Sahte E İmza çetesi çökertildi: Sosyal medya iddiaları boşa çıktı!
Haber7 sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
GİRİŞ 06.08.2025 17:39 GÜNCELLEME 06.08.2025 17:39
İlk Yorum Yapan Sen Ol
Facebook'ta Paylaş X'te PaylaşTürkiye’nin dijital kamu altyapısını hedef alan organize sahtecilik girişimi, devletin koordineli ve hızlı müdahalesiyle çökertildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda yürütülen sahte e-imza ve diploma soruşturmasında 199 şüpheli hakkında kamu davası açıldı, 37 kişi tutuklandı. Toplam 220 kişi hakkında adli işlem yapıldığı açıklandı.
Operasyonun ardından sosyal medyada birçok asılsız iddia dolaşıma sokuldu. İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), hem operasyonun ayrıntıları hem de bu iddialar hakkında süreçle ilgili bilgilendirme yaptı.
Gazi Üniversitesi Siber Olaylara Müdahale Ekibi ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 2024 Ağustos’unda kamu sistemlerine yönelik şüpheli girişimleri tespit etti. Soruşturmada sahte kimliklerle üretilmiş nitelikli elektronik sertifikalar (NES) üzerinden kamu sistemlerine yetkisiz erişim sağlandığı, 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi üretildiği ortaya çıktı. Bu belgelerin yalnızca ikisinin mesleki faaliyette kullanıldığı, diğerlerinin resmî işlemlere yansımadan fark edilip sistemden çıkarıldığı açıklandı.
Operasyonun ardından sosyal medyada “400 akademisyen sahte diplomayla atandı”, “ÖSYM puanları değiştirildi”, “Narkotik sistemine torbacı atandı” gibi asılsız iddialar paylaşıldı. Resmî açıklamalara göre, hiçbir akademisyen veya MEB öğretmeni soruşturmada yer almadı, ÖSYM ve Emniyet sistemlerinde dış müdahale veya puan değişikliği tespit edilmedi, Narkotik sistemine sahte e-imza ile erişim ise teknik olarak imkânsız. DMM bilgilendirmesinde, bu içeriklerin kamuoyunda güvensizlik yaratmayı hedefleyen dezenformasyon olduğunu vurguladı.
BTK, İçişleri, Adalet, Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları ile YÖK ve ÖSYM başta olmak üzere tüm ilgili kurumlar, sürecin başından itibaren tam koordinasyon içinde hareket etti. DMM’nin bilgilendirmesinde, operasyonun başarısının sosyal medyadaki manipülatif iddialarla gölgelenmek istendiği, soruşturmanın şeffaf ve koordineli bir şekilde yürütüldüğü ve kamuoyunun yalnızca resmî açıklamalara itibar etmesinin büyük önem taşıdığı vurgulandı.
SAHTE E-İMZA SÜRECİYLE İLGİLİ İDDİALAR VE GERÇEKLERİddia 1: “Türkiye genelinde yüzlerce sahte diploma üretilmiştir.”
Gerçek: Soruşturma kapsamında 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması
ve 108 sahte sürücü belgesi tespit edilmiştir. İddialarda belirtilen “yüzlerce
sahte diploma” ifadesi, doğru değildir. Süreç, ilgili kamu kurumlarının
koordinasyonuyla kontrol altına alınmıştır. Bu belgelerin -ikisi hariç- herhangi
bir mesleğin ifasında kullanıldığına dair bir tespit bulunmamaktadır.
İddia 2: “400 akademisyen usulsüz şekilde atanmıştır.”
Gerçek: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada şu ana kadar 220 kişi hakkında işlem yapılmış, 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır.
Ancak Türkiye’de görev yapan hiçbir akademisyen veya MEB öğretmeni bu
kişiler arasında değildir. DMM tarafından yapılan açıklamada, “400
akademisyen” iddiasının kamuoyunu yanıltma amacı taşıdığı vurgulanmıştır. Nitekim soruşturma makamları tarafından yapılan bilgilendirmede söz konusu iddiayı destekleyen herhangi bir resmi belge, atama kaydı ya da adli tespit bulunmadığı vurgulanmıştır.
İddia 3: “Çok sayıda kamu yöneticisi ve pek çok üniversite çalışanının
e‑imzaları kopyalanmıştır.”
Gerçek: Soruşturma kapsamında e-imzasının kopyalandığı tespit edilen toplam kişi sayısı 35'tir. Bu süreçte adli makamlar tarafından titiz bir araştırma yapılmış ve her bir iddia kapsamlı olarak incelenmiş; ilgili mekanizmalar işletilerek yapılan tüm illegal işlemler tespit edilmiştir. Diğer yandan sahte e-imzalarla oluşturulan belgeleri -iki kişi hariç- kimsenin herhangi bir mesleğin ifasında kullanmadığı öğrenilmiştir.
İddia 4: “Bazı üniversitelerde ve MEB sistemlerinde sahte diplomalar ve
akademik dereceler oluşturulmuştur.”
Gerçek: Kamu kurumları, dijital sistemlerine yönelik illegal girişimleri tespit edilmiş; bu müdahalenin sınırlı olduğu, resmî işlemlerde kullanılmalarına fırsat verilmeden fark edildiği ve akademik derece oluşturulmasının söz konusu olmadığı öğrenilmiştir.
İddia 5: “Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı
sistemine sahte e-imza ile girilerek uyuşturucu torbacısı ataması
yapılmıştır.”
Gerçek: Narkotik birimlerinin kullandığı sistemler, kapalı devre ve çok katmanlı güvenlik önlemleri ile korunmakta olup dış erişime tamamen kapalıdır. Bu birimlerde yapılan atamalar, merkezi insan kaynakları sistemlerinden bağımsız, çoklu onay mekanizmalarına bağlı olarak yürütülmektedir. Sahte eimzaların, bu tür sistemleri aşarak atama gibi yüksek güvenlik gerektiren işlemleri yapabilmesi teknik olarak mümkün değildir. Ayrıca yürütülen soruşturmada, bu yönde bir eylemin gerçekleştiğine dair herhangi bir delil ya da bulgu söz konusu değildir. İddianın, kamuoyunda tedirginlik yaratmaya yönelik manipülatif bir söylem olduğu değerlendirilmektedir.
İddia 6: “ÖSYM sistemine girilerek adayların puanları değiştirilmiştir.”
Gerçek: Bu iddia, hem Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) hem de Emniyet birimleri tarafından yapılan teknik denetimlerle açıkça yalanlanmıştır. ÖSYM’nin sınav ve sonuç sistemleri kapalı devre ve çok katmanlı güvenlik altyapısına sahiptir. Bu sistemlere yalnızca belirli IP aralıklarından, yetkilendirilmiş kullanıcılar erişim sağlayabilmektedir. Yürütülen kapsamlı incelemede, aday puanlarında herhangi bir dış müdahale, sahtecilik girişimi veya veri sızıntısı tespit edilmemiştir. Ayrıca, kamuoyunda dile getirilen “puanı değiştirilen aday” iddialarına yönelik herhangi bir resmi şikayet veya yargı süreci bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tür iddialar, sınav güvenliği konusunda kamuoyunda
güvensizlik oluşturmaya yönelik dezenformasyon faaliyetleri kapsamında
değerlendirilmektedir.
İddia 7: “Çete lideri olduğu belirtilen Ziya Kadiroğlu, evrakta sahtecilik
suçlarından kaydı olmasına rağmen kamu sistemlerine sahte diplomaları
kaydedebilmiştir.”
Gerçek: Ziya Kadiroğlu’nun kamu sistemlerine doğrudan erişerek sahte diploma kaydı yaptığına dair somut bir delil yoktur. Bununla birlikte Kadiroğlu’nun suç şebekesi ile birlikte suç işlediğinin devlet makamlarınca tespit edilmesi üzerine ivedilikle yasal süreç başlatılmıştır. Soruşturma kapsamında çeşitli illegal işlemlerin, sahte e-imza üretimi yoluyla üçüncü kişiler adına sistemlere erişim sağlanarak gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
İddia 8: “Devlet kurumları sürece geç ve yetersiz müdahale etmiştir.”
Gerçek: Bu iddia, soruşturma sürecinin gerçekleriyle örtüşmemektedir. Sahtecilik girişimlerine ilişkin ilk şüpheli girişim Ağustos 2024’te tespit edilmiş, ilgili kurumların koordinasyonuyla yürütülen adli soruşturma kapsamında ilk operasyon dalgası Ocak 2025, ikinci dalga operasyon Mayıs 2025’te gerçekleştirilmiştir.
İki aşamalı operasyon sonucunda toplam 220 şüpheli hakkında adli işlem yapılmış, 199 kişi hakkında kamu davası açılmış, 37 kişi tutuklanmış ve 150 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Ayrıca, adli sürece dahil edilen kişilere ait dijital materyaller detaylı şekilde incelenerek gereken tüm adımlar atılmıştır.
Siber güvenlik, iç denetim ve istihbarat kurumlarının eşgüdümüyle yürütülen bu operasyon, Türkiye’nin siber tehditlere karşı operasyonel refleksinin güçlü olduğunu ortaya koymaktadır. Süreç yalnızca adli bir soruşturma değil; aynı zamanda kamu kurumlarının bilgi güvenliği sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesini ve dijital dayanıklılık seviyesinin yükseltilmesini sağlayan bütüncül bir müdahaledir
İddia 9: “E‑Devlet üzerinden görünür şekilde sahte diplomalar sisteme
yüklenmiş; bu belgeler, atama ve noter işlemlerinde kullanılmıştır.”
Gerçek: Soruşturma kapsamında bazı sahte belgelerin dijital ortama yüklendiği tespit edilmiştir. Ancak bu belgelerin hiçbir kamu işlemi ya da resmi süreçte kullanılmadan fark edilip sistemden çıkarıldığı belirlenmiştir. Bu belgelerin noter işlemleri, kamu görevi atamaları veya diploma teyit süreçlerinde kullanıldığına dair herhangi bir resmi bulgu yoktur. Sisteme yüklenen belgeler, çoğunlukla farklı kişi bilgileri ve fotomontaj yöntemleriyle üretilmiş olup, teknik kontroller sayesinde geçerli işlem yapılmadan sistemden temizlenmiştir.
İddia 10: “Şüpheliler, not ortalaması yükseltme ve transkriptlerde
değişiklik gibi işlemler yaptırmıştır.”
Gerçek: Soruşturma kapsamında sınırlı sayıda not yükseltme ve transkript değişikliği
girişimi tespit edilmiştir. Ancak bu girişimlerin hepsi fark edilmiş ve gerekli işlemler tesis edilmiştir. Bazı yükseköğretim kurumlarında tespit edilen bu girişimlere, Yükseköğretim Kurulu ile eşgüdüm içinde yürütülen teknik denetimlerle müdahale edilmiş ve sorumlular hakkında işlem başlatılmıştır. İlgili işlemlerin hiçbirinin kamu görevlisi ataması, yüksek lisans başvurusu, denklik işlemi veya yurt dışı öğrenim başvurusu gibi süreçlerde geçerli belge olarak kullanılmadığı net bir şekilde belirlenmiştir.
Kübra Beyazoğlu Haber7.com - Muhabir

Editör Hakkında Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünden 2022 yılında mezun oldu. Eğitim hayatı boyunca tarih, kültür, sanat üzerine araştırmalar yaparak blog yazarlığı yaptı. Yerel basında birçok alanda görev alarak muhabirlik ve sunuculuk yaptı. Kariyer hayatına Kanal 7 Medya Grubu bünyesinde yer alan Haber7.com sitesinde devam etmektedir.
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
GÖNDER


