Satır aralarında saklı İstanbul
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Bahriye Çeri’nin kaleme aldığı ‘İstanbul Edebiyat Haritası’ İstanbul’un edebiyatla yoğrulmuş belleğini yazarlar üzerinden takip ediyor. Yüzlerce adrese dayanan kapsamlı bir araştırmanın ürünü olan kitapta şairlerin yaşadığı apartmanlar, romancıların çocukluk evleri, unutulmuş mektuplarda geçen sokaklar bir araya geliyor. Behçet Necatigil’in Beşiktaş’ı, Can Yücel’in Kuzguncuk’u... Kitapta geçen semtler ve bu semtlerin sakinleri olan yazarların hikâyelerinden bir kısmını sayfalarımıza taşıdık.
Kadıköy
İlham kaynağı
İstanbul’un içinde kendi kimliğini kurmuş, pek çok yazar için hem yaşam hem ilham alanı olmuş bir semt. Ahmet Kutsi Tecer, Moda’daki Seber Apartmanı’nda yaşadı. Galatasaray Lisesi’ndeki mesai arkadaşlarına evini haritayla tarif edecek kadar bu sokakla özdeşleşmişti. Nâzım Hikmet’in çocukluk ve ilkgençlik yılları yine bu sokaklarda geçti. Suat Derviş’se Moda’da, Bizans’tan kalma bir manastırın üzerine kurulmuş gösterişli bir konakta büyüdü.
Kuzguncuk
Boğaz’ın kıyısında
Cami, kilise ve sinagogun yan yana yükseldiği Kuzguncuk, hem mimarisiyle hem atmosferiyle pek çok edebiyatçının yolunun düştüğü bir semt oldu. Can Yücel önce meyhaneleriyle tanıdığı bu semte yerleşti; ‘Kuzguncuk’ta yeşil bir dal buldum’ dediği dizelerini burada yazdı. Ahmet Hamdi Tanpınar’sa Fethipaşa Korusu’ndaki köşkte düzenlenen edebiyat toplantılarının müdavimlerindendi. İsmail Hami Danişment’in eşiyle yaşadığı köşk, 1930’lardan itibaren dönemin önemli yazarlarını bir araya getiren özel bir edebiyat çevresine dönüştü.
Üsküdar
Sözün ve sükûnetin adresi
Yüzyıllar boyunca hem bir geçiş noktası hem de derin düşüncenin, sükûnetin ve edebiyatın mekânı oldu. Sahilleri, bahçeleri, tekkeleri ve camileriyle pek çok şairi kendine çekti. Mehmet Akif Ersoy Boğaz’ın bu yakasıyla erken yaşta tanıştı. Beylerbeyi’nde, Çengelköy’de, Havuzbaşı’nda farklı evlerde yaşadı; yazılarını burada yazdı, dost meclislerine katıldı. Akif’i Üsküdar’a bağlayan yalnızca manzarası değildi, Ömer Ferid Kam gibi dostları ve Efgani Dergâhı’nın sohbetleri de bu bağın bir parçasıydı.
Bakırköy
Şairler, yazarlar, gazeteciler...
Hem edebiyatın hem gazeteciliğin belleğinde özel bir yer tutuyor. Serveti Fünun şairi Cenap Şahabeddin yıllarca Bakırköy’de yaşadı, burada toprağa verildi. Bakırköy’ün bir semti olan Basınköy’se adını burada yaşayan gazeteci ve yazar yoğunluğundan alır. Çetin Altan, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Ahmet Altan, Ayhan Hünalp gibi isimler aynı sitede, aynı sokaklarda yaşamıştır. Sitelerin isimleri dahi edebiyatçılardan alınmıştır. Karikatürist Sezgin Burak’ın ‘Tarkan’ı, Abdullah Turan’ın ‘Kara Murat’ı, Faruk Geç’in resimli romanları bu mahallede çizilmiştir.
Beşiktaş
Her sokak şiire çıkıyor
Behçet Necatigil doğumundan ölümüne kadar Beşiktaş’ta yaşadı; bu köklü semt onun hayatının ve şiirinin ayrılmaz bir parçası oldu. İlk yıllarını bugünkü Enis Akaygen Sokak’taki evde geçirdi, 1964’ten itibaren Nüzhetiye Caddesi’ndeki Deniz Apartmanı’na taşındı; hayatının son günlerine kadar burada, 23 numaralı dairede yaşadı. Bugün apartmanın girişinde, şairin adının olduğu bir plaket var. Edip Cansever’in de yolu Beşiktaş’tan geçti. Enis Batur’a yazdığı bir mektuptan, Bebek Yokuşu’nda, İnşirah Sokak’ta ve Etiler’de yaşadığı biliniyor.
Beyoğlu
Edebiyatın kalbi
Sakinlerinden biri de Abdülhak Hâmid Tarhan’dı. Mektep Sokak’taki evi, onun hem yalnızlıkla hem de Beyoğlu’yla kurduğu özel bağın izlerini taşır. Halide Edib Adıvar da hayatının bir dönemini Beyoğlu’nda geçirdi. Eşi Salih Zeki Bey’le birlikte, o yıllarda İstiklal Caddesi’nin Taksim ucundaki Rasathane-i Amire’nin üst katına yerleştiler. Halide Edib’in ‘Mor Salkımlı Ev’ otobiyografisinde geniş yer verdiği bu ev, onun hem anneliğe hem yazıya dair deneyimlerinin tanığıydı.
Suriçi-Fatih
Kadim bölgenin sakinleri
Yüzyıllar boyunca İstanbul’un yalnızca merkezi değil, aynı zamanda edebiyatın da kaynağı oldu. Bu kadim bölge, farklı dönemlerden birçok önemli isme de ev sahipliği yaptı. Muallim Naci, Kıztaşı’nda doğdu; ‘Ömer’in Çocukluğu’nda bu mahalleyi, çocukluk anılarıyla birlikte İstanbul’un ilk edebi yüzlerinden biri olarak anlattı. Ondan yıllar sonra Oktay Akbal yine Suriçi sınırlarında, Fatih’teki aile evinde ‘Garipler Sokağı’nı kaleme aldı.
Turgut Uyar’sa çocukluğunu Edirnekapı’da, Vaiz Sokağı’ndaki lojmanda geçirdi. Bu sokak, yıllar sonra dizelerinde ‘Vaiz Sokağı Numara 70’ olarak geri döndü.
Şişli
Bir semt, bir bellek
Geniş caddeleri, apartmanları ve ‘alafranga’ yaşamıyla Şişli, edebiyatımızda modernleşmenin ve değişimin simgesi oldu. Behçet Kemal Çağlar, Harbiye’deki Uzun Güzel Apartmanı’nda yaşadı, bu apartmana şiir bile yazdı. Mehmet Rauf‘sa çok sevdiği Halaskârgazi Caddesi’ndeki evinde yaşamını yitirdi. Rıfat Ilgaz ve eşinin Şişli’deki komşuları arasında Suat Derviş, Neriman Hikmet ve Nuri İyem gibi isimler vardı.
Adalar
Bir zamanlar...
Edebiyatçılar için yıllar boyunca hem bir yaşam alanı hem de
bir ilham kaynağıydı Adalar. Refah Şehitleri Caddesi’ndeki mozaik sıvalı ev de bu yerlerden biriydi. Zeyyat Selimoğlu’nun hayatının son yıllarını geçirdiği bu evde yıllar sonra Orhan Pamuk dört yıl boyunca kiracı olarak yaşadı. Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Yahya Kemal de bir dönem Büyükada’da aynı köşkü paylaştı. Yahya Kemal adada farklı adreslerde yaşamını sürdürdü; şiirlerinde Büyükada’yı bir mekândan çok, düşsel bir atmosfer olarak işledi.
Yeşilköy
Sessizliğin semti
Yeşilköy edebiyatımızda en çok Halid Ziya Uşaklıgil’le anılır. Burada bir ev yaptıran yazar, sade ve bol güneşli köşkünü, Berlin’den ağaç katalogları getirterek hayalindeki bahçeyle tamamlamaya çalıştı. Evi artık yerinde olmasa da, anılarında ayrıntılı biçimde yaşattı. Refik Halid Karay da yıllar boyunca Yeşilköy’de, Evrenos Caddesi 29 numarada oturdu. Semtin sakinliği, iki yazarın da yazılarını şekillendiren atmosferin bir parçası haline gelir.


