Sezai Temelli nin Ümit Özdağ için ırkçılık nedeniyle içerdeyse içerde kalmalı sözleri tepki topladı
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir TV yayınına katılan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ'ın, 'ırkçılık' nedeni ile tutuklu ise içeride kalması gerektiğini, değilse serbest bırakılması gerektiğini şu şekilde savundu, "Eğer değilse tabii ki serbest kalmalıdır. Dünyanın her yerinde ırkçılık suçtur. Ümit Özdağ açıktan ırkçılık yapmıştır. Halkı birbirine ırkçı duygularla birbirine kışkırtmıştır. Bu meseleden dolayı içerideyse, içeride kalmalıdır. Çünkü ırkçılık desteklenemez. Eğer ırkçılıktan dolayı değilse tabi ki serbest kalmalıdır. Ama ırkçılığın artık suç olduğunu bu ülke anlamalı"
TEMELLİ'NİN SÖZLERİNE TEPKİSezai Temelli'nin tutuklu Özdağ için sarf ettiği sözlere sosyal medyada birçok kullanıcının tepki gösterdiği görüldü. Tepki gösteren isimlerden birisi de Doç. Dr. Berk Esen oldu. Sosyal medya hesabından Temelli'ye eleştiri getiren Esen, Temelli'nin Ümit Özdağ'ın tutuklanmasını savunmasının hem hukuken hem de siyasi açıdan hatalı olduğunu ifade edip Özdağ'ın siyasi saikler ile tutuklu olduğunu belirtti.
Esen sözlerinin devamında iktidarın bu iki toplumsal kesimi birbirine düşürerek kendi varlığını sürdürmek istediğini, buna alet olmanın muhalefetin ortak geleceğine zarar vereceğini söyledi:
Ümit Özdağ’ı sevmem, fikirlerine de katılmam. Ama Sezai Temelli’nin onun tutuklanmasını savunması hem hukuken hem de siyasi açısından büyük bir hata. Özdağ bugün adil bir yargı süreciyle değil, siyasi saiklerle hapse atıldı. Böyle bir ortamda, sırf karşıt görüşte olduğu için bir siyasetçinin tutuklanmasını meşru görmek, bu otoriter rejimin uygulamalarını normalleştirmektir.
Bu yaklaşım, "teröre destek" suçlamasıyla yıllardır hapsedilen Kürt siyasetçilere yapılan haksızlıkları meşrulaştıran aktörlerle aynı zemine düşmek anlamına gelir. Temelli, şu anki konjonktürün kendi hareketine geçici avantaj sağladığını düşünerek muhalif bir aktörün baskıya uğramasına sessiz kalıyor, hatta destek veriyor.
Bugün susulan, hatta alkışlanan bu tür haksızlıklar yarın size döner. İktidar bu iki toplumsal kesimi birbirine düşürerek kendi varlığını sürdürmek istiyor. Buna alet olmak, sadece demokratik siyasete değil, muhalefetin ortak geleceğine de zarar verir. Tabi eğer amacınız hala ortak bir gelecekse.


