Sivas’ta Madımak Katliamı anması: Unutmayacağız Agos
SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Sivas’ta Madımak Katliamı'nda, 33 kişinin öldürülmesinin 32’nci yıl dönümünde, katliamın yaşandığı otelin önünde anma etkinliği yapıldı. Anmada, “Bir kez daha söz veriyoruz; unutmayacağız, bu ülkeyi karanlığa teslim etmeyeceğiz” vurgusu yapıldı.
1993 yılında, Sivas'ta Madımak Oteli'nde 33 aydın, yazar ve sanatçının öldürülmesinin 32’nci yıldönümü maksadıyla anma etkinliği düzenlendi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) öncülüğünde yapılan anma etkinliğine katılan siyasetçi, hak savunucusu, sivil toplum kuruluşları ve Alevi derneklerinden binlerce kişi, öldürülen 33 kişinin fotoğraflarıyla Hacı Bektaş Veli Dernekleri önünden katliamın yaşandığı Madımak Oteli'nin önüne kadar yürüyüş düzenledi.
Otelin önüne karanfiller bırakıldı, öldürülenlerin anısına semah dönüldü.
Anmada konuşma yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Sazıyla, sözüyle, semahıyla Sivas’ta buluşma gerçekleştiren değerli canlarımız burada diri diri yakıldı. Orada yakılan sadece o insanlar değildi, yakılmak istenen ortak yaşamdı. Sazdı, sözdü, türküydü, semahtı yakılmak istenen. Alevi canlar ne yazık ki Türkiye coğrafyasında Koçgiri, Dersim, Çorum, Gazi’de katledildi" sözlerini kullandı.
Yaşanan acılardan kaynaklı açılan yaraların iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Hatimoğulları, şöyle konuştu: “Tarihimizde çok büyük acılar var. Bizlerin bu acıları iyileştirmesi lazım. Bizlerin bu acıları sarıp sarmalaması lazım. Bunlar sadece sözle olmaz, icraatla mümkündür. Bu tarihin karanlık sayfalarıyla cesur bir şekilde yüzleşmek lazım. Cesur bir şekilde parlamentoda bu süreci takip edecek bir komisyonun kurulması lazım. Bu komisyon, yaşanan bütün bu katliamlar için resmi bir şekilde özür dileyebilmeli, resmi bir şekilde bu hakikatlerle yüzleşmeyi başarmalıdır.
Bizler bunları beklerken, ne yazık ki mevcut AKP iktidarı ne yaptı? Alevi inancını Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağladı. Bunu kabul etmek mümkün değil. Alevilik bir inançtır, özgürdür. Aleviler bu topraklarda misafir değildir, bu toprakların asli parçasıdır. Kürt, Türk, Arap ve sayamadığım bütün halklardan Aleviler olarak bizler bu coğrafyanın misafiri değiliz. Bizler burada bu mahallenin asli sakinleriyiz, Türkiye’nin asli yurttaşlarıyız. O yüzden günümüzde bu yüzleşmenin sağlanması çok önemli.”
Daha birkaç gün önce Taksim’de, İstanbul’un göbeğinde Sivas Katliamı'na benzer bir olay yaşadık. Yayınladığı bir karikatürden dolayı LeMan dergisi çok yoğun bir baskıya ve bir güruhun saldırısına maruz kalmıştır. Hem de polislerin gözü önünde. Bu karikatüre bir açıklık getirildiği halde amacından saptırılmaya devam ediyor. Bu karikatürde İsrail’in katletmiş olduğu bir Müslüman anlatılmaya çalışılmıştır. Bizlerin bütün inançlara saygısı sonsuzdur.
Hz. Muhammed bizim, İslam inancının peygamberidir ve hepimizin peygamberidir. Kendisiyle ilgili bir hakaret varmışçasına bir algı yaratarak, tıpkı Sivas’ta yaratılan gibi bir algı yaratılarak orada bir güruh yine devreye girmiştir. Bizler bu karanlık güruhların buldukları fırsatlarla, oluşturdukları provokasyonlarla devreye girmesini asla kabul etmiyoruz. Hele de barışı konuştuğumuz şu günlerde bu tarz karanlık güruhların ortaya çıkması sürece hizmet etmez, tam tersi bir etki yaratır.
Bizler bir kez daha diyoruz ki, barışı konuştuğumuz bu süreçte Türkiye’de yaşayan bütün farklı halklar ve inançlar eşit yurttaş olarak kabul edilmeli, görülmeli. Bu anlamıyla en önemlisi bir toplumsal uzlaşının sağlanması ve bu uzlaşı çerçevesinde ülkemizde ciddi yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Bizler bu coğrafyada çok acılar çektik. Aleviler katledildi, farklılıklar yok sayıldı, farklı kimlikler dışlandı. Biz bir kez daha diyoruz ki gelin, bu acılara hep beraber merhem olalım. Gelin, halkların kardeşliğini sözde değil özde tesis edelim. Gelin bunun için hem toplumsal düzeyde hem yasal düzeyde daha ciddi ve daha somut adımları hep beraber alalım.
Madımak Katliamı ile hakiki bir yüzleşmeyi mutlaka hayata geçirmeliyiz, özür dilemeliyiz. Önünde durduğumuz Madımak Oteli'ni bir utanç müzesine çevirerek bu onarıcı hamleyi hep beraber yapabiliriz. Bir kez daha yitirdiğimiz bütün canları saygı ve minnetle anıyorum. Onları asla unutmayacağız."
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe de, yüzleşme sağlanmadan adaletin gelmeyeceğini dile getirerek, 30’uncu yılında Madımak Katliamı davasının zamanaşımına uğratıldığını ancak mücadelelerinin süreceğini belirtti. Erçe, “Bu davanın bugüne getirilmesinde emek verenlere teşekkür ediyorum. Bu davanın adaletle sonuçlanmadan hakka yürüyen canlarımıza selam olsun. Bir kez daha söz veriyoruz; unutmayacağız, bu ülkeyi karanlığa teslim etmeyeceğiz” diye konuştu.
Anma, “Sivas’ı unutma, unutturma” sloganları ile son buldu.
(MA)


