‘Promosyon savaşları’ kızıştı
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri incelendiğinde, vatandaşın özellikle elektronik eşya, hazır giyim ve ayakkabı harcamalarını ertelediği; gıda ve içecek gibi temel ihtiyaç maddelerindeki büyümenin de yavaşladığı görülüyor. Hal böyle olunca, gıda sektöründe de enflasyondan arındırılmış sepet büyüklüklerinde daralmalar yaşanabiliyor. Bu da perakende sektöründe, satış hacmini artırabilmek amacıyla gidilen promosyonları hızlandırıyor.
‘MARKETLER BROŞÜR ÇIKMAMIZI BEKLİYOR’
Önceki gün basından temsilcilerle bir araya gelen Tarım Kredi Kooperatif Market Genel Müdürü (TK KOOP ) Varol Halepli, halihazırda perakende sektöründe ‘promosyon savaşları’ yaşandığını söyledi. Tarım Kredi marketlerinde sene başında yüzde 14 olan promosyon oranının yüzde 19-20’lere yükseldiği bilgisini veren Halepli, “Promosyon oranınız satışın belli bir oranına gelmek zorunda. En elverişlisi yüzde 21-22’dir, altında kalırsanız zarar” dedi.
“Bizim hem çiftçi hem vatandaşımıza karşı sorumluluğumuz var. Hem piyasa regülasyonu görevi üstleniyoruz hem de bunu en iyi kalitede yapmaya çalışıyoruz” diyen Halepli, “Rakibimiz olan marketler ithal ürünler alırken biz yüzde 100 yerli ve birinci kalite ürünlerin satışını çoğunlukla aynı fiyata yapmak durumundayız. Böylece marketlerdeki fiyat artışını regüle ediyoruz. Çiftçiden ürün alırken de tüccarın düşük fiyat vermesini önlüyor, regülasyon sağlıyoruz. Marketler bizim insert (broşür) çıkmamızı bekliyor ki fiyatları ona göre daha düşük çıkabilsin. Biz piyasada olmasaydık fiyat rekabeti bu kadar güçlü olmazdı” ifadelerini kullandı.
PAHALILIĞIN NEDENİ YERLİ ÜRÜN SATMAK
Tarım Kredi’nin ürün bazında zaman zaman diğer zincir marketlerle kıyaslandığında daha pahalı kalabildiğine yönelik ise Halepli, şu yanıtı verdi: “Bizim sattığımız ürünler yüzde 100 yerli ürün olmak durumunda. Bizde satılan bakliyatla, diğer zincir marketlerde satılan bakliyatın fiyatı farklıysa, daha uygun olan ürünün menşeine bakmak lazım. Bizim aslında iki bacaklı görevimiz var: Hem çiftçiyi hem de nihai tüketiciyi destekleyeceğiz. Bu nedenle her şeyi ‘yüzde 100 uygun fiyata satmak, yüzde 100 ucuza satmak’ diye bir durum yok. Kaldı ki, bu perakendede böyledir. Her şeyi en iyi fiyatta bulmanız her zaman mümkün değil. Piyasaya pahalı kalmamak için zararına satışlar yapıyoruz.”


