Savcı, Şeyma nın ölümüne intihar değil, cinayet dedi
Dha sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Şeyma Gökçe, 15 Mart günü saat 19.30 sıralarında Etimesgut ilçesi Şehit Osman Avcı Mahallesi 58'inci Sokak'ta sevgilisi Hüseyin Uyucu ile yaşadığı binanın 14'üncü katındaki evde pencereden düştü. Ağır yaralanan Gökçe, çağrılan ambulansla Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan Şeyma Gökçe, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Evde bulunan Hüseyin Uyucu'nun içeride uyuduğu iddia edilirken, polis eve çilingirle girdi. Gözaltına alınan Uyucu, ilk ifadesinde Şeyma Gökçe ile sabah tartıştıklarını, ilaç kullandığını, aldığı ilacın etkisiyle uyuduğunu, polis eve girince durumu öğrendiğini öne sürdü. Uyucu, çıkarıldığı mahkemede 'Kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İlgili Haber 14'üncü kattan düşerek ölen Şeyma'nın 'Hayat güzel' mesajı ortaya çıktı

POLİS, KIRIK CAM VE MOBİLYALARLA KARŞILAŞTI
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Mart'ta Etimesgut ilçesindeki Demirel Blokları’nda yaşanan ölüm olayıyla ilgili soruşturmasını tamamladı. Hazırlanan iddianameye göre, 14’üncü kattan düşerek ağır yaralanan Şeyma Gökçe, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Polis ekipleri, Şeyma Gökçe’nin düştüğü belirlenen daireye çilingir yardımıyla girerken, koridorda dağınık şekilde bırakılmış eşyalar, katlanmış halı, kırık cam ve mobilyalarla karşılaştı. Gökçe'nin erkek arkadaşı Hüseyin Uyucu ise yatak odasında uyurken bulundu.

'KAHVALTI SIRASINDA TARTIŞTIK'
Şüpheli Uyucu, ifadesinde, Gökçe’yle Bilkent Gaziler Fizik Tedavi Hastanesi’nde tanıştıklarını ve zamanla sevgili olduklarını belirtti. Ankara'ya taşındıktan sonra birlikte yaşamaya başladıklarını anlatan Uyucu, "Sevgili olduktan sonra bana 'küçük yaşta cinsel tacize uğradığını’, bu yüzden psikolojisinin bozulduğunu, birkaç sefer intihara teşebbüs ettiğini, evden kaçtığını, ölmek istediğini anlatmıştı" dedi.
İlgili Haber 14'üncü kattan düşen Şeyma öldü; sevgilisi tutuklandı
Olaydan önce aralarında bir tartışma olmadığını savunan Uyucu, o gün kahvaltı sırasında kıskançlık nedeniyle çıkan gerginliğin büyüdüğünü öne sürerek, "Birdenbire benim eski ilişkilerimi ve hastanede olan kıskançlıklarını anlatmaya başladı. Ben kendisine böyle yapmaması gerektiğini, evleneceğimizi söylediğim halde yatak odasına giderek dolabı hızlı bir şekilde çekince dolabın aynası kırıldı" iddiasında bulundu.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
Olayın devamına ilişkin sanık Uyucu, "O sırada protezim takılı değildi ve tek bacak haldeydim. Kendisine sarılıp zarar vermemesi için sakinleştirmeye çalışsam da tek bacak olduğum için gücüm yetmedi. Kendisinden protezimi ve silikonu vermesini istedim ancak aynı şekilde salona giderek yere bardak fırlatıyordu. Yanıma gelerek silikonu bana verdi ve protezimi taktım. Kendisini sakinleştirmeye çalıştım ve cam kırıklarından zarar görmemesi için terlik giymesini istedim. Bir süre terliği giymedi. Ayaklarının altı cam kırıklarından dolayı kesilmişti. Gün içinde ağrılarım nedeniyle reçeteli olan haplarımdan toplamda ayrı ayrı 6 adet içtim ve uyuyakaldım. O esnada Şeyma da benimle birlikte yataktaydı. Şeyma’nın üzerinde bana ait bordo renkli tişört ve kendisine ait pembe renkli eşofmanı vardı. Aynı gün saat 19.50 sıralarında polisler evime girmişler ve bana ‘kız arkadaşın nerede’ diye sorduklarında ben de kendilerine 'evde ağabey' diye cevap verdim. İkametime polisler ile baktığımda ikametimin tertemiz olduğunu, Şeyma’nın valiz, hurçlar ve poşetlerinin kapı önünde olduğunu gördüm. Polisler o sırada bana Şeyma ile ilgili sorular sordular. Kötü bir şey olduğunu anladım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kendisiyle aramız çok iyiydi, kendisini seviyordum ve evlilik planları yapıyorduk" ifadelerini kullandı.
‘KIZIMI UYUŞTURUCUYA HÜSEYİN ALIŞTIRMIŞTIR’
Gökçe’nin annesi Günnur Ç. ise şikayetçi sıfatıyla verdiği ifadesinde kızının intihar ettiğine inanmadığını dile getirdi. Kızının zaman zaman Uyucu’dan şiddet gördüğünü anlattığını belirten Günnur Ç., “Şeyma yine son zamanlarda Hüseyin’in kendisini takip ettiğini, telefonuna program yüklediğini, Hüseyin’in kendisine baskılar yaptığını bana söylemişti. Bu hususa ilişkin bana mesaj da atmıştı. Kızım uyuşturucu madde kullanmazdı. Ancak kızımla ilgili gelen adli tıp raporunda uyuşturucu kullandığını daha sonradan adli makamlardan öğrendim. Kızımı uyuşturucuya Hüseyin Uyucu alıştırmıştır. Ben kızımın intihar ettiğini düşünmüyorum" dedi.
Tanık olarak ifadesi alınan komşu E.A.H. ise olay günü karşı daireden tartışma sesleri geldiğini, ardından yüksek bir düşme sesine benzer bir ses duyduğunu kaydetti.
'UYUŞTURUCU MADDE VEREREK DİRENCİNİ DÜŞÜRMÜŞ'
İddianamede, olay yerine gelen polislerin daire kapısını yaklaşık 45 dakika çalmasına rağmen açılmaması üzerine çilingir yardımıyla içeri girdikleri aktarıldı. Uyucu’nun yatakta bulunduğu, polislerin sorularına çelişkili ve tutarsız cevaplar verdiği belirtildi. Evde boğuşma izlerine, cam kırıklarına ve kan lekelerine rastlandığı kaydedilen iddianamede, Uyucu’nun cam kırıklarının Gökçe’nin sinir krizi sırasında meydana geldiği iddiasının, otopsi raporuyla örtüşmediği ifade edildi. Raporda, maktulün el ve kolunda herhangi bir kesi izine rastlanmadığı vurgulandı. Uyuşturucu madde vererek Gökçe’nin direncini düşürdüğü ve onu yaklaşık 40 metre yükseklikten mutfak camından attığı iddia edilen Hüseyin Uyucu hakkında, ‘Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiyi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.


