Şehit güvenlik korucularının ailelerinden Terörsüz Türkiye sürecine destek

Terörle mücadelede şehit olan güvenlik korucularının aileleri, 'Terörsüz Türkiye' sürecini desteklediklerini belirtti. 1994 yılında Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı İkiyaka köyünde PKK'lı teröristlerce girilen çatışmada şehit olan güvenlik korucusu Azizhan Keskin ile 1997'de Şemdinli ilçesine bağlı Örencik köyü yakınlarında şehit düşen Mahmut Öveç'in aileleri, sürece ilişkin DHA'ya konuştu.

(Fotoğraf: Sami Keskin)

'ARTIK ÇOCUKLAR BABASIZ BÜYÜMESİN'

Azizhan Keskin’in oğlu Yüksekova Şehit Aileleri ve Gaziler Dayanışma Derneği Başkanı Sami Keskin, PKK'nın İkiyaka köyündeki ilk saldırısının 1989'da gerçekleştiğini ve bu saldırıda 28 sivilin şehit olduğunu söyledi. Keskin, "Daha sonraki saldırılarla birlikte köyümüzdeki şehit sayısı 50'yi buldu. Güvenlik korucusu olan babam da 1994 yılında teröristlerle girilen çatışmada şehit düştü. Başka şehit vermek istemiyoruz. Artık çocuklar babasız büyümesin. Ben bir şehit oğluyum, babamı çok seviyordum. Devletimi babamdan daha çok seviyorum. Özellikle şehit ailelerimizin incinmesini istemiyoruz. Bu noktada bu sürecin hassasiyete gittiğini görüyorum. Bu topraklarda yıllarca süren çatışmalarda binlerce şehit verdik, binlerce çocuk yetim büyüdü. Bu topraklarda terör ibaresi kalmasın diye şehitlerimiz vatanları için canlarını feda etti. Türk dünyasının bilge lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve Cumhurbaşkanımızın iradesiyle yürütülen 'Terörsüz Türkiye' sürecini ben de bir şehit oğlu olarak tüm kalbimle destekliyorum. Başka çocuklar babası kalmasın istiyorum" dedi.

(Fotoğraf: Adnan Öveç)

'SÜRECİN ÇOK HAYIRLI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM'

Mahmut Öveç'in oğlu MÜSİAD Hakkari İl Başkanı Adnan Öveç ise "Yurt içi ve yurt dışından ilçemize gelenler, doğanın güzelliklerine ve buradaki dağlara hayran kalıyor. Ama fark etmedikleri bir nokta var. Bu memlekette dağları sevmeyen insanlar var. Niye biliyor musunuz? Bu dağlarda insanlar sadece kanı ve gözyaşı hatırlıyorlar. Bizim bunları unutmamız lazım. Unutabilecek noktada bütüncül sahiplenici olmamızla olur. 'Terörsüz Türkiye' çağrısı, ekim ayından itibaren atılan çok ciddi bir adımdı. Türkiye'nin geleceğini, Türkiye'nin kaderini değiştirecek en büyük adımın bu olduğunu düşünüyorum. Yapılan silah bırakma ciddi bir hareket ve ciddi bir karşılık gördü. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı yerinde bir çağrıydı. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, 'her insan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, bir vatandaş bir cihana bedeldir.' Bizim bu cihanda kaybedeceğimiz hiçbir vatandaşımız yoktur. O yüzden kapsayıcı, bütüncül bir yaklaşımla ben bu sürecin çok yerinde, çok hayırlı olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

'DEVLET ÇOK SAMİMİ VE İÇTEN YAKLAŞIYOR'

PKK'nın ilk saldırısını 1984'te Siirt'in Eruh ilçesi ile Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde gerçekleştirdiğini belirten Öveç, "O dönemde terörle mücadelede yanlış politikalar olmasaydı, farklı bir noktaya gelinecekti. 'Terörsüz Türkiye' süreci sadece bir hareket değil, aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Devlet bu noktada çok samimi ve içten yaklaşıyor. Bizim de bu içtenliği ve samimiyeti sahiplenmemiz lazım. Bu süreci bütün herkesin sahiplenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben de hem bir şehit çocuğu hem de bir sivil toplum örgütü temsilcisi olarak bu süreci destekliyorum" dedi.