Silah bırakmayı kabul etmemişlerdi! Tom Barrack tan YPG çıkışı: Türkiye ye karşı bir tehdit oluşturmuyor
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Trump'ın Suriye Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, göreve gelmesinin ardından Türkiye ve YPG hakkında yaptığı açıklamalar ile gündemin en tartışmalı isimlerinden birisi. Özellikle bölgedeki ulus devletlerin İsrail'e tehdit olduğu ve Türkiye için doğru modelin Osmanlı modeli olduğunu ifade etmesinin ardından muhalefetin hayli sert tepki gösterdiği Barrack, YPG ve SDG hakkında dikkat çeken açıklamada bulundu.
SDG, ABD'nin silah bırakma talebini reddetti
Habertürk'e röportaj veren Barrack, YPG'nin Suriye Ordusu'na entegre olacağını ifade etti. Bunun zaman aldığını ifade eden Barrack, Suriye hükümeti ve YPG Lideri Mazlum Abdi'nin tutumundan da gurur duyduğunu ifade etti.
ABD'li Barrack: Güçlü ulus devletler bir tehdittir
Abdi'nin sorumluluk aldığını ve kendi toplumunu korumaya çalıştığını ifade eden Barrack, YPG'nin Türkiye için bir tehdit oluşturmadığını söyledi.
Yaşar Güler, ABD Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Barrack'ı kabul etti
Barrack'ın YPG açıklaması şu şekilde oldu:
Bir entegrasyon olacak.
-Mazlum Abdi bu süreci son derece sorumlu ve akıllıca yürütüyor. Kendi topluluğunun hassasiyetlerine karşı dikkatli davranıyor. Bakın, bu kolay bir şey değil. Yıllarca süren karşıtlıkların ardından ve PKK, YPG, SDG gibi yapıların birbirine karışmış olmasından doğan kafa karışıklığı… bu herkes için zorlu bir süreç.
-SDG, Amerika’nın IŞİD’e karşı yürüttüğü terörle mücadele operasyonunda bir müttefikiydi. Ama Türkiye açısından, bunun PKK’yla—ki kendisi bir terör örgütüdür—olan ilişkisi çok karmaşık bir meseleydi.
-Şimdi mesele şu: SDG ve YPG’nin yeni bir askeri, sivil ve siyasi yapıya nasıl entegre olacağı. Bu zaman alıyor. Ama hem Suriye hükümetinin bu sürece nasıl yaklaştığından hem de Mazlum Abdi’nin tutumundan gurur duyuyorum.
-Sorumluluk alıyor, kendi toplumunu korumaya çalışıyor. Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturmuyor. Yeni yapının artık bütünleşmesi gerektiğinin farkında. Tüm bu "ayrı parmakların bir elde birleşmesi" gerekiyor. O, "tek ulus, tek halk, tek ordu" dediğinde bu çok büyük bir şey. Peki oraya nasıl ulaşılır? İşte şu anda bunun tanımını yapıyorlar.
-Ama bunu sorumlulukla yapıyor. Türkiye de bu sürece katkı sağlıyor, sert değil, yol gösterici bir şekilde.


