Rus yüzücü yarışmada kayboldu… Boğaz’da muamma
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
İstanbul Boğazı’nda pazar günü düzenlenen 37’nci Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, Anadolu yakasında Kanlıca’da 10.04’ta başladı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen, 81 ülkeden 2 bin 820 sporcunun katıldığı yarış, 12.54’te Avrupa yakasında Kuruçeşme’de sona erdi. Yarışa katılan bütün sporcular, alkışlarla bitiş çizgisine ulaştı. Madalya töreni yapıldı. Yarışa katılan Rus yüzücü ve antrenör Nikolai Svechnikov’un (29) Kuruçeşme’de karaya çıkmadığı belirlendi. Bunun üzerine durum polis ve Sahil Güvenlik’e bildirildi.
ARAMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Yapılan incelemede Rus yüzücünün 23 Ağustos’ta İstanbul’a geldiği, Beyoğlu’ndaki AKKA Suites isimli otele yerleştiği ve yarışa yeşil bone giyerek katıldığı belirlendi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Polis ve Sahil Güvenlik ekipleri hem denizde hem de karada arama çalışmaları başlattı. Sahil Güvenlik ekipleri, başta yarışın gerçekleştiği Kanlıca- Kuruçeşme hattı olmak üzere Boğaz genelinde Rus sporcuya ulaşmak için çalışmalarını dün boyu sürdürdü. Olaya ilişkin Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nca resen soruşturma başlatıldı.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK), Rus yüzücü Nikolai Svechnikov’un kaybolmasına ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, yarışın en yüksek güvenlik standartları altında düzenlendiği, toplam 100 deniz aracının görev aldığı ve bunların 60’ının güvenlik botu olarak kullanıldığı belirtildi. Yarış bitiminde yapılan taramalarda sahada yüzücü kalmadığının raporlandığı, ilk anda üç sporcunun eksik göründüğü, kontrollerin ardından bu sayının bir kişiye düştüğü belirtildi.
ÇİPLİ BİLEKLİKTE GPS YOK
Öte yandan yarışma öncesi deniz girerken yüzücülere çipli bileklik takıldı. Ancak çipte GPS olmadığı için Rus yüzücü ve antrenör Nikolai Svechnikov’un, denizin içinde nerede olduğu tespit edilemiyor. Takılan CPS sadece yüzücünün suya girişini ve çıktığı anı tespit ediyor. Svechnikov’un kaybolmasına ilişkin ya boğulduğu ya da suya atladıktan sonra başka bir kıyıdan çıkıp çipli bilekliği denize attığı ihtimalleri üzerinde duruluyor.


