Ramazan Gülten in avukatları bir kez daha savcılığa başvurdu!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Kaçak yapılaşmaya karşı verdiği mücadele ile tanınan ve 19 Mart operasyonları kapsamında tutuklanan İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve İmar Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten’in eşi Pınar Çalışkan Gülten, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kamuoyuna önceki hafta çağrıda bulundu.
Pınar Çalışkan Gülten, Ramazan Gülten’in yakında dünyaya gelecek kızlarının doğumuna katılmasına izin verilmesini istedi. Pınar Çalışkan Gülten, “Sevgili eşim Ramazan Gülten’in kızımızın doğumuna katılmasına izin vermelerini bekliyoruz. Haksız yere bize bu yaşatılanlara razı değilim. Minik yavrumuzu babasından mahrum bırakmak adalet mi?” diye sordu.
Avukatları da müvekkillerinin re'sen tahliye edilip yakın zamanda doğum yapacak olan eşi Pınar Çalışkan Gülten'e hastanede eşlik edebilmesinin sağlanması istemiyle savcılığa başvuruda bulundu. Gülten'in tüp bebek tedavisiyle hamile kaldığı belirtilen başvuruda, ilgili yasa, yönetmelik ve insan hakları ilkeleri gerekçe gösterildi.
Başvurulara rağmen tutukluluğun devamına karar verilirken, Ramazan Gülten'in avukatı Hüseyin Ersöz bu karara da itiraz ettiklerini açıkladı.
TESPİT VE RAPORLARI HATIRLATTIİtiraz dilekçesinde lehe değerlendirmeler içeren Danıştay 1. Dairesi Kararı ile Sayıştay Raporları yanında eşinin kritik bir hamilelik sürecinden geçtiğinde dair tespit ve raporlara da yer verdiklerini belirten Ersöz, şunları kaydetti:
“Müvekkilimiz neredeyse üç aydır tutuklu olup, eşi şu an 38. gebelik haftasını doldurmuş durumdadır. Doğuma yalnızca bir hafta kalmış olması, her an gerçekleşebilecek doğum ihtimalini ortaya koymakta, bu da sürecin ne denli kritik bir aşamada olduğunu göstermektedir. Riskli seyreden gebelik süreci nedeniyle, müvekkilin eşinin fiziksel ve psikolojik desteğe duyduğu ihtiyaç sadece insani değil, aynı zamanda tıbbi açıdan da zaruridir. Bu koşullarda müvekkilin doğum sırasında eşinin yanında olamayacak olması, ailesel yükümlülüklerini yerine getirmesini fiilen imkânsız kılmakta ve tutuklama tedbirinin artık ölçülülük ilkesine açıkça aykırı, orantısız ve mağdur edici sonuçlar doğurmasına neden olmaktadır. Zira ceza yargılamasında temel amaç, yargılamanın sağlıklı şekilde yürütülmesini güvence altına almak olup; bireyin en temel insani ve ailevi ilişkilerinin göz ardı edilmesi, bu amacı aşan ve cezalandırma etkisi doğuran bir uygulamaya dönüşmektedir...
Ramazan Gülten’in durumunda tutuklama artık bir tedbir olmaktan çıkmış, peşinen cezalandırma aracına dönüş durumdadır. Her zaman için halka nasıl daha iyi hizmet edebilirim diye düşündü ve bunun için çalıştı. Bu yolda bir çok zorlukla karşılaştı, darbedildi. Hatta kendisini darbedenler şu an dışarıda dolaşırken Ramazan Gülten Silivri Cezaevi'nde tutuklu."
"Hiç kimseden bir jest beklemiyoruz"
Ramazan Gülten'in avukatlarından Enes Ermaner de "Ramazan'ın üzerine atılı hiçbir somut isnat yokken yalnızca muktedirin talebi ve yargının kararı sonucu çocuğunun doğumunu görememe tehlikesi ile karşı karşıya" dedi.
Jest beklemediklerini söyleyen Ermaner, "Çocuğunun doğumu ve akabinde büyüme sürecinde yanında bulunabilmesi için öncelikle tahliye edilmesini, tahliye talebimizin kabul edilmemesi halinde ise mevzuatın geniş yorumlanarak mazeret izni verilmek suretiyle Ramazan'ın doğum esnasında hastanede bulunmasının sağlanmasını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından talep ettik. Hiç kimseden bir jest beklemiyoruz. Yalnızca talebimizin hukuki ve vicdani bir şekilde değerlendirilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.


