Selahattin Yılmaz: Bu bana karşı bir komplo
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
“İtirafçı Aktaş’ı öldürün emri” verilmiş.
Kim diyor?
Sabah gazetesi.
İmamoğlu soruşturması kapsamında Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, Sabah’ın iddiasına göre, ülkücü kabadayılardan Selahattin Yılmaz’a Aziz İhsan Aktaş’ı öldürme emri vermiş.
Nasıl vermiş?
Avukatlar aracılığıyla…
Avukatlar belli mi?
Sabah’tan öğreniyoruz ki “Çetenin sır avukatı aranıyor”muş.
Keleş ile görüşen 55 avukattan biri olabilirmiş.
Soytekin’in avukatları ziyaret etmiş
Selahattin Yılmaz, AK Partili avukatlar Cem Duman ve Selma Ilık’ın da aralarında olduğu sözde suikast örgütü gözaltına alınırken, akşamında Keleş’ten “Kumpas mı kuruluyor?” diye düşündüren bir açıklama geldi.
Keleş’in açıklamasına göre İBB soruşturmasında etkin pişmanlıktan yararlanan müteahhit Adem Soytekin’in avukatı Recep Seyhan, 23 Temmuz’da cezaevini ziyaret etmiş.
Keleş’e “Günah keçisi seçildin” demiş.
Soytekin’in iddialarını doğrulayacak şekilde beyanda bulunur, kendilerine yüklü ir ödeme yaparsa tahliye olabilirmiş. Hiç merak etmesinmiş; avukatlık ücretini Soytekin karşılayacakmış. Ama söylenenleri yapmazsa oğlu, kardeşi ve yeğeni içeride kalırmış.
Keleş, teklifi reddettiğini anlatıyor.
İkinci ziyaret, 5 Ağustos gecesi saat 23 sularında gerçekleşmiş.
Seyhan, “Selahattin Yılmaz’ı azmettirmişsiniz Aziz İhsan Aktaş’ı vurdurmak için” demiş.
Keleş, şaşırmış.
“Ne Selahattin diye birini tanıyorum ne de Aziz İhsan Aktaş’ı” demiş.
Görüşmeyi sonlandırıp kabinden ayrılmış.
Seyhan’ın yanında Soytekin’in diğer avukatı varmış.
O, kabine girmeyip dışarıda beklemiş.
Tedirgin görünüyormuş.
Avukatın adı, Hamza Uçan.
Ağırlıklı İBDA/C davalarına bakıyor.
Örgüt lideri Salih Mirzabeyoğlu’nun damadı.
11 gün sonra operasyon
Keleş’in 5 Ağustos gecesi Kandıra F Tipi Cezaevi’nin görüşme kabininde Seyhan’dan duyduğu suikast iddiası 16 Ağustos’ta ‘Selahattin Yılmaz Operasyonu’na dönüştü.
Soytekin’in avukatları operasyonu nasıl oldu da önceden haber alabildi?
Savcılıktan bilgi mi sızdırıyorlar?
Edindikleri istihbaratla borsa mı kuruyorlar?
Çakıcı’nın yakın dostu
Gözaltına alınan Yılmaz, ‘kaldırım mafyası’ değil.
Alemde adı sanı olan kabadayılardan…
2010-2019 yılları arasında suç örgütü liderliği iddiasıyla dokuz yıl yattı.
Ankara’da yaşıyor.
Trabzonlu.
MHP’li ve ülkücü.
Alaattin Çakıcı’nın yakın dostu.
Çakıcı ile birlikte Bahçeli’yi ziyaret etti.
‘Terörsüz Türkiye’yi eleştiren Cübbeli Ahmet’i sürece birlikte ikna ettiler.
Oğlu ‘Alperen Göktuğ’ ile birlikte Beştepe’nin önünde bozkurt işareti yaparak hatıra fotoğrafı çektiren Yılmaz, Cumhur İttifakı varken operasyon yiyeceğini hiç aklına getirmemiştir. Bu şaşkınlığı ifade tutanaklarına da yansıyor.
Aktaş, şikayet etmiş
Anlıyoruz ki bu soruşturma Aktaş’ın şikayeti üzerine başlamış.
Yılmaz, İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde alınan ifadesinde, suikast düzenleyeceği iddia edilen Aktaş’ı tanımadığını savunarak, şöyle diyor:
“Aktaş’ı tanımam. Adını ilk kez ifadem sırasında duydum. Ne yüz yüze ne telefonla ne aracılarla görüştüm. Ne iş yaptığını, kim olduğunu bilmem. Benim hakkımda neden böyle bir ifade verdiğini bilmem. Ben devletine, milletine, hükümete gönülden bağlı bir insan olarak, böyle bir katkı sağlayan (Aktaş’ın CHP’li belediyeler hakkındaki ifadelerini kastediyor) insana değil zarar verme, önünde siper olurum. Oğlumun ciddi sağlık sorunları vardır. Böyle bir olaya oğlumu sokmam mümkün değildir. Aktaş’ın çevresindekiler adımı kullanarak, onu farklı yönlendirmiştir. Aziz Bey’e bunları anlatanları benimle yüzleştirilmesi gerekmektedir. Bu beyanların bana karşı düzenlenmiş bir komplo olduğunu veya Aziz Bey’e farklı bir kumpas kurulduğunu düşünüyorum.”
Mesajda adı geçiyor
Yılmaz’ın telefonu inceleniyor.
Avukat Cem Duman ve Semra Ilık’ın yazışmasına ait bir ekran görüntüsü çıkıyor. Yılmaz da “Bahsedilen konuların ne olduğunu bilmiyorum, bana neden attığını hatırlamıyorum” diyor.
Mehmet Tuğlu ile yazışmasında “Opet Aziz İhsan Aktaş” diye bir ifade geçiyor.
Yılmaz:
“Evimin yanındaki, 20 yıldır yakıt aldığım OPET istasyonunun satıldığını öğrendik. Almak için birkaç kez düşündük. Tuğlu, mesaj atarak, Aktaş’ın istasyonu aldığını söylemiş olabilir. Merak edip sormuş olabilirim. Hayatımın hiçbir noktasında Aktaş’la husumet yaşamadım, yaşamayacağımı garanti ederim.”
İfadenin başında Aktaş’ın adını duymadığını anlatan Yılmaz’ın mesaj okunduktan sonra, akaryakıt istasyonundan ötürü işadamını bildiğini kabul etmesi dikkat çekiyor.
Bu da çelişki kuşku uyandırıyor haliyle.
‘Tanışmak isterim, teşekkür ederim’
Yılmaz, CHP’li belediyelere yönelik operasyonlara ‘katkılarından’ ötürü Aktaş ile tanışmak istediğini belirterek, şöyle devam ediyor:
“Aktaş, belediye operasyonunda devlete, hükümete ve Cumhur İttifakı’na yardımcı olduğu için teşekkür edip saygı duyuyorum. Her türlü yanındayım. Benden dolayı (ona) dünyadaki saç tanesi kadar zarar gelmeyeceğini garanti edip söz veriyorum. Kendisini tanımak istiyorum. Olur da yapabileceğim bir şey varsa sonuna kadar yanında olurum. Ben ülkesini seven, devlet terbiyesiyle yetişmiş bir insan olarak Aktaş’a zarar vermem söz konusu olamaz.”
Yılmaz’ın avukatı da “İBB yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla ilgili yapılmış ve yapılacak tüm operasyonlara gölge düşürmek ve itibarsızlaştırmak amaçlanmaktadır” diyor.
Yılmaz ile avukatlar Duman ve Ilık, ‘suç örgütü kurmak, tehdit ve yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlamak’ iddiasıyla, altı kişi ise örgüt üyeliği ve tehditten tutuklandı.
Sevk yazısında Aktaş’a yönelik eylemden söz edilmiyor.
Suikast iddiası?
O, yalnızca Sabah gazetesinde kaldı.
Suikaste azmettirdiği ileri sürülen Keleş, şüpheliler içinde bile değil.
“Bu ne menem bir suikast hazırlığı!” diyeceksiniz.
Çok haklısınız.
MHP-Çağlayan hattı
Yılmaz’ın tutuklanması Bahçeli’yi rahatsız etmiş olmalı.
Çünkü Yılmaz’ın siyasi kimliği, Bahçeli ile hukuku sır değil.
Sedat Peker’in Türkiye’ye dönmesi konuşulurken…
MHP’li yetkililer Peker’le dostluklarını gururla gösterirken…
Bir başka ülkücü kabadayı tutuklanıyor.
CHP lideri Özel, operasyonu MHP’ye mesaj olarak görüyor.
Bahçeli, geçen “Türkiye’nin ağırlaşan, belediyeler başta olmak üzere pek alana yayılan ve yoğunlaşan hukuki davalardan süratle kurtulması, süregelen soruşturma ve kovuşturmaların bir an evvel tamamlanması” çağrısı yapmıştı.
Ayrıca MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın Twitter’da yargısal süreçlere dair yaptığı eleştirel paylaşımların İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yönelik olduğu ifade ediliyor.
MHP’nin Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın tahliye edilmesini istediği, ancak sonuç alamadıkları konuşuluyor.
Diğer taraftan, İBB soruşturmalarına destek veren bazı gazeteciler MHP’li avukatları İBB borsası kurmakla suçluyor.
MHP ile Çağlayan arasında soğuk rüzgarların estiği iddia ediliyor.
Bahçeli’nin, uğruna bütün siyasi hayatını riske attığı ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ile, kitlesiyle karşı karşıya gelme pahasına TBMM’deki komisyona katılmayı kabul eden CHP’ye yönelik operasyonları aynı anda sürdürmek imkansızlaşıyor.


