Son dakika: MEB’den ailelere “şiddeti önleme” tavsiyesi: Aileler aktif rol oynamalı
Haberturk kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Son dönemde okullar başta olmak üzere, 18 yaşın altındaki çocukların suça sürüklenmesi Milli Eğitim Bakanlığı’nın da radarına girdi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzalı yayınlanan “Güvenle Yaşamak” bülteninde şiddet türleri, şiddetle mücadele, okullarda alınacak önlemler ve ailelere tavsiyelere yer verildi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), şiddetle mücadelede farkındalık oluşturmak ve toplumsal bilinç düzeyini artırmak amacıyla "Güvenle Yaşamak: Erdemlerden Eylemlere" başlıklı bülten yayımladı.
BÜLTENDE NELER VAR?MEB tarafından yayınlanan bültende “Şiddeti anlamak” başlığı altında fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik, dijital ve sosyal şiddet tanımları yapılırken, akran zorbalığı, siber zorbalık ana başlık altında ele alındı. Şiddetin etkilerinin de değerlendirildiği bültende, “Şiddeti önlemek mümkün mü” başlığı altında erken uyarı sinyalleri, okul temelli müdahaleler, aile odaklı mücadeleler ele alındı. Bültende bakanlık tarafından yapılan çalışmalara da yer verildi.
BAKAN TEKİN: ŞİDDET ÇOK KATMANLI VE KAPSAMLI BİR SORUNMilli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de bülten için bir yazı kaleme aldı. Bakan Tekin, “Şiddet, bireyler üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerin ötesinde, toplumsal düzeni ve güvenliği zedeleyen, çok katmanlı ve kapsamlı bir sorundur. Fiziksel, psikolojik ya da ekonomik şiddet türleri insanların temel hak ve özgürlüklerini engellemekte, insanların güvende oldukları duygusunu, sosyal ilişkilerini ve toplumsal iş birliğini olumsuz etkilemektedir” dedi.
Şiddetin toplumsal bir risk olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Etkin politikalar, kapsamlı farkındalık çalışmaları, etkili bireysel ve toplumsal müdahaleler ile güçlü bir toplumsal irade sayesinde şiddet önlenebilir” ifadelerini kullandı.
Tekin yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Şiddetsiz bir yaşam herkesin hakkıdır. Bu hakkı güvence altına almak ve her bireyin güvenli ve erdemli bir yaşam sürdürebilmesini sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek, şiddeti önlemeye yönelik toplumsal bir irade göstermeye ve umut dolu yarınlar için birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”
ŞİDDETİ ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ?Bakanlığın yayınladığı bültende, çocuklarda şiddeti önlemek için yetişkinlere görevler düştüğü vurgulandı. Şiddetin önlenmesinde en etkili stratejinin “riskli davranışların erken fark edilmesi ve müdahale edilmesi” olduğu vurgulanırken, çocukların verdiği sinyaller şöyle yer aldı:
Ani öfke patlamaları veya artan sinirlilik, Dikkat dağınıklığı, derse ilgi kaybı, Sosyal çevreden geri çekilme, yalnız kalma isteği, Uyku ve yeme alışkanlıklarında belirgin değişiklikler, İçsel huzursuzluk, gerginlik, kendine zarar verme düşünceleri, Diğer çocuklara karşı ani saldırganlık veya zorbalık davranışları, Şiddet içerikli çizimler, konuşmalar veya dijital içeriklere ilgi, Kendini değersiz, yalnız veya tehdit altında hissettiğine dair ifadeler yer alır.
Yetişkinlere yönelik uyarılarda, bu belirtilerden birden fazlasının yer alması ve süreklilik göstermesi durumunda profesyonel destek alınması gerektiği belirtildi.
OKULLARDA RİSK HARİTALARI HAZIRLANIYORŞiddetin önlenmesine yönelik olarak Bakanlık tarafından okullarda “risk haritası” oluşturulduğunun altı çizildi. Risk haritası uygulamasıyla; şiddet eğilimleri, zorbalık vakaları, sosyal dışlanma ve okul devamsızlıkları gibi alanlarda veri temelli izleme yapıldığı belirtildi.
Diğer yandan rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleriyle birlikte dijital şiddet ve siber zorbalık çalışmalarının da yürütüldüğü belirtildi. Önleyici koruyucu tedbirlerin şiddetle mücadele için önemli olduğu vurgulanan bültende “Şiddetin okul ortamında önlenmesine yönelik yaklaşımlar, yalnızca bireysel müdahalelerle sınırlı kalmamalı tüm okulun sistematik olarak dâhil olduğu kapsamlı programları içermelidir” ifadelerine yer verildi.
AİLELER NELER YAPMALI?Şiddetin önlenmesi için okulların yanı sıra ailelere de önemli görevler düşüyor. Bu nedenle şiddetin önlenmesinde ailelerin bilinçlendirilmesi, sürece dahil edilmesi gerektiği belirtildi. Ailelere düşen görev ve sorumluluklar bakanlık tarafından şöyle sıralandı:
Çocukların uyku düzeninde, iştahında, derslere olan ilgisinde ya da ruh halinde değişiklikler fark edilirse okul rehberlik ve psikolojik danışma servisine başvurulmalıdır. Okullarda yürütülen rehberlik faaliyetleri takip edilmelidir. İhtiyaç halinde rehber öğretmen/psikolojik danışmanından bilgi almak için görüşme talebinde bulunulabilir. RAM’lar ve rehber öğretmen/psikolojik danışmanlar tarafından düzenlenen aile destek programları ve seminerlere katılım sağlanabilir. Okul ve aile arasındaki düzenli iletişim, çocuğun duygusal güvenliğini ve akademik başarısını destekleyerek şiddet riskini azaltır. Bu nedenle velilerin okulla iletişim kurmaları önemlidir. Çocukların, yaşadıkları olayları ebeveynlerine anlatabileceği güvenli bir alan oluşturulması önemlidir. “Seni dinliyorum, senin yanındayım” mesajı, çocuğun kendisini değerli hissetmesi açısından büyük önem taşır.


