar İslam beldelerine saldırdı, çünkü Türk-Kürt-Arap birbirinden kopmuştu. Ne zaman ayrıldık yenildik...”

★★★

Yani, Anayasa madde 42 ve 66...

Yani, ulus devlet yapısı yerine, “ümmet” anlayışının, Osmanlı Devleti sisteminin getirilmesi.

Yani, Cumhuriyet ve Lozan öncesine dönüş...

★★★

Cumhurbaşkanı ayrıca, “AK Parti-MHP-DEM” ittifakından söz etti.

Bu ittifakla, artık Anayasa değişikliği için, halk oylamasına gitme ihtiyacı kalmadı.

TBMM’de, 400 milletvekili ile Anayasa değişikliği gerçekleştirilecek.

Ve, “1923’te açılan parantez” böylece kapatılacak.

★★★

400 milletvekili bulunur mu?

Kuşkunuz mu var?