Reşit Kibar davası ertelendi
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Artvin’in Cankurtaran köyünde doğa ve yaşam alanlarını savunurken katledilen Reşit Kibar’ın cinayetine ilişkin davanın üçüncü duruşması dün gerçekleşti. Duruşmada, biri tutuklu iki sanık yargılamaya katıldı.
Mahkeme salonunda, Kibar ailesi ile birlikte CHP, DEM Parti, SOL Parti, EMEP, Halkevleri, Yeşil Artvin Derneği, Umut-Sen ve çok sayıda çevre örgütü davayı takip etti.
Duruşmada, tutuklu sanık Muhammet Us Tabaş’ın tutukluluğunun devamına karar verilirken, diğer sanık Fikret Merttürk tutuksuz yargılanmaya devam edecek. Mahkeme heyeti, dosyada bazı eksikliklerin bulunduğunu belirterek duruşmayı 30 Ocak 2026 tarihine erteledi.
"SİLAHLI ÖRGÜTLERİN HUKUKU VAR VE BUNLAR ÇATIR ÇATIR İŞLİYOR"Duruşma sonrası Artvin Adliyesi önünde açıklama yapıldı. Reşit Kibar ailesinin avukatlarından Haktan Özkan, şöyle konuştu:
"ACABA BİZ DE BİR GÜN BİR PROTESTODA ÖLDÜRÜLEBİLİR MİYİZ?""Reşit Kibar öldüreli bir yıldan fazla zaman geçti. 3 Eylül’den itibaren kahvehanelerde, çay bahçelerinde, basın açıklamalarında hep aynı cümle yankılandı: 'Bu memlekette hukuk yok.' Bugün bu konuya dair bir şeyi tekrar açıklığa kavuşturmuş olduk. Tam aksine, bu memlekette hukuk var. Fakat bugünkü anlatılan tanık ifadelerinden ve jandarmanın ifadesinden de gördük ki, bu memlekette şirketlerin hukuku var, holdinglerin hukuku var, suç şebekelerinin hukuku var, mafyaların, silahlı örgütlerin hukuku var ve bunlar çatır çatır işliyor. Olmayan bir şey varsa halkın hukuku; çevresini, ormanını, vadisini savunan köylünün hukuku yok.
Biz bugün tüm yargılamalarda gördüğümüz şeyi bir defa daha görmüş olduk. Ne diyor sanık? 'Karakola gittim.' Bugün jandarmanın ifadesinden öğreniyoruz bunu; jandarma komutanı... Sanık demiş ki: 'Bizim size ihtiyacımız yok, kendi işimizi kendimiz görürüz, jandarma gelmesin; zaten bize kimse bir şey yapamaz.' Sana bu cüreti veren, bu cümleleri kurmasına neden olan şey, bu memlekette şirket kisvesi altında örgütlenen suç şebekelerinin, bu memleketin eski bakanlarıyla, mevcut milletvekilleriyle, kaymakamlarıyla oturup ziyafet çekmesi ve o görüntüleri kamuoyuna servis etmesidir.
"ONLARA KARŞI MÜCADELE ETMEYE HEP BİRLİKTE DEVAM EDECEĞİZ"Buradan aldıkları güçle jandarmaya diyorlar ki: 'Siz gelmeyin; köylü itiraz ederse biz kendi işimizi kendimiz görürüz.' Neyle gördüklerini, işlerini neyle gördürdüklerini gördük: bir insanı öldürdüler. Müvekkillerimizi yaraladılar; ve belki de o kurşun bitmese oradan beş cenaze kalkacaktı. Bugün aralarında o müvekkillerimiz de var.
Dolayısıyla biz, bütün bu yargılamada gördüğümüz şeyi heyete söyledik. Bütün bu süreci ifade ettik; fakat iş mahkeme salonlarında bitmiyor. Niye buraya Araklı’dan, Ordu’dan, Rize’den, Artvin’in çeşitli yerlerinden, Türkiye’nin birçok yerinden insanlar geliyor? Çünkü onlar da kendi bölgelerinde benzer şekilde örgütlenen bu suç şebekelerine karşı mücadele ediyorlar ve şunu bilmek istiyorlar: Acaba biz de bir gün bir protestoda öldürülebilir miyiz?
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
Bu şirketler gözünü karartmış, rant uğruna Reşit Kibar’ı öldürmüş; bu suç şebekeleri tıpkı bizim bölgemizde de aynı şekilde davranıp bizi de öldürebilirler mi? Yargı buna dair caydırıcı bir karar verecek mi, vermeyecek mi? Şirketlerin sorumluluğuna gidecek mi, gitmeyecek mi? Bunu merak ediyorlar ve bu mahkemenin içimizi rahatlatacak bir karar almak zorunda olduğunu düşünüyoruz. Zorundayız ki mücadelemize güçlü bir şekilde devam edelim.
Şimdi duruşmamız 30 Ocak’a ertelendi. Bir sonraki duruşma ama iş bitmeyecek; çünkü biliyoruz ki adalet arayışımız mahkeme salonlarından, adliye koridorlarından ibaret değil. İş bitmeyecek. Araklı’da da, Ordu’da da, Rize’de de, memleketin dört bir tarafında bu suç şebekelerinin bütün kirli ilişkilerini açığa çıkarmaya ve onlara karşı mücadele etmeye hep birlikte devam edeceğiz; ve bir sonraki duruşmaya, o mücadelenin yüküyle omuzlarımızda, burada hep birlikte gireceğiz."
Reşit Kibar'ın öldürüldüğü yerde keşif yapıldı
DEM Parti Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun, "Reşit Kibar saldırısı sıradan bir cinayet değildir. Doğamıza, ormanlarımıza, sularımıza yapılan bir saldırıdır ve birlikte bu davaya sahip çıkmalıyız" dedi.
"BU MAHKEME AYNI ZAMANDA KAMU VİCDANINDA KURULDU"Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, "katilleri, tacizcileri, tecavüzcüleri, yağmacıları ve talancıları korumak isteyenlerin karşısında tüm güçleriyle durmaya devam edeceklerini, mahkemenin yalnızca adliye salonlarında değil, kamu vicdanında ve sokakta da kurulduğunu" vurguladı. Merttürk, "Bugün bu mahkemede Fikret Merttürk’e yine tutuklama çıkmadı, şaşırmadık. Bu mahkeme sadece burada devam etmiyor, bu mahkeme aynı zamanda kamu vicdanında kuruldu. Kamu vicdanında Fikret Merttürk’ün katil olduğu, bu katliama ortak olduğu sabit. Kamu vicdanında Faruk Çelik’in de bu katliamın ortağı olduğu sabittir, bu suç sabittir. Bu katliama ortaklar" dedi.
Merttürk, "Reşit Kibar’ın mücadelesini yaşatacaklarını ve doğayı talan etmek isteyenlere karşı Türkiye’nin dört bir yanında omuz omuza mücadeleye devam edeceklerini" söyledi.
Reşit Kibar’ın kardeşi Şükrü Kibar ise "Bizim arkamızda binler değil, milyonlar var, Türkiye var. Bunu da çok yakında görecekler. Çünkü biz haklıyız; mağdur taraf biziz. Güçlü taraf da biziz, korkmuyoruz. Bu baskılara boyun eğmeyeceğiz, hiçbir zaman korkmayacağız. Herkesin söylediği gibi, Reşit Kibar mücadelesini canımızın ne pahasına olursa olsun sonuna kadar sürdüreceğiz" diye konuştu.


