Saldıranlar serbest, biz Silivri deyiz
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınması ile başlayan İBB'ye yönelik operasyonların ikinci dalgasında, 30 Nisan'da, tutuklanan İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Ramazan Gülten soruşturma sürecine tepki gösterdi.
Üsküdar'daki kaçak yapıların yıkımı sırasında uğradığı saldırı ile akıllarda kalan Ramazan Gülten, saldırganlar tutuksuz yargılanırken kendilerinin cezaevinde olduğunu hatırlattı.
'SALDIRANLAR SERBEST, BİZ SİLİVRİ'DEYİZ'Cumhuriyet'ten Çağdaş Bayraktar'a konuşan Gülten, görevine başlamadan da bir meslek insanı olarak İstanbul’un en güzel alanlarının birileri tarafından işgal altına alındığını bildiğini belirterek, “Fakat göreve başladığımda o birilerinin nasıl İstanbul’un en güzel yerlerinde; meydan, park ve sahillerinde iş yaptıklarını gördüm. Hukuk çerçevesinde işlemlerimizi yürüttüğümüz ve mücadelemizde kararlı olduğumuz için tehditleri ciddiye almadım” dedi.

Üsküdar'da halk oylamasıyla belirlenen proje sınırlarına giren 11 adet kaçak yapıdan 9’unu yıktıklarını ve olayın son yıkımda yaşandığını ifade eden Gülten, şöyle konuştu:
"İfadelerine göre İBB çalışanları olarak bizler onları tahrik etmişiz. Yaklaşık beş kişilik İBB personelinin üzerine 20-25 kişi geldiler ve doğrudan bana saldırdılar. Gördüğüm, bilinçli ve öldürmeye kadar gidebilecek saldırıydı. Şikayetçi oldum ve kamu davası açıldı.
"Soruşturma makamının elinde sadece bizim verdiğimiz görüntüler olduğu, başka bir güvenlik kamerası MOBESE görüntüsü olmadığı ya da bulunamadığı için bizim teslim ettiğimiz görüntüler üzerinden çözümleme yapılmaya çalışılıyor."
"Bu ayın sonunda olayın üzerinden iki yıl geçmiş olacak. Bir kamu görevlisine görevini yaptırmayan ve linç etmek üzere saldıranlardan hiçbiri tutuklu değil ama ben İstanbul’a hizmet ettiğim için Silivri’deyim.”
"İSTANBUL BİR AVUÇ KİŞİNİN ÇIKARINA TESLİM OLMASIN"Gürkan Akgün’den devraldığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı görevin ne yaptıklarını anlatan Gülten, kentin yoksul mahallelerinde, mahalle sakinleri ile birlikte katılımcı planlama anlayışıyla; kentin çamurunu çekmiş, emeğiyle bu kenti var etmiş emekçilerle bir araya gelerek imar sorunlarını çözdüklerini söyledi.
Gülten, “Örneğin Avcılar Yeşilkent’te on yıldır hep söz verilip unutulmuş olan planları yaptık. İBB Meclisi’nde onaylandı, son durumda ise insanların tapularına kavuşabilmeleri için imar uygulamasını yine onlara danışarak yapıyorduk. Kentin depreme karşı daha dirençli olması, dayanıksız yapıların yenilenebilmesi için çatı arası piyeslerinin bağımsız birim olarak düzenlenebilmesi için hazırladığımız plan notu da İBB Meclisi’nde onaylandı” dedi. İstanbul’un daha sağlıklı bir kent olması ve bir avuç kişinin çıkarına teslim olmaması için bir ekip olarak mücadele ettiklerinin altını çizen Gülten, “Birileri bunlardan rahatsız olmuş olabilir, biz İstanbul halkının rahatı için çalışıyorduk” ifadelerini kullandı.
'OMUZ VERMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM'Meslek hayatı boyunca birkaç yerel yönetimde çalıştığını ve 31 Mart seçimlerinde ve takip eden 23 Haziran seçiminde Çanakkale Kepez Belediyesi’nde İmar ve Şehircilik Müdürü olarak görev yaptığını belirten Gülten, İBB’ye gelme sürecini şu sözlerle anlattı: “Beylikdüzü Belediyesi’nde Ekrem Başkan ile birlikte çalışmış üniversite yıllarından tanıdığım meslektaşlarım, dostlarımla sürekli haberleşiyorduk. 23 Haziran sonrasında gelip, omuz vermek istediğimi söyledim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başladıktan sonra İmar Müdürlüğü görevini üstlendim. 2024 Seçimlerinden sonra ise sevgili Gürkan Akgün’ün Genel Sekreter Yardımcısı olmasıyla onun yerine İmar ve Şehircilik Daire Başkanı olarak atandım.”


