Rezil kim? Fenerbahçe mi Galatasaray mı?

1988-89 sezonuydu. Beşiktaş ligi ikinci bitirmişti bir önceki sezon gibi.
Hani şu teşvik primlerinin moda olduğu yıllarda.
Galatasaray şampiyon olmuştu.
Beşiktaş, Türkiye Kupası'nı ve Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanmıştı. Ama bu taraftarları kesmemişti.
Muhabirdim o zamanlar; Beşiktaş muhabiri.
Beşiktaş'ın o zaman antrenmanlarını yaptığı Fulya'da önünde olanları unutamam.
Kendilerini "Taraftar" sayan bir grup "Rezil ettiniz bizi" diyerek antrenmana gelmişler, futbolculara saldırmaya kalkmışlardı.
Teknik direktör Gordon Milne'i de kovalamışlardı bir de. Adamın koşa koşa kaçması gözümün önünde hala.
Beşiktaş'ın o dönemdeki futboldan sorumlu yöneticisi Metin Keçeli'nin korumak için kendisini siper etmesini de...
Gordon Milne çok şaşırmıştı olanlara ve de tepkiye.
İngiltere'de ilk 3'e, hatta ilk 5'e giren takımlar başarılı olarak kabul edilirken, burada neden böyle diye...
Hatta o dönem Süleyman Seba'ya ve yönetimine çok baskı yapılmıştı Gordon Milne'in kovulması için. Ama Seba reddetmiş, arkasında durmuş, sonuna kadar korumuştu.
Sonrasını biliyorsunuz... Beşiktaş'ın en müthiş sezonları... Peş peşe 3 şampiyonluk (biri hala kırılamayan namağlup şampiyonluk rekoru) sayısız kupalar...
O zamanlarda ikinci olan takımlar rezil mi olmuşlardı?
Galatasaray ya da Fenerbahçe bitmiş miydi?
Türk futbolunun temel direkleri olarak kalmamışlar mıydı?

Şimdi bakıyorum da aradan geçen onca yılda değişen bir şey yok. Hatta bir de "gazeteci" kılıklı yorumcular girdi işin içine.
Galatasaray şampiyon oldu gibi... Fenerbahçe de ikinci...
Aman Tanrım yer yerinden oynuyor sanki...
Ali Koç'a bağırıyorlar, Fenerbahçe'yi protesto ediyorlar: "Rezil ettiniz bizi" diye bağırıyorlar.
Taraftarlar neyse de...
Bu kendilerine "Gazeteci" diyen yorumculara (!) ne oluyor anlayamıyorum.
Yorum yaparsın; "Şöyle olsaydı daha doğru olurdu, böylesi hatalı! Mourinho şu taktikle oynatmalıydı, böyle yaptı" gibi şeyler söyleyebilirsin.
Ama "Rezil etti" ne demek yahu!
Rezil kim? Neden rezil, niye rezil?
Ali Koç'tan daha mı fazla seviyorsunuz Fenerbahçe'yi?
Ali Koç'tan daha mı fazla fekadarlık yapıyorsunuz?
Ali Koç'tan daha mı fazla maddi manevi ortaya koyuyorsunuz her şeyinizi.

"İstifa et" demeler, Mourinho'nun kovulmasını bekleyenler...
Nedir bunlar böyle; seçimle gelen adam neden sosyal medyada veya TV'lerde konuşanlara bakarak istifa etsin, neden hocasını kovsun?
Ayrıca hiç üşenmem, çıkarırım gerekirse. Sezon başında "Mourinho'yu al da al" diyenler de siz değil miydiniz? Taraftar bayram etmedi mi aldı diye.
Bir senede hemen rezil mi oldular?
Rezil kim?
Bu sene büyük ihtimalle ikinci olacak olan Fenerbahçe mi?
Bir kaç sezon önce Beşiktaş'a averajla şampiyonluğu kaptıran Galatasaray rezil mi olmuştu?
Şimdi Beşiktaş rezil mi?
Seneye şampiyon olan vezir, ikinci olan rezil mi olacak yine?

Yazının başında dediğim gibi... Süleyman Seba'nın kılpayı kaçan şampiyonluklardan sonra Gordon Milne'e sahip çıkması ve ardından gelen tarihi başarılar...
Ali Koç'u da o günkü Süleyman Seba'ya benzettim.
Süleyman Seba sadece saha başarılarıyla değil, kulübe yaptıkları hamlelerle, tesislerle, getirdiği yerle ölümsüzleşti iz bıraktı tarihte.
Ali Koç'un da şu ana kadar sadece futbolda şampiyonluğu yok. Ama Fenerbahçe'yi dünyanın en büyük kulübü yaptığını inkar edebilir mi kimse?
Projeleri de var, yapacakları önünde.
Şampiyonluk da gelecektir elbette.
Yapamazsa seçimle gelen seçimle gider.
Ama Fenerbahçe'ye ve başkanına "Rezil" diyemez kimse.
Galatasaray ve Beşiktaş'a nasıl diyemezse...