Şiddetten kaçtı, kendini korumaya çalıştı! Ezgi Çeken için adalet çağrısı

Kendisine şiddet uygulayan, boşanma aşamasında olduğu eşi Sezgin Çeken’den kaçarak ailesinin evine sığınan Ezgi Çeken (26), Sezgin Çeken tarafından tehditlere maruz kaldı. Öldürülmekle tehdit edildiğini belirten Çeken, polis ekiplerine defalarca ihbarda bulunarak Sezgin Çeken hakkında uzaklaştırma kararı aldı.

21 Ağustos 2024 tarihinde, Ezgi Çeken ve ailesinin yaşadığı evi basan Sezgin Çeken ile Ezgi Çeken’in babasının arasında arbede yaşandı. Ezgi Çeken, arbede sırasında yere düşen silahı alarak Sezgin Çeken’e ateş etti. Çeken, ağır yaralanırken olay yerinde hayatını kaybetti.

Ezgi Çeken 10 aydır tutuklu bulunurken “Eşini kasten öldürmek” suçlamasıyla yargılanıyor. Çeken’in davası Silivri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülürken davayı takip eden Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, Ezgi Çeken’in yarın (3 Temmuz 2025) saat 12.15’te görülecek duruşma için çağrıda bulundu.

Ezgi Çeken, daha ne kadar çekecekti?

Önce Çocuklar ve Kadınlar derneği avukatlarından Arzu Sena Topuz, yargılama sürecine dair yaptığı açıklamada “Eski dosyalarını araştırırken Ezgi’nin ilk şikayetini Çatalca’ya kaçmasının hemen bir hafta sonrasında yapmış olduğunu gördük. Sezgin’in kendisini boşanmak isterse öldüreceğine ilişkin tehdit ettiğini söyleyerek kolluktan yardım istemiş. Bunun ardından ise yaklaşık 9 ay kadar kısa bir süre içinde Ezgi’nin onlarca şikayeti ve uzaklaştırma kararı talebi olduğunu görüyoruz. Bu dosyaların bir kısmı fiziksel şiddete ilişkin adli raporların da olduğu şikayet dosyaları. Hatta dosyalardan biri Ezgi’yle birlikte kızını korumaya çalışan Ezgi’nin annesinin de darp edilmesine ilişkin tahkikat evraklarını içeriyor. Böylesine sınır tanımaz bir saldırganlığa maruz bırakılmış Ezgi.” ifadelerini kullandı.

“21 Ağustos 2024 tarihinde kendisi iş başvurusu için evden ayrıldığında müşterek çocukları Sezgin Çeken tarafından kaçırılıyor. Zaten o gün çok ağır ölüm tehditleri de alan Ezgi, Kestanelik Karakolu’nu önce arayarak sonra da karakola giderek çocuğunun kaçırıldığını, boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından tehdit edildiğini, uzaklaştırma kararının ihlal edildiğini söylüyor. Kolluk ise Sezgin Çeken’i arayarak çocuğu eve bırakmasını telkin etmekle yetiniyor ve Ezgi’yi eve gönderiyor.” ifadelerini kullanan Topuz, “Ezgi eve dönerken köy yolunda kendisini bekleyen Sezgin Çeken ile karşılaşıyor. Sezgin Çeken Ezgi’yi ve o gün yanında bulunan Ezgi’nin kız kardeşini ağır tehditlerle eve kadar, Ezgi’nin Sezgin’den sığınmak için son çare olarak sığındığı Ezgi’nin aile evine kadar, takip ediyor ve eve zorla gidiyor. Eve girmesinin ardından ise Ezgi’ye saldırarak onu yeniden darp etmeye başlıyor. Ezgi’nin yaşlı babası kömürlüğe saklamış olduğu ve aileden dahi kimsenin varlığını bilmediği silahı alarak havaya birkaç el ateş ediyor ve Ezgi’yi korumaya çalışıyor. Ancak Sezgin’in fiziksel saldırısının bu sefer kendisine yönelmesiyle bir boğuşma yaşanıyor ve silah yere düşüyor. Ezgi önce fiziksel olarak onları ayırmaya çalışıyor ancak başaramayınca yere düşen silahı yalnızca bir kez kullanarak saldırıyı bertaraf etmek zorunda kalıyor.” sözlerini sarf etti.

Topuz, açıklamasının devamında, “Bütün modern hukuk sistemleri kişinin yaşam hakkına yönelen açık bir saldırı halinde kişinin yaşam hakkını korumak için yaptığı eylemleri meşru sayar. Bizim hukuk sistemimizde de mevzuat bunu düzenlemiştir. Ezgi defalarca kez yaşam haklarına yönelen açık saldırıyı şikayet etmek zorunda kalmış ve devletten defalarca kez korunma talep etmiş bir kadın. Olayın olduğu gün dahi bu talebini dile getirmek için gittiği karakoldan geri gönderilmiş. Yolda saldırganla karşılaştığı ilk anda boğuşma anına kadar defalarca kez kades uygulaması üzerinden yeniden yardım istemiş. Kimsenin yardıma gelmemesi üzerine saldırıyı önce fiziksel olarak ayırmaya çalışmış ancak başaramayınca silahta birçok mermi olmasına rağmen yalnızca bir mermiyle saldırganı durdurmak zorunda kalmış. Olayın hemen ardından ambulansı eve yönlendiren de yine Ezgi. Saldırganın olay günü tüm aileyi katledeceğini ilan ederek köyde dolaşmış olduğu tanık beyanlarıyla sabit. Bütün deliller olayın meşru savunma kapsamında gerçekleştiğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Topuz, sözlerini, “Olay gününe kadar dahi bütün taleplerine rağmen korunmadığı için Ezgi’nin maddi ve manevi bütünlük temel hakkına yönelik ciddi bir ihlal varken Ezgi’nin özgürlüğü de ondan alınmak isteniyor. Mahkeme’nin Ezgi’ye ceza vermesi demek açıkça Ezgi’ye ‘’o gün neden sen ölmedin?’’ demek olur. Bizler öz savunma hakkımızı korumak için karar duruşmasında taleplerimizi yeniden dile getireceğiz. Sizleri de 3 Temmuz günü saaat 12.15te Silivri 2 Ağır Ceza mahkemesi’nde dayanışmaya davet ediyoruz.” ifadeleriyle noktaladı.