Rojin Kabaiş’e ne oldu? Baro Başkanı “ihmali” haykırdı: Kritik raporlar dosyada yok

Geçtiğimiz yıl, kaybolduktan 18 gün sonra Van Gölü sahilinde cansız bedenine ulaşılan Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin soruşturma devam ediyor. 10 aydır devam eden soruşturmada, Kabaiş’in ölümü aydınlatılamadı. Soruşturma kapsamında Adli Tıp’tan elde edilen yeni bulgulara göre, Rojin Kabaiş’in vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA tespit edilmiş ve Kabaiş’in ölümündeki suç şüphesi kuvvetlenmişti.

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Diyarbakır ve Van Barolarının Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin açıklamasının ardından kritik bir değerlendirme yaptı.Eren, sosyal medya hesabındna yaptığı paylaşımda, “Nizamettin Kabaiş’in Diyarbakır Adliyesi önünde kızı Rojin için yaptığı adalet ve destek çağrılarına sesiz kalmamıştık. Van Baromuzla birlikte bugüne kadar birçok konuda taleplerimizi gerek yazılı gerekse sözlü olarak soruşturma makamına ilettik. İlk aşamadaki eksiklik ve ihmallere karşın dosyaya sonradan görevlendirilen Cumhuriyet Savcısının maddi gerçeğin açığa çıkmasına yönelik çalışmalarının farkındayız.” ifadelerini kullandı.

İfadelerinin devamında “Bulaş riskini gidermek tabiki önemli ancak DNA örneklerinin Rojin’in bedeninin neresinden alındığı tespiti ilk günden beri bizler için daha önemli bir olguydu. Raporlarda bu konuda somut bir belirleme, dosyada buna dair bir tutanak maalesef bulunmamaktaydı” diyen Eren, “Israrlı taleplerimize ve geçen bunca zamana rağmen ilgili tutanak ve rapor halen dosyaya gönderilmemiştir“ sözlerini sarf etti.

Nahit Eren, “İhmal/kusur/kasıt” kılıf bulunamayacak kadar büyüktür. Söz konusu tutanak ve rapor dosyaya geldikten sonra bir bütün olarak İstanbul Adli Tıp 1.İhtisas Kurulunun daha önce hazırladığı raporunun değişeceğini biliyoruz.” söyleminde bulundu.

Diyarbakır ve Van Barosu tarafından geçtiğimiz gün yapılan ortak açıklamada, dosyaya uzun süre erişim sağlanamamasına neden olan gizlilik kararının kısmen aşıldığı fakat hala bazı kritik belgelerin soruşturma dosyasına dahil edilmediği bildirilmişti. Yapılan açıklamada, olayla ilgili iki farklı erkek şahsa ait DNA örneği tespit edildiği ama bu örneklerin maktulün vücudunun hangi bölgelerinden alındığı ve bulaş riskinin bertaraf edilip edilmediğine ilişkin hayati öneme sahip bilgilerin netleşmediği kaydedildi. Ayrıca, eksik tutanak ve raporların soruşturma seyrini doğrudan etkileyebileceğine vurgu yapıldı.

Barolar, Rojin’in ölümünün tüm yönleriyle aydınlatılması, sürecin şeffaf yürütülmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için etkin bir soruşturma yapılmasının önemine işaret ederek eksiklik ve ihmallerin giderilmesi noktasında ilgili kurumlarla temasların devam ettiğini ifade etti.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

"27.09.2024 tarihinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde bulunan KYK yurdundan akşam saatlerinde ayrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan ve 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması için Van Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyası tarafımızca titizlikle takip edilmektedir.

Dosyadaki kısıtlılık (gizlilik) kararı nedeniyle uzun bir süre dosyadaki delillere ulaşamamış isek de son süreçte dosyaya erişim konusundaki sorun kısmen aşılmıştır.

Son zamanlarda Rojin’in bedeni üzerinden “iki farklı erkek şahsa ait DNA örneğinin çıktığı” şeklinde kamuoyuna yansıyan haber içerikleri, yeni bir gelişmeymiş gibi algılanmaktadır. Oysa Soruşturma dosyasına sunulan ilk Adli Tıp Kurumu raporunda, maktul üzerinden alınan sürüntülerden 2 adet erkek cinsiyetine ait farklı DNA tiplemelerinin tespit edildiği bilgisi yer almaktaydı. Aynı raporda elde edilen bu farklı DNA tiplemeleri ile ilgili ön inceleme çalışmaları sonucu örneklerde şüpheli bir bulgunun tespit edilmediği, bulaş olma ihtimalinin bertaraf edilmesi gerektiği düşünülerek adli tıp kurumu yönünden bulaş riskinin bertaraf edildiği ancak maktulün bulunduğu yerden otopsi mahalline sevki sırasında meydana gelmiş olabilecek bulaş riskinin ilgili şahıslara ait biyolojik örnek ve kayıtların ellerinde olmaması nedeniyle tam olarak bertaraf edilmediği” belirtilmiş."

"İstanbul ATK 1. İhtisas Kurulu raporunda tespiti yapılan iki farklı erkek cinsiyetine ait DNA tiplemelerinin maktulün bedeninin neresinden elde edildiği konusunda bir bilgi yer almamaktadır. Oysa söz konusu belirleme bulaş riski ile şüphe veya şüpheliler ait olabilmesi açısından hayati öneme sahiptir.

İki farklı erkek cinsiyetine ait DNA örneklerinin maktulün vücudunun hangi bölgelerinden alındığının ve maktulün bulunduğu yerden otopsi mahalline sevki aşamasında yer alan görevlilerin tespiti ile Rojin’in naaşının bulunduğu gün kendilerinden alınacak biyolojik örneklerle DNA karşılaştırılmasının yaptırılarak bulaş riskinin giderilmesi yönündeki taleplerimizi soruşturma dosyasına sunmuştuk. Bu kapsamda bulaş ihtimali olabilecek tüm görevliler ile bulunduğu gün orada bulunan aile üyeleri ve diğer kişilerden alınan örneklerle DNA karşılaştırmaları bu süre zarfında tamamlanmış ve bulaş riski bu kişiler yönünden de bertaraf edilmiştir."

Rojin Kabaiş’in ölümünde dosyanın seyrini değiştirecek gelişme! Adli Tıp raporu ortaya çıkardı

"Soruşturma dosyası açısından önemli ve somut delil niteliğindeki DNA örneklerinin vücudun hangi bölgesinde alındığına dair tutanak ve raporlar, tüm taleplere rağmen maalesef ilgili kurum tarafından halen dosyaya gönderilmemiş ve soruşturma sürüncemede bırakılmıştır. Söz konusu bilgilerin yer aldığı tutanak ve ona bağlı düzenlenecek raporlar soruşturmanın seyrini doğrudan etkileyecek niteliktedir.

Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüyle ilgili olayın tüm yönleriyle aydınlatılmak, süreci tam bir şeffaflık içinde yürütmek ve maddi gerçeğin açığa çıkması için etkin bir soruşturma gerekliliğine daha önce defaatle vurgu yapılmıştır. Nitekim soruşturmanın hızlı ve verimli ilerleyebilmesi için bir Cumhuriyet Savcısının daha dosyaya görevlendirilmiş olduğu bilgisini kamuoyu ile paylaşmıştık."

Cinayet mi bir intihar mı? Adalet Bakanı'ndan Rojin Kabaiş açıklaması

"Soruşturmanın ilk zamanlarında yaşanan tüm eksiklik ve ihmallere karşın yeni görevlendirilen soruşturma savcısıyla, ihtiyaç duyulan her aşamada gerekli görüşmeler yapılmakta; dosyaya sunulan talepler, tamamlanması gereken eksiklikler ve ihtiyaç duyulan deliller konusunda karşılıklı değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Soruşturma dosyası açısından DNA örneklerine ilişkin tutanak ve raporların ilgili kurumca dosyaya gönderilmemesi gibi birçok kurum nezdinde benzer taleplerin istenilen şekilde giderilmemesi konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Gerek soruşturmanın ilk sürecinde gerekse sonraki aşamalarında ihmaller konusunda sorumlular hakkında gerekli hukuki süreçler başlatılacaktır.

Soruşturmanın her yönüyle aydınlatılması için süreci titizlik, kararlılık ve şeffaflıkla yürütmeye devam ettiğimizi / edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz."