SON DAKİKA Gazzeli baba Ömer, savaş, açlık ve umutla dolu hayatını SABAH’a anlattı: Bebek sütünün girişi bile yasak
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Son dakika haberi: Ömer A., Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da toz ve duman kokusunun birbirine karıştığı daracık bir evin içinde, eşi ve üç çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi veren bir baba.
Yaşadıklarını SABAH'a anlatan ve henüz 36 yaşında olduğu halde birçok acı yaşayan Ömer'in babası, nenesi, kız kardeşi, kız kardeşinin eşi ve çocukları Gazze'de şehit olmuş. Sadece hayatta kalmaya çalışan binlerce Gazzeliden biri olan Ömer'in evinde gaz yok, her gün bombaların gölgesinde odun aramak zorunda.
"Yemek pişirebilmek için hayatımızı riske atıyoruz. İsrail bebek sütünün girişini bile engelliyor." diyen Ömer A., tüm yaşadığı drama rağmen topraklarından asla vazgeçmeyeceklerini de şu sözlerle ifade ediyor: "Bizim hakkımız, topraklarımızı ve Kudüs'ü savunmaktır.

Kudüs bizimdir. İsrail er ya da geç yok olacak." Türkiye'den kendilerine sürekli yardım geldiğini söyleyerek "Bu yardımlar, gündelik hayatta yaşadığımız zorlu koşulları hafifletiyor. Türkiye'nin bizi desteklediğini biliyoruz, minnettarız ve Türkiye'yi çok seviyoruz." dedi.
BİZİ KİRLİ SU İÇMEYE ZORLUYORLAR
Gazze sokaklarında aylardır açlık dolaşıyor. Bombalar sadece evleri değil, ciğerleri de vuruyor. Her patlamayla yok olan hayatlar, her yudumda biraz daha kirlenen su...
Çünkü İsrail, su arıtma tesislerini de hedef alıyor. Artık içilecek temiz su yok; kalanlar ise hastalık saçıyor. Mutfaklarında gaz bulunmadığını belirten Ömer A., "Çocuklarımızın karnını doyurmak için şiddetli bombardıman altında odun aramamız gerekiyor. Ancak bu şekilde yemek pişirebiliyoruz.
Her gün bombalara maruz kaldığımız için solunum sistemimiz günden güne tükeniyor. Hastanelerde ilaç dahi bulamıyoruz. İsrail özellikle su arıtma tesislerini bombaladığı için içilebilir temiz su yok. Bu da bizi sağlıksız ve kirli su içmeye zorluyor."
Gazze'de çocuklar ve yaşlılar, günden güne eriyor. Yardım malzemeleri, tel örgülerle çevrili askeri alanlarda tutuluyor. En büyük sorunlarının çadırlarda yaşamak olduğunu söyleyen Ömer A., sözlerine şöyle devam ediyor: "Çünkü çadırlar bizi güneşin sıcağı ve kış yağmurlarından korumuyor.
İnsanlar az miktardaki yardımı almaya gittiklerinde de doğrudan ateş açıyorlar. Bu yüzden yüzlerce kişi şehit oldu, binlercesi de yaralandı."
KUDÜS BİZİMDİR
Ömer A.'nın küçük kızı Zeynep, daha bir yaşında. Açlıktan zayıf düşmüş minik elleri, babasının parmaklarına sıkıca sarılı. "Babam ve nenem... İsrail'in saldırılarında şehit oldular. Kız kardeşim, kocası ve bütün çocukları da... Hepimiz gıdadan yoksunuz. Sebzemiz yok, meyvemiz yok.
Çocuklarımıza süt bile bulamıyoruz. Şehirdeki çocukların ve yaşlıların bedenleri zayıf düştü, güçsüzleşti. Artık her gün açlık nedeniyle ölümler oluyor." diyen Ömer A., tüm yaşadıklarına rağmen onurla topraklarını savunmakta kararlılığını ise şu sözlerle anlatıyor: "Bizim hakkımız, topraklarımızı ve Kudüs'ü savunmaktır. Kudüs bizimdir. İsrail er ya da geç yok olacak."
TÜRKİYE'YE MİNNETARIZ
Türkiye'ye minnettar olduklarını dile getiren Ömer. A., duygularını şu sözlerle ifade ediyor: "Türkiye'den bize sürekli büyük yardımlar ulaşıyor.
Gazzeliler olarak bunu takdir ediyoruz. Bu yardımlar, gündelik hayatta yaşadığımız zorlu koşulları hafifletiyor. Türkiye'nin bizi desteklediğini biliyoruz ve Türkiye'yi çok seviyoruz."


