Son dakika: Assan Group un sahibi Emin Özer: O mesaj montaj
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Savunma sanayii alanında faaliyet gösteren Assan Group şirketinin sahibi Emin Öner, askeri casusluk ve FETÖ üyeliği suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Savcılık ifadesi ortaya çıkan Öner, Makine ve Kimya Endüstrisi tutuklanan eski Başkanı İsmet Sayhan ile gizli bilgileri paylaştıkları iddia edilen mesajlara ilişkin “hedef fiyatları birbirimize göndermedik, o mesaj montaj” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen Assan Group isimli şirketin sahibi Emin Öner, “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma” ve “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma çalma” suçlarından tutuklandı. Genel müdür Gürcan Okumuş ise, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma çalma” suçundan tutuklandı. Assan Group adı altında faaliyet gösteren 10 şirkete ise kayyum atandı.
“FETÖ İLE BAĞIM YOK, HER YIL GÜVENLİK SORUŞTURMASINDAN GEÇİYORUM”Soruşturma savcısına yaklaşık 11 sayfa ifade veren şirket sahibi Emin Öner’e ilk olarak etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyip istemediği soruldu. FETÖ terör örgütüyle yakından uzaktan bir bağlantısı olmadığını söyleyen Öner, “Ben zaten savunma sanayi alanında faaliyet gösterdiğimden devlet kurumları tarafından her yıl güvenlik soruşturmam ve araştırmam yapılmıştır. Bu nedenle bu örgütle hiçbir şekilde bir bağım olmamıştır” dedi.
MAHREM İMAMLA GÖRÜŞME
Assan Group Şirket adına kayıtlı bir telefon numarasından FETÖ’nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda oluşturulan hücresel haberleşme ağında mahrem imam olan R.G’nin arandığının tespit edildiği anlatılan Emin Öner’e bu kişi ile irtibatı da soruldu. Öner ise, şirketin kendisine ait olduğunun ancak şirket adına kayıtlı 200-300 arası telefon hattı olduğunu söyledi. Bu hatların kimlere tahsis ediğini bilmediğini söyleyen Öner, “Dolayısıyla bu hatlar üzerinden örgütün mahrem imamları ile gerçekleşen ardışık aramalar hakkında bir bilgim yoktur. Bu aramaların benimle bağlantısı yoktur” dedi.
“ÖRGÜTSEL MAHİYET YOK”Emin Öner’in 2006-2025 yılları arasındaki HTS kayıtları da ifadesinde kendisine soruldu. İsmi sorulan kişilerden bir kısmı ile iş için görüştüğünü anlatan Öner, “Bir kısmı da firmamda çalışan kişilerdir. Firmamda çalıştığını belirttiğim şahısların hali hazırda firmam ile ilişkileri bulunmamaktadır. Dolayısıyla gerçekleşen görüşmelerin örgütsel mahiyeti yoktur” dedi.
“ADLİ SİCİL KAYDI OLAN KİŞİLERİ İŞE ALMAM”Soruşturma kapsamında alınan MASAK raporuna göre FETÖ üyesi olan kişilere sahibi olduğu şirketlerden para transferi yapıldığını belirtilen Emin Öner, bu şirketler üzerinden yapılan ödemelerin maaş ödemesi olduğunu söyledi. İsmi sayılan kişilerin eski çalışanı oluğunu söyleyen Öner, “Bu şahıslar firmamıza adli sicil kayıtları istenilerek alınırlar. Dolayısıyla sicil kayıtlarında bir kayıt olsaydı zaten işe alınmazlardı. Sicil kayıtlarının temiz olması halinde benim bu şahıslar hakkında yürütülen bir örgüt soruşturması olduğunu bilmem mümkün değildir” dedi.
“DEVLETİ ZARARA UĞRATMADIM”
Makine ve Kimya Endüstrisi tarafından savcılığa gönderilen rapora göre, Assan firması aldığı TNT tedarik ihalesinin şartlarına uymadı. Tedarik noktasında gecikme yaşandı. “Ülkemizde hayati bir güvenlik zaafiyeti oluştu mu?” diye soruldu. Öner ise, ihaledeki gecikmenin kendisinden kaynaklı olmadığını söyleyerek, “Öncelikle ASSAN şirketimle MKE arasında 30/12/2022 tarihli 700.000 kilogramlık TNT tedarik ihalesinin yapıldığı doğrudur. Bu ihaleye dair teklifi 6 ay önceden vermiştim. İhale bana kaldıktan sonra MKE ile aramda yapılan sözleşmede söz konusu TNT'nin Polonya'da bulunan ve devlet şirketi olan NİTROKEM isimli firmadan tedarik edileceği sözleşmede belirtilmişti. Sözleşme imzalandıktan sonra ben hemen söz konusu tedariği sağlamak amacıyla bu firma ile irtibata geçtim. Fakat o dönem bahse konu firma Rusya - Ukrayna savaşının olması sebebiyle söz konusu TNT'yi gönderemeyeceğini bana iletti. Ben de bunun üzerine 24/02/2023 tarihinde MKE'ne yazılı olarak firmanın taahhüdünün yerine getiremediğini veortada mücbir sebep olduğunu, bu nedenle sözleşmenin iptal edilmesi gerektiğini bildirdim. MKE'de bana teminat mektubu vermememden dolayı sözleşmenin zaten yürürlükte olmadığını, teminat mektubunu vermem halinde mücbir sebebin kayda alınacağını yazılı olarak bana bildirdi. Sonrasında ben teminat mektubunu vermiş olmama rağmen sözleşme iptali gerçekleşmedi. Dolayısıyla gerçekleşen gecikmenin benimle bir bağı yoktur. Bu gecikme MKE kaynaklıdır. Benim devleti zarara uğrattığıma dair raporun ilgili kısmını kabul etmiyorum" dedi.
“GİZLİ BİLGİ TRANSFERİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Ayrıca yine MKE’nin raporuna göre, 2019 yılında Assan şirketinin MKE nin ticari bilgilerini transfer ettiğine dair MKE’nin Assan aleyhine dava açtığı ve Assan firmasının haksız olarak bilgi transferi yaptığını kabul ederek MKE’ye tazminat ödemeyi kabul ettiği de yer aldı. Emin Öner ise bu bilgiye cevaben, “Benim MKE'nin ticari bilgilerini transfer ettiğime dair hususu kesinlikle kabul etmiyorum bahse konu dava haksız rekabet, reklam yasağı kaynaklı açılmış bir davaydı. Sonrasında 400 bin TL bedel karşılığında aramızda uzlaşma gerçekleşmiştir. Dolayısıyla haksız bilgi transferi söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.
Assan Group’taki bir çalışanının MKE’deki bir görevliden Duyarlılık ve patlatma yapılan cihazın resmini çekip göndermesini istediği sorguda Emin Öner’e anlatıldı. Ayrıca eski Albay olan çalışanının da MKE’ye giderek MKE üretim hatları ve barut fabrikası üzerinde bilgiler aldığı belirtildi. Bu konularla ilgili bir bilgisinin olmadığını söyledi.
“O MESAJ MONTAJ”MKE eski Başkanı avukat İsmet Sayhan ile aralarında MKE’enin gizli bilgilerine ilişkin konuştukları iddia edilen yazışmalar Emin Öner’e soruldu. İsmet Sayhan’I MKE Yönetim Kurulu Başkanı olması nedeniyle tanıdığını söyleyen Öner, “Başkan olduktan sonra kendisini bir defa ziyarete gittim. Başkanlıktan ayrıldıktan sonra 2025 yılı Mart ayında kendisini hukuk bürosunda ziyaret ettim. Kendisine şirketime hukuki danışmanlık yapması amacıyla iş teklifi yaptım. Teklifimi kabul edince toplamda 2,5 aylık yönetim danışmanlığı kapsamında aramızda vekalet ilişkisi gerçekleşti. Bu süreçte tahminen 7-8 defa şirketime gelerek toplantılar yapıldı. Bu süreden sonra aramızdaki vekalet ilişkisi sonlandı ve sonrasında kendisi ile bir bağımız olmadı. Medyaya yansıyan benim ve İsmet Sayhan arasında gerçekleşen Whatsapp yazışmasını hatırlıyorum. Zaten görüntüde de görüldüğü üzere "ASSAN AVUKATLIK VE HUKUK DANIŞMANLIĞI.TİP", "MKE ÖZEL PROJE DANIŞMANLIĞI SÖZLEŞME" isimli belgeler İsmet SAYHAN tarafından bana gönderildi. Zaten bu iki belge adından da anlaşılacağı üzere aramızdaki yönetim danışmanlığına dair evraklardır. Sonrasında altındaki "EMİN ÖNER" kullanıcı ismiyle içeriğinde "MÜHİMMAT TEDARİK PLANI 2025-2026-2027" isimli belge benim tarafımdan gönderilen fakat söz konusu tedarik planı benim şirketlerime ait olan tedarik planlarını içeren belgelerdir. Fakat altındaki alıntı yolu ile fiyatlamalar başlıklı "MKE FİYATI/KK HEDEF FİYATI/ ASSAN FİYATI" isimli yazışma kesinlikle benim tarafımdan gönderilmemiştir. Böyle bir yazışma İsmet Sayhan tarafından da bana gönderilmedi. Belirtilen kısım montajdır. Belirttiğim şirketime ait tedarik planlarını avukatlarım dosyaya sunacaktır. Dolayısıyla benim MKE'ne ait gizli bilgileri temin ettiğime dair hususları kesinlikle kabul etmiyorum.” Dedi.
SAVUNMA SANAYİİ SEKTÖRÜNDE İŞ DEĞİŞTİRMELER OLUR
Şirketin Genel Müdürü Gürcan Okumuş TÜBİTAK SAGE’de çalışırken ve oradan ayrıldıktan sonra TÜBİTAK’taki önemli sayıda teknik personelin Assan ve Assan’ın kurduğu e ASTECH Havacılık ve Savunma Sanayi A.Ş’ye geçtikleri belirtilen iç denetim raporları soruldu. TÜBİTAK çalışanlarıyla ASTECH’I kurduğunu Kabul eden Emin Öner, “Fakat öncelikle sektörden bahsetmek gerekirse TÜBİTAK SAGE adeta bir okul gibi çalışan kurumdur. Bu kurumdan yıllar içerisinde ayrılan şahıslar ya yurtdışına ya da ülke içinde başka savunma sanayi firmalarında çalışırlar. Ayrılma sebepleri genel itibariyle özlük haklarının düşük olması kaynaklıdır. Bu bağlamda da ismini saydığınız şahısların firmamda çalıştıkları ya da bu şahıslarla birlikte ortak olarak firma kurduğumuz doğrudur. Fakat bu sektör içerisinde doğal bir durumdur. Zaten ASTECH isimli firmada kurulduğu günden beri fatura kesimi olmamıştır. Bu firma halen kendisini geliştirme aşamasında olan bilyalı hava bombaları, uçak bombaları ile ilgili arge çalışması yapan bir firmadır. Zaten TÜBİTAK SAGE de ASTECH firmasının arge çalışmasını yaptığı ürünlerin üretimi yoktur. Saymış olduğunu şahıslardan Sertaç C. benim firmamdan ayrıldıktan sonra MKE'ne genel müdür yardımcısı olmuştur. Yine saydığınız şahıslardan TÜBİTAK SAGE'den ayrıldıktan hemen sonra başka firmalar geçiş yaparak bu firmalardan benim şirketime geçen, ya da emekli olduktan sonra şirketimde işe başlayan şahıslar olmuştur. Dolayısıyla anlattığım süreç savunma sanayi alanında yaşanan tabii bir süreçtir. Bu şekilde TUBİTAK SAGE'den ayrılıp Aselsan, Roketsan gibi firmalarda da çalışanlar olmuştur. TUBİTAK'tan ayrılıp kendi firmalarını kuranlarda olmuştur. Gizlilik ihtiva eden projelerin temin edilmesi gibi bir durum kesinlikle olmamıştır” ifadelerini kyllandı.
“TUBİTAK İLE FAALİYET ALANLARIMIZ FARKLI”
Emin Öner’e ifadesinde Gürcan Okumuş’un şirketinde çalıştığı dönemde gizlilik dereceli belgeleri kendisiyle paylaşıp paylaşmadığı da soruldu. Gürcan Okumuş’u 1.5 yıldır tanıdığını söyleyen Öner, “Kendisinin görev yaptığı TUBİTAK SAGE ile benim şirketimin faaliyetleri arasında hiçbir benzer durum yoktur. Faaliyet konuları tamamen farklıdır. TUBİTAK SAGE hava savunma sistemleri, güdüm kitleri, hava füzeleri, ısı pil gibi alanda faaliyet gösterir. Benim firmamım bu alanlarda hiçbir faaliyeti yoktur” dedi.
“SOMUT HİÇBİR DELİL YOKTUR”Öner ifadesinin sonunda ise, “Ben firmalarım ile yıllardır devlet ve millet lehine her türlü faaliyette bulunmuş, savunma sanayi alanında gerektiği zaman ülkemin menfaatleri uğruna çalışmış bir kişiyim. Dosya kapsamında benim devlet lehine olan gizli belgeleri temin ettiğime ya da FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuma dair somut hiçbir delil yoktur. Bu durum tamamen şirketimin faaliyet alanlarının gelişmesinden kaynaklı olarak oluşmuştur. Üzerime atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.


