Rusya ve Çin endişeli: ABD dünyanın dengelerini değişterecek planı nasıl çalışacak? Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın “Altın Kubbe” adını verdiği, uzaya füzeler göndererek nükleer savunma alanı oluşturma projesi, Çin ve Rusya başta olmak üzere 'Küresel Güney' ülkelerinde büyük endişe yarattı.
Bu ülkeler, söz konusu planın yeni bir silahlanma yarışını tetiklediğini savunuyor. Çin ve Rusya projeyi “istikrarı temelden bozan” bir girişim olarak tanımlarken, Kuzey Kore “tarihteki en büyük silahlanma hamlesi” olarak tasvir etti. Ülkeler, ABD'nin projeden vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Trump ise bu savunma kalkanını görev süresi bitmeden kurmak istiyor. Uydu destekli bir sistemle hipersonik füzelere karşı ABD topraklarını korumayı hedefleyen bu plan, Çin ve Rusya'nın da uzaya füzeler yerleştirmesine neden olabilir.
ABD'NİN ASIL KORKUSUHipersonik füzeler ABD’nin güvenlik endişelerinin merkezinde yer alıyor. Saatte bin kilometer bölü saat hızlara çıkabilen bu füzeler, dakikalar içinde dünyanın bir ucundan diğer ucunu vurabiliyor.
Çin 2021’de dünya çevresini dolaşıp hedefini vuran bir hipersonik füze test etti. Rusya da 2018’de Batı Yakası’na yönelen bir füze animasyonu ile bu silahlarını tanıttı.
Başkan Putin, “Bu sistemlere karşı savunma yapmak tamamen imkânsız” dedi. Trump’ın öngördüğü savunma kalkanı bu füzeleri kalkış öncesi ya da atmosfer altı seyir sırasında vurmayı hedefliyor.
Ancak bu, tüm Rusya topraklarına yayılmış olası fırlatma noktalarını kapsayacak dev bir altyapı gerektiriyor.
Podvig, “Her fırlatma noktasına yakın olacak kadar çok sayıda önleyici sisteminizin olması gerek” diyor.
ABD’nin Altın Kubbe planı, yalnızca karasal sistemleri değil, binlerce uyduyu da içeriyor. Kongre raporuna göre yalnızca Kuzey Kore gibi daha küçük bir tehdide karşı bile binin üzerinde uzay tabanlı önleyici gerekecek.
Çin ve Rusya’ya karşı etkili olabilmesi için bu sayının on binlere ulaşması gerekebilir. Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan Tong Zhao, “Daha iyi korunan bir ABD, daha saldırgan adımlar atabilir” diyerek bu sistemin diğer ülkelerde anti-uydu ve karşı-uzay kapasitesini artırma riskine dikkat çekiyor.
Çin, 700’den fazla karasal nükleer başlık taşıyıcısına sahip ve bu sayı artıyor. Yeni denizaltılar, uzun menzilli balistik füzeler ve hava tabanlı sistemler de bu büyüyen nükleer cephaneliğin bir parçası.
SİLAHLANMA YARIŞI, ATEŞİ HARLIYORUzmanlara göre bu tür savunma projeleri, nükleer başlık taşıyabilen füzelerin çoğalmasına neden olabiliyor. BM Silahsızlanma Araştırmaları Enstitüsü’nden Pavel Podvig, “Bu savunma sistemi bir illüzyon yaratıyor. Kendinizi koruyabileceğinize inanıyorsunuz ama bu, ülkeleri yüzlerce yeni füze üretmeye itiyor. Sonuçta her iki dünya arasında en kötüsüne ulaşıyorsunuz” diyor.
Washington ise sistemin uzayı silahlandırdığı yönündeki suçlamaları reddediyor. ABD Uzay Kuvvetleri komutanı General Anthony Mastalir, Çin uydularının uzayda “it dalaşı manevraları” yaptığını belirterek Pekin’in çatışmalara hazırlandığını öne sürdü.


