Sevdiğiniz renk zekanızı ele veriyor! Yüzlerce kişi incelendi, bu rengi sevenler yüksek IQ lu çıktı Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Günlük hayatımızda farkında olmadan yaptığımız küçük tercihler, aslında kim olduğumuza dair çok şey söylüyor olabilir.
Psikoloji bilimi, bu tür “önemsiz” görünen detayların, kişiliğimizin ve zihinsel yapımızın derinliklerine dair şaşırtıcı ipuçları barındırdığını ortaya koyuyor. Bunlardan biri de renk tercihlerimiz.
Güney Koreli araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir çalışma, renk tercihleri ile zekâ arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydu. 20 ila 60 yaş arası yaklaşık 900 katılımcının yer aldığı araştırmada, bireylerin önce IQ testleri uygulandı, ardından en sevdikleri renk soruldu. Sonuçlar ise oldukça dikkat çekiciydi.
Araştırmaya göre, yüksek IQ seviyesine sahip bireyler mavi tonlarına yönelme eğiliminde. Bu tercihin rastlantı olmadığı, istatistiksel olarak anlamlı bir eğilim olduğu belirtildi. Ayrıca mavi rengi seçen bireylerin, düşünmeye eğilimli, iç gözlemci ve analitik kişilik özelliklerine sahip olduğu da vurgulandı.
Psikolojik açıdan bakıldığında, mavi; istikrarı, güveni, zihinsel netliği ve iç disiplin gibi unsurları temsil ediyor. Aynı zamanda, karar almadan önce düşünen, mantıkla hareket eden kişilik tiplerinin rengi olarak tanımlanıyor. Bu nedenle, özellikle bilim, teknoloji, mühendislik ve yazın gibi analitik odaklı alanlarda çalışan bireylerin bu renge yönelmesi tesadüf değil.
Araştırma, mavinin yalnızca bir tercih değil, aynı zamanda “duygusal bir yansıma alanı” olduğunu da öne sürüyor. Bu renk; sakinlik, huzur, içsel denge ve zihinsel odaklanma gibi duygulara hitap ediyor. İçine dönük bireyler için adeta görsel bir sığınak sunuyor.
Öte yandan, daha sosyal ve dışa dönük bireylerin kırmızı, turuncu ve sarı gibi enerjik ve dikkat çekici tonlara yöneldiği gözlemlendi. Bu renkler; coşku, hareket ve sosyal etkileşim gibi dışa dönük özellikleri yansıtıyor. Bu kişiler için renk, yalnızca estetik bir tercih değil, aynı zamanda dış dünyayla kurulan dinamik bir bağın parçası.


