Resmi rapordaki vahim gerçekler: Şirkete Kalyoncu da ortak… 11 kişi ölmüştü
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Balıkesir’deki patlayıcı fabrikasında yaşanan faciayla ilgili nihai bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Rapor 11 işçinin öldüğü, 12 işçinin ise ağır yarandığı patlamanın arkasındaki vahim gerçekleri de ortaya çıkardı: Patlayıcılar ulu orta yığıldı, güvenli depo yapılmadı, denetleme eksik, tedbir alınmadı. Tesisin suçlanan operasyon direktörü asıl sorumluluk konusunda üst yönetimi işaret etti.
Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı Sanayi AŞ’de, 24 Aralık 2024 günü patlayıcıların infilak etmesi sonucu büyük bir facia yaşanmıştı. Turkuvaz Medya Grubu'nun sahibi olan Ömer Faruk Kalyoncu’nun şirketi Zirve Holding ile Senta Madencilik’in ortak olduğu şirketin hisselerinin bir bölümü geçen yıl, Çekya’da kurulu Topalipo AŞ’ye devredilmişti.
11 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. İddianame hazırlandı ve dava başladı. Operasyon Direktörü Cem Yılmaz ile Şirket Sorumlu Müdürü Serkan Bozoğlu, Mühimmat Üretim Müdürü Murad Bayraktar, İş sağlığı ve Güvenliği Müdür Vekili Hulusi Yağız Aboumarsa “taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçundan yargılanıyor. Davanın yeni duruşması yarın görülecek.

Duruşma öncesi nihai bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Patlamadan hemen sonra hazırlanan ön raporda sebebin belli olmadığı iddia edilmiş ve hayatını kaybeden mühendisler de sorumlu tutulmuştu.
Ancak nihai bilirkişi raporu, patlamanın ardındaki gerçeği ortaya çıkardı. Raporda şöyle denildi:
Davada yaşamını yitiren işçilerin ailelerini temsil eden avukatlar bilirkişi raporunu olumlu bulurken, iş güvenliği müdür vekilinin de ‘asli kusurlu’ sayılması gerektiğini belirttiler. Ama daha önemlisi baş kusurlulardan sayılan Operasyon Direktörü Cem Yılmaz’ın ifadesinde asıl yetkinin şirketin üst yönetiminde olduğunun görüldüğü, dolayısıyla onların da davaya dahil edilmesi gerektiğini vurguladılar.

Peki dava için oldukça önemli olan o ifadede Yılmaz ne demişti?
Duruşmada Yılmaz, firmada sözleşmeli olarak çalıştığını ve kendisine verilen yetkilerin iç Yönergede belirtildiğini hatırlatmıştı. Duruşmada, patlamada çocuklarını kaybeden ailelerin avukatının, “Büyük işletmesel kararları nasıl alırsınız?” sorusuna şu yanıtı vermişti:
“Benim, benim o konuda herhangi bir karar yetkim yoktur. Bir örnek olarak söyleyeyim, ben sadece 10.000, yani yönergenin bana verdiği, iç yönergenin, bu ticaret sicil gazetesinde de yayınlanmıştır, ben 10.000 dolara kadar karar verebilirim bir satın alma yaparken. Hizmet satın alma yaparken 5.000 dolara kadar karar verebilirim. Bunun üzerindeki büyük kararlar mutlaka yönetim kurulu tarafından onaylanmalıdır.”
Yani Yılmaz, patlayıcıların konulacağı güvenli bir deponun kurulmasının kendi yetkisini aştığını ifade ederek, esas sorumluların şirketin üst yöneticilerinin olduğunu işaret etmişti. Nitekim hayatını kaybeden çalışanların ailelerini temsil eden avukatlar da yargılamanın bu yönde genişletilmesini talep ediyorlar.


