Robbie Williams: İstanbul’a gelmemekle kabalık ettim
Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
◊ İstanbul’da vereceğiniz ilk konser olacağına inanamıyorum. Bu konuda ne hissediyorsunuz?
- Nasıl bu kadar kabalık ettim, değil mi? Bir de eşim yarı Türk, dolayısıyla çocuklarım da çeyrek Türk. Eşimi çok seviyorum, dolayısıyla onunla ilgili her şeyi seviyorum. Türkiye de benim için özel bir yer çünkü eşimin kökleri beni bugünkü ben yapan şeylerden biri. Bu yüzden, orada çok fazla bulunmamış olsam da Türkiye’yi kalbimde çok özel bir yere koyuyorum.
ÖYLE BİR ŞOV SUNACAĞIM Kİ PARALARININ KARŞILIĞINI VERECEĞİM
◊ Bu konser için çektiğiniz videoda “kendimi sizden biri gibi hissediyorum” dediniz. Gerçekten böyle mi hissediyorsunuz?
- Evet, geçen yıl Türkiye’ye tatil için geldiğimde, daha uçaktan iner inmez bir sıcaklık hissettim. Türkiye’nin ruhu aile gibi geliyor. Şu anda dünyanın pek çok yerinde insanların güven duygusu sarsılmışken, gerçek bağlantılara ve samimiyete susamış bir toplum varken, Türkiye’nin çok otantik ve sıcak bir yapıya sahip olduğunu hissediyorum. İnsanların sanki topraktan, kilden yapılmış gibi bir doğallıkları var. Ben de Stoke-on-Trent’liyim, orası çömlekçilikle ünlüdür. O yüzden Türkiye’ye karşı tarif edemediğim bir yakınlık hissediyorum. İnsanların tutkuyla bağlı olduğu şeyler var ve bu tutkularını coşkuyla gösteriyorlar. Türkiye’nin hayata duyduğu tutkuyu çok farklı ve özel buluyorum.
◊ Görünen o ki Türkiye de size karşı aynı tutkuyu taşıyor, çünkü biletleriniz hızla tükeniyor.
- Bu gerçekten çok içimi ısıtıyor. 51 yaşındayım ve hâlâ insanların benimle ilgileniyor olması büyük bir şükür kaynağı. Söz veriyorum, izleyicilere paralarının karşılığını fazlasıyla vereceğim. Öyle bir şov sunacağım ki ödedikleri bilet fiyatının iki katını, hatta üç katını almış gibi hissedecekler.
◊ Türkiye’de planlarınız neler? Yemek, gezmek, ne varsa meraktayız.
- Hayır, tamamen işe odaklanacağım. Tüm planlarım konser ve performans üzerine. Bedenimi, sesimi ve zihnimi korumam gerekiyor. Türkiye’de birkaç arkadaşım var, onlarla görüşmeyi dört gözle bekliyorum. Aynı zamanda Türk hayranlarıma da şimdiye kadar eksik bıraktığım şovu sunmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
◊ Ama yine de yeni şeyler öğrenme ve keşfetme merakınız olduğunu düşünüyorum. Belki bu turnede değil ama ilerleyen zamanlarda...
- Çoğu zaman kendi zihnimde yaşıyorum. Çok fazla okuyorum, öğreniyorum ama çoğunlukla evde vakit geçiriyorum. Dört çocuk babasıyım ve sanırım eşim evden daha fazla çıkmamı isterdi. Ama benim öğrenme şeklim daha içsel, zihinsel süreçlere odaklanıyorum. Keşif yapan, dünyayı gezen, tarihe, mimariye, yemeğe merak duyan biri olmayı çok isterdim. Ama ben daha çok enerjiyi, iç dünyamı besleyen biriyim.
Bir bağımlı olarak neden kendime zarar verdiğimi anlamak zorunda kaldım
◊ “XXV” albümünüz çıktı, ardından Netflix’te belgesel seriniz yayınlandı, “Better Man” müzikali onu takip etti. 25 yıllık müzik kariyerinizin böylesine yoğun ve büyük projelerle dolu olması nasıl bir his?
- Aslında Take That ile geçirdiğim beş yılı da sayarsak, eğlence sektöründe 36’ncı yılımı tamamlıyorum. Artık daha olgun ve hayat hakkında daha felsefi bir bakış açısına sahibim. Bir bağımlı ve alkolik olarak, beynin nasıl çalıştığını ve neden kendime zarar vermeye çalıştığımı anlamak zorunda kaldım. Bu süreçte öğrendiklerim bana minnettarlık ve neşe getirdi. Türkiye’de hâlâ insanlar benimle ilgileniyor diye düşündüğümde, kalbimde büyük bir mutluluk hissediyorum.
◊ Yeni çıkacak şarkınızdan bahsetmiştiniz. Yeni tarzlar deneyecek misiniz, yoksa Robbie Williams olarak kalmaya devam mı edeceksiniz?
- Yeni bir rock’n’ roll şarkım var ve umarım turneden önce yayınlanır. Sonrasında ise bir sürü yeni müzik planım var. Britpop albümü mesela. Uzun süredir biriktirdiğim şarkılar var ve filmin tamamlanmasını bekliyordum. Şimdi nihayet hazırlar ve umarım insanlar da onları dinlemeye hazırdır.


